Müdürüm ve ekibi iyi ki Varsınız !

Nursel BOZKAN yazdı...

İlkbaharın yüzünü göstermeye başladığı şu günlerden merhaba, umarım bu güzel günler bize soğuk kış günlerini unutturur.

Bu hafta sizlerle kısa bir süre önce yaşanan ilginç ve benim de bu süreyi gözlemlediğim bir olayı sizlerle paylaşmak istedim çünkü gerçekten Kamu sektörü olup da bu denli adeta karınca gibi çalışan ve ender rastlanan Kamu kurumunun ve “Müdür’ün olması ve oradaki sistemin işleyişi beni şaşırttı.

Bir Perşembe günü sabahı Tapu kurumunun da bir alım veya satım işiniz var diyelim ve sabah yola koyuluyorsunuz öyle ya biraz erken gitmeniz gerek bir de o gün bitsin istiyorsunuz herkes gibi. Tapu Müdürlüklerinde de artık bankalarda ki gibi size sıra ile işlem yaptırıyorlar ancak Bolu da ki Tapu Müdürlüğünde daha henüz otomatik sıra alma, internetten randevu yada diğer teknolojik çözümler henüz yok. Fakat biz bu durumu kendi yöntemlerimizle çözüm yoluna gittik. Nasıl mı?

Sabah kaç da giderseniz gidin size orda sıra numarası veren canlı bir makine oluyor ve hemen başlıyor kaydetmeye; –Ne zaman geldiniz? –Sıra numaranız gibi vs .

Sanırım bu canlı sıra makinası emlakçıların anlaşarak oluşturdukları bir sözcü. Konuyu da çok iyi biliyor çünkü. Fakat işin asıl en yorucu tarafı eğer ön taraflardan bir sıra almak istiyorsanız. Sabah gelmeniz gereken örneğin saat sabahın 3’ü falan sanırım çünkü 7 gibi geldiğiniz de size verilen numara 39 civarı oluyor. Ya da artık canlı sıra makinası ile tanışıklığınız varsa; siz evinizde sabah mesai saatine kadar uyurken bir de bakmışınız adınıza bir numara alınıvermiş. Demiştim ya canlı sıra makinesi işte. Evet; sıra işleminizi hallettiniz, saatlerce beklediniz sabah oldu mesai başladı ve içeriye dar bir binaya alınıyor o kadar kişi sıkış tepiş yaşlısı, genci beklemeye başlıyorsunuz ve unutmayın, alım-satım işiniz için yalnızca sabah 9 ile 12 arası sırası gelenin işlemi yapılıyor öğleden sonra bu işlemin devamı sürüyor çünkü. Sabah sizin elinizden önce evraklar alınıp eksiklikler varsa sizinle ilgilenip tamamlamanız isteniyor. Bir kişi 5 dakika civarı sürüyor, iki taraf var, 10 dakika o gün için 3:30 saatiniz var ve bir saatte ancak 8 ile 10 kişinin girişi yapılıyor. O gün sıra numaranız 30’larda ise hele de 39’larda işiniz zor dakika sayıyorsunuz. Tabi sistem arızalı çalışmıyor gibi ihtimaller yoksa.

Sabah 3 de gelmişseniz akşam 3 e kadar işiniz bitiyor. Sabah 7 de gelmişseniz akşam 5’e kadar işiniz bitsin diye ya dua ediyorsunuz.

Ya da sabah sorarsanız bahsetmiş olduğum canlı sıra makineniz size söylüyor “sen boşuna bekleme bugün sana sıra gelmez” diye…

Düşünsenize o gün Tapu Müdürlüğü’nün de bir alım satım işiniz var sabahın demeyeyim gecenin bir yarısı daha hava aydınlanmadan gelmişsiniz işleminiz için; nerden geldiğinizi hiç söylemiyorum bile ve o gün 12 saat en az, hem aç hem de koşturacaksınız evrak tamamlamak para yatırmak vs. için tabi ki gerginsiniz… Bir de bu kadar bekleyip satış yada alış olmayabiliyor da, ertesi gün aynı çile yeniden yaşanacak yani…

Bütün bu işlemler olurken herkes saygınlık ve sükûnet içerisinde kimse birbirinin canlı makine sırasını ihmal etmiyor çünkü bütün işlemleriniz babacan ve sevecen tavrıyla “Tapu Müdürü” tarafından bire bir evrağınız mı eksik, hangi evraklar gelecek kimler vs. gibi işleriniz ile ilgili bıkmadan usanmadan her sabah bütün sıraya girenlerin işlerini açıklayarak hızla yapılmaya çalışılıyor. Öğleden sonra da çıkıyor ve imzanın atıldığı bankoya geçiyor alım-satımınızı yapıyor, tabi ki bu Müdür’ün arkasında çalışan hızlı bir ekip var şüphesiz yoksa öğleden sonra işleminiz nasıl biter. Ama siz bütün işleminiz süresince hep Müdür bey’le muhatap oluyorsunuz. Bu durum benim Kamu sektörün de pek rastladığım bir durum değil ve beni şaşırttı. Fakat Müdür’üm kendini işe ve işi bitirmeye o kadar adamış ki. Buradan tekrar kendisini tebrik ediyorum sabrı ve çalışkanlığı için. Böyle insanlara bütün sektör de ihtiyacımız var diye düşünüyorum ancak bu tempoyla bu insanları çalıştırmak ya da 9-12 arası sıra alanların alım-satımı yapılır, gibi süreler koymak bizim için ne kadar sağlıklı? Geri kalan mesai saatlerinde de alım-satımların yapılması gerekmez mi?

Evet satış işleminiz gerçekleşecek her şeyi hallettiniz sizi satış imzası için kamera önüne alıyorlar alıcı ve satıcı birlikte satış kaydında yazıyor ; “ şu numaralı ada parseli (siz 10.000,00 TL olsun diyelim anlaştınız satmanız gerekti çünkü, fakat beyan değeri 30.000,00 TL çıkıyor ) 30.000,00 TL ye sattığınızı beyan ediyorsunuz parasını nakit aldığınızı beyan ediyorsunuz. Evet evet doğru anladınız yalan beyan da bulunuyorsunuz, çünkü hiçbir menkul yada gayri menkulün beyan değeri ile piyasa değeri aynı değildir, hadi oldu diyelim siz o fiyata satmamış olabilirsiniz. Ve vermiş olduğum örnekte rakamlar sadece örnekti fakat gerçekte de beyan ve satış değerleri arasında bu kadar uçuk ve yüksek farklar var ve alım-satım verginizi de bu beyan üzerinden ödüyorsunuz.

Beyan değerinin altında satış yasak, ya satmayacaksın yada beyan değeri yada üstü ile beyanla satacaksın. Fakat şu ara Bolu da bütün yerlerin beyan değerleri arttı eskiden tam tersi düşük kalırdı, bu farkların devletimize getirisi olan %4 lük kısımda büyük artışlar sağlanmış oldu böylelikle.

Buradan “Yeter ki devletimiz kazansın biz gerekirse yalan beyan veririz” gibi bir durum ortaya çıkıyor sanırım.

Görüşmek üzere, sevgiyle kalın…


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.