Özaydın Çetin, birinci sıradan aday olmak isterim!

Cumhuriyet Halk Partisi Bolu il teşkilatı üyeliğinden istifa eden Özaydın Çetin CHP İl Binasında düzenlediği basın toplantısı Milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı. Çetin, her aday gibi kendisinin de Bolu’dan birinci sırada aday olmak istediğini söyledi.

Haber: Kasım ŞAHİN – Semih BAYKAL

Düzenlenen basın toplantısında ilk olarak kendi hayatından bahseden Çetin, şunları söyledi; "

1974 Bolu İli, Kıbrıscık İlçesi Karacaören Köyü'nde 3 çocuklu ailemin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. İsmini her zaman gururla andığım İzzet Baysal'ın eserlerinden biri olan Bolu İzzet Baysal Anadolu Lisesinden 1992 'de mezun oldum. Üniversite öğrenimi 1998 de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamladım. Avukatlık stajı ve askerlik vazifesini tamamladıktan sonra 2000yılı Ağustos'undan bu yana 15 yıldır mensubu olduğum Bolu Barosu'na bağlı olarak avukatlık mesleğini icra etmekteyim. Evliyim; bir erkek bir kız babasıyım. Ben de çocukluğumda karneyi alır almaz köye dedesinin yanına gitmeye can atan torunlardanım. Dedem Kara Musa rahmetli olduktan sonra da köyde kah tarlada hasatta, kah ormanda kesimde çekimde gücümüz yettiğince çalıştım. Lise ve üniversite yıllarında da yazları bazen ilçelerimizde telefonu olmayan köylere telefon hattı çekiminde bazen şehirde evlere telefon bağlama işinde harçlığımızı çıkarttık. Gerede'nin Ibrıcak Köyü'yle başlayan bu süreçte Düzce Beyköyü de, Göynük Narzanları da, Kıbrıscık Alan Himmetleri de ve daha nicelerini de gördüm; halkımızın sofrasına oturdum, samimiyetlerini yaşadım. Anlayacağınız ben cam fanusun içinde laboratuar ortamında bugüne gelmedim. Ben emeğin en yüce değer olduğunu toprağa da karışarak zamanı geldiğinde avukatlık cübbemi de giyerek her zaman kalbimde hissettim. Mesleğimi icra ederken de yasalara aykırı en ufak bir adım atmadığım gibi vicdan terazimi de dengede tuttum" diye söyledi.

"İLK SİYASİ HAYATIMA SHP ÇANKAYA İLÇE TEŞKİLATINDA BAŞLADIM"

Siyasi hayatına, 1994 yılında Anayasa değişikliğiyle üniversite öğrencilerinin de siyasi parti üyeliği serbest olunca SHP Çankaya ilçe Teşkilatında başladığını açıklayan Çetin; "1994 yılında Anayasa değişikliğiyle üniversite öğrencilerinin de siyasi parti üyeliği serbest olunca SHP Çankaya ilçe Teşkilatında aldım soluğu. Bugün dahi irtibatımı hala sürdürdüğüm dostlarımla Çankaya ilçe Binasında tanıştık. Öğrenciydik; kimimiz yeni mezun ve işsizdi. Başkentte farklı üniversitelerin farklı fakültelerinde okuyorduk ve mezunduk. Fakat ortak noktamız ülkemizin yarınlarını kurmada sosyal demokrasiyi pratiğe dökmek, çağdaş, Atatürk öğretisine akışır, sosyal hukuk devletini kurmak konusunda hemfikir oluşumuzdu. İlçe teşkilatı bünyesindeki insan hakları komisyonunda ilk siyasi pratiklerimiz insan hakları ihlali konusunda raporlar üretmek olmuştu. Bu süreçte bizler kampüslerimizde polis devletinin müdahalelerine direnirken akranlarımızdan öğrenci dayanışmasına ihanet eden, sol ideolojiyle dalga geçen çıkarcı tipler yıllar sonra siyasi partiler içinde milletvekili bile olmuşlardı; mensup olmadıkları halk kitlelerini kendi şahsi emelleriyle kandırmayı başarmışlardı. Biz yılmadık; çocukluğumuzun yeşerdiği insana, doğaya, emeğe saygıyla büyüdüğümüz aile ortamından yıllar geçerken de çark etmedik. Aldığım üniversite eğitimi bana hak ihlalleriyle mücadelede emin bir de platform sundu; mesleğimi bu uğurda terazi de yaptım.Değişik dönemlerde il bşk yardımcılığı ve il yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundum" diye açıkladı.

