Saadet Partisinden Cumhurbaşkanı adaylarına oy yok

Saadet Partisi Bolu İl Başkanı Veysel Çetinkaya ve partililer, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yaptıkları açıklamada 3 adayın da kendi çizgilerine uymadığını söyleyerek “10 Ağustos’ta yapılacak oylamada hiçbir adaya oy vermeyecek ve ileride yapılacak muhtemel yanlışların sorumluluk ve vebaline ortak olmayacağız” dediler.

Haber: Kasım ŞAHİN

Açıklamaya Saadet Partisi Bolu İl Başkanı Veysel Çetinkaya ve İl ve ilçe yönetiminden isimler katıldı. Partisi adına açıklamayı yapan Çetinkaya, Türkiye’nin önemli bir seçim arifesinde olduğunu ifade ederek “Önümüzde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin hayırlı olmasını diliyoruz. Saadet Partisi olarak genel merkezimiz tarafından seçim öncesinde çok titiz bir çalışma yürütülmüştür. Genel İrade Kurulumuzun üç gün süren kampı neticesinde aday kriterlerimiz belirlenmiştir.

“1990’lı yıllarda RP savunuyordu”

Milli Görüşün olmazsa olmazları olan; önce ahlak ve maneviyat, milli ve yaygın sanayi, adil ekonomik düzen ve İslam birliği kriterlerinden asla vazