Kümes sahipleri hala bu tabloyu savunuyor
“Daha önceden günde 7-8 kere aralıklarla salınan kokular, özellikle ikindi ve akşam saatlerinde daha da yoğundu. Diyerek sözlerini sürdüren Özkan; “Son dönemde koku biraz azaldı ancak tam kesilmedi. Kümes sahipleri görüştüğümüzde önlem aldıklarını kokunun kendilerinden olmadığını araziye atılan gübrelerden olduğunu söylüyorlar. Ancak araziyi taradığımızda böyle bir şey göremedik.” Diye konuştu.
Çevre il müdürlüğü çığlığımızı umursamadı
Özkan; “Geçtiğimiz haftasonu Dağkentin hemen yanında yer alan otoyolun hemen dibi olan araziye 25 veya 30 traktör muhtemelen hindi gübresi serildiğini gördük. Bolu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ile irtibata geçtim. Zabıta ekibi ile beraber olay yerine gittik, fotoğraflarını çektik. Beraber tutanak tanzim ettik. Ancak tarla sahibinin kim olduğunu bulamadık. Daha sonra oranın İ.Y.’ye adına Çivril Mahallesi sakinlerinden birinin olduğunu öğrendik. Çevre İl Müdürlüğü’nü aradım. Müdür Bey’in yeni atandığını konuya vakıf olmadığını Koray Bey’in telefonu verdiler görüştük. Başka bölgede görevli olduğunu görev verilirse yapabileceğini söyledi. Aynı gün valilik makamına yazılı müracaatımız oldu. Evrakı elden takiple Çevre Müdürlüğüne götürdüm. Kabul ettiler. Müdür bey imzalatarak işleme koyacaklarını söylediler, biz oradan ayrıldık.20 Ağustos Cuma günü 11:30 sıralarında Çevre İl Müdürlüğünü tekrar aradım. Müdür Yardımcısı Suna Hanımı bağladılar.Konuyu anlattım, ilgisiz kalarak, evrakın hala kendisine ulaşıp ulaşmadığını hatırlamadığını söyledi. Bana orada bürokratik işlemlerin nasıl yürüdüğünü anlatmaya çalıştı. Daha sonraki bir zamanda evrak gelirse görevlendirme yapacağını söyledi. Bende olay yerinde gübreler dururken, aşırı derecede koku yayılırken bu insanlara duyarsız kalarak olayı basit görerek, sanki hadise olağanmış gibi aktarılmasını doğru görmüyorum, bizim bu kadar çığlığımızı umursamayan görevliyi de kınıyorum. Sakinlerinde konuyu bilmesini istiyorum. Yapanın yanına kalmaması, örnek olması, emsal teşkil etmesi, varsa cezai müyeddiye uygulanması, olayın takip edildiğini bilmesi sorumluluğa davet edilmesi bizim arzumuzdur. Koku yüzünden dört beş aile Bolu’yu terk etmiştir” dedi.
.
Bu gübreleri tarlalara dökenler geceleri nasıl uyuyor?
Dağkent’te ikamet eden Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Hasan Koçoğlu’da Dağkent’te bir evinin olduğunu söyleyerek;”Dağkent’te oturmaktan memnunum ama bazı sıkıntılar var. Son 10 gündür özellikle gübre kokusu akşam saatlerinde artıyor. Özelliklede akşam saatleri bizim hoşça vakit geçirmek istediğimiz, yazın bu güzel havasını teneffüs etmek istediğimiz ve bazen misafir kabul etmek istediğimiz saatler oluyor ama misafir kabul etmeyi bırakın, kendimiz bile kapıya çıkamıyoruz. En son dün akşam misafir geldi. Yani kapıdan geri gittiler. Çünkü beraber çıkmak zorunda kaldık. Tahammül edilemez bir koku idi. Ben birkaç yerde dile getirdim. Tabi öncelikle kokunun varlığı ciddi bir problem. Koku havada bir takım maddeler olur ondan dolayı kokar. Havadaki o maddenin ne olduğunu bilmiyoruz. Belki de o madde bizim sağlığımıza gerçekten zarar verecek bir madde. Bunun bir çevre sağlık problemi olarak değerlendirilmesi ve çözülmesi arzusundayım. Belediyenin bir parçasıyız. Yani çarşıdaki İzzet Baysal Caddesi neyse burası da statü olarak o. Ama ilgi alaka açısından aynı şeyi söylemem mümkün değil yani burada bu koku ile yaşanamaz. Bu gübreleri tarlalara döken adamlar geceleri nasıl rahat uyuyor anlamak mümkün değildir” diye konuştu.
Yetkilileri göreve davet ediyoruz
Toplantıya katılan Toki 1.Etap temsilcisi Cevdet Satır konuşulanlara aynen katıldığını söyleyerek yetkililerin gerekli önlemleri almasını istedi. Toplantıda konuşan 2. Etap TOKİ Site Müdürü Reşat Gül “Yaklaşık 5 bin nüfusluk kapasiteye sahibiz. Bu kokudan site sakinleri olsun, bizler olalım çok rahatsızız. Bunu zaman zaman dile getirdik ama muhtarımızın dediği gibi bir çözüm bulmalıyız. Çok ağır bir koku. Buraya gerçekten hepimiz el birliği, gönül birliği ile bakarsak iyi olur. Kamuoyunun Desteklerinizi bekliyoruz. Bunu yapanlar nasıl bir çevre felaketine neden olduklarını biliyorlar mı? Bu tavuk ve hindi gübrelerini binlerce insanın yaşadığı bir yerde tarlalara dökenler her şeyden önce insanlıklarından utanmalıdır” dedi.