"HAKKINI VERECEĞİM İNANCINDAN DOLAYI ADAY OLDUM"

Talip olduğu Milletvekilliği adaylığına aday olmasının sebebinin geçmişiyle oranlı olarak hakkını vereceğine inandığı için aday olduğunu ifade eden Çetin; "Şimdi talip olduğum milletvekili adaylığına adaylık başvurum da az önce arz ettiğim geçmişimle orantılı "hakkını vereceğim inancından kaynaklanmaktadır."Ülkemizde en temel sorun nedir ?" sorusuna her birimizin vereceği cevap farklıdır. Adalet diyebiliriz. İşsizlik diyebiliriz. Ekonomik istikrar ya da etnik ayrışma... diyebiliriz. Ben kendi cevabımı vereyim: YAŞAM HAKKI! İnsanımızın yaşam hakkı yok edildiğinde az önce söylediklerimizin hepsi boşluğa düşecektir. Tarih: 06 Ocak 2015 Yer: Karabük-Zonguldak yolu Yenice Keltepe Tüneli girişi Yenice'den Karabük'e öğrenci taşıyan... Minibüs, kar yağışı ve buzlanma nedeniyle kontrolden çıkıp tünel girişine çarparak devrilir. Yaralanan sürücü ve 19 öğrenciden 9 yaşındaki İlker Karakırık, yapılan müdahaleye rağmen yaşamını yitirmiştir. Tarih: 06 Ocak 2015 Yer: İstanbul Sultanahmet'teki Turizm Polisi Şube Müdürlüğü. Gerçekleşen canlı bomba saldırısında yaralanan iki polis memurundan 31 yaşındaki Kenan Kumaş isimli polis memuru kaldırıldığı hastanede hayatım kaybetmiştir. Aynı günün sabahında yaşama henüz merhaba demiş 9 yaşındaki kardeşimiz, akşamında ise yaptığı kolluk görev yeri itibariyle meslekdaşlarının kuvvetle muhtemel imrenmiş olduğu 31 yaşındaki polis memuru kaderdir deyip geçiştiremeyeceğimiz; bir devletin asgari vatandaşı için sunması gereken yaşam hakkını koruyamadığından bugün hayatta değilller" diye ifade etti.

"İÇ GÜVENLİK YASA TASARISI GERİ ÇEKİLMELİDİR"

Çetin Meclis'te büyük kavgalara ve tartışmalara neden olan iç güvenlik yasa tasarısına da değinerek şunları belirtti; "Haziran 2013 de Türkiye, Gezi Park Direnişi ile statükoya "dur!" dedi. Vatandaşının yaşam hakkını korumakla görevli devlet aygıtı, 18-25 yaş arasındaki gençlerimize acımasızca saldırdı. Ali İsmail Korkmaz'ı, Ethem Sarısülük'ü, Abdullah Cömert'i, Mehmet Ayvalıtaş'ı, Medeni Yıldırm'ı, İrfan Tuna'yı, Hasan Ferit Gedik'i anıyor ve önlerinde saygıyla eğiliyorum EN TEMEL YAŞAM HAKLARINI korumakla görevli devletin ürettiği faşizan tutum onları gencecik yaşamlarından etti. Şimdi siz, bizler yaşam hakkı vardır ve güvendeyiz diye biliyor musunuz? 10Aralık 1948 de Birleşmiş Milletler Genel Kurulun da ilan edilen ve Ülkemizin de taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 3. maddesi "Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır." demekle bu temel hakkımızı vurgulamaktadır, sahip çıkmalıyız! Dini, ırkı ve siyasi görüşü nedeniyle kimsenin öldürülmediği, cinsiyet ayrımının olmadığı, tecavüzcülerin kol gezmediği, kartopu oynamanın özgür olduğu, sokaklarında öldürülme korkusu olmadan gezebileceğimiz bir ülkeyi CHP iktidarında kuracağız. Meclis'te görüşülen iç güvenlik yasa tasarısına AKP dışındaki tüm siyasi partilerin muhalefeti iktidarı faşizan tutumda pervasızlaştırmıştır. Yandaş medya ile tüm evrensel hukuk kurallarının yok edilişini halkımız karşısında absürüd bir şekilde mantığa büründürmektedir. Görüşülmekte olan iç güvenlik yasa tasarısında ne var? Polisin silah kullanma yetkisinin genişletilmesine, savcı yetkilerini doğrudan kullanabilmesine, istediği kişiyi ve aracı hakim kararı olmaksızın durdurma ve aramasına, aldığı tedbirlere uymayanlar hakkında itiraza imkan olmayan müdahalelerde bulunabilmesine, telefonları 48 saat boyunca adli denetim olmadan dinlemesine, Toplumsal gösterilerde katılanların üzerinden üç gün çıkmayacak biçimde boyalı su kullanabilmesine; Valinin doğrudan gözaltı karan verebilmesine, toplumsal olaylarda belediye araç gereçlerine el koyabilmesine ve personeline doğrudan polis zoruyla emir verebilmesine, savcı yetkilerini kullanabilecek polisleri atamasına; Kiralık araçların kayıt bilgilerinin anlık olarak emniyet sistemine entegre edilmesine, çipli nüfus kimlikleri ile vatandaşların tüm hareketlerinin izlenmesine; Hem jandarmanın hem de emniyetin üzerinde İçişleri Bakanlığının hikmetinden sual olmaz yetkilere kavuşmasına imkan vermektedir. Bu nedenle, kalıcı sıkıyönetim Öngören, toplantı gösteri hakkını kullanan tüm vatandaşları "düşman" kategorisine indiren ve bu anlayıştan hareketle "savaş" yetkileri getiren "İç Güvenlik Yasa Tasarısı" geri çekilmelidir, iktidarın demokrasi dışı tutumuna hizmet etmemelidir" diye belirtti.

"GELECEK KAYGIMIZ VAR"

Gelecekle ilgili kaygılarının olduğunu anlatan Çetin; "Yaşam güvenliğimiz tehlikede, peki ya ekonomik geleceğimiz en son açıklanan Kasım 2014 TÜK verilerine göre işsizlik oranı %10,7. İşsizlik oranı Ekim'de yüzde 10,4 seviyesindeydi. İşsiz sayısı, aynı dönemde 3 milyon 43 binden 3 milyon 96 bin kişiye çıktı. İssizler arasında 557 bin üniversite mezunu bulunuyor Ülkemizin geleceği gençlerimizin istihdam sorununu CHP iktidarında çözeceğiz. Ekonomi politikaları son 13 yılı AKP iktidarı ve öncesi iktidarlar da dahil özelleştirme üzerine kurulu. Satılan Sümerbanklar, Tüpraşlar, Telekomlar, sırf arazi değeri dahi ihale bedelinden fazla olan Sekalar Atatürk'ün kurduğu ta m bağımsız Türkiye'nin on yıllarda var ettiği kuruluşları mirasyedi mantığıyla özelleştirdiler. Devlet talan edildi. Satacak bir şey kalmayınca henüz daha imalatı bile bitmeyen köprünün geçiş ücretini 35 Euro olarak belirleyip ilan ettiler. Neoliberal politikalarla elden çıkarılan varlıklarımızı "güçlü devlet, tam bağımsız Türkiye" şiarıyla tek tek geri alacağız. Bunları nasıl yapacağız? El el verip iktidar olacağız. Halkımıza bize güveneceği politikalarımızla, örgütümüzle, milletvekili adaylarımızla gideceğiz. İnsanımızın gözünün içine bakıp bu ülke için CHP iktidarının çıkış yolu olduğunu hissettireceğiz. Bugüne kadar siyaseti anladığı negatif algıdan çıkarıp yaşamını değiştirmek için tek ve çıkar yolun onun CHP iktidarına elvermesini sağlayacağız" diye anlattı.

"ÖNSEÇİM OLMASI GEREKTİĞİNE İNANDIM"

Partisinde yapılacak ön seçime kendisinin de inandığını söyleyen Çetin; " Evet! yurdumun her ilinden artık gençlerin milletvekili aday adayı olduğunu Genel Merkez deki müracaatım sırasında da bir kez daha gördüm. Artık gençlerimiz sorumluluğa talipler. Ben de partimizin milletvekili adaylık belirleme yönteminin önseçim olması gerektiğine inandım. Bu onurlu göreve başvuran her arkadaşımın milletvekili olmaya layık olduğu inancıyla önseçimde oy kullanacak 4584 kayıtlı parti üyemizin iktidar kadrolarım belirleyeceği ve bu işte de heyecan içinde olduğunu biliyorum. Partimizin iktidarını belirleyecek partili üyemize ve 7 Haziran’daki seçmenimize inanıyorum. El verin demokratik yarınları birlikte kuralım" dedi.

26 Şub 2015 - 18:22 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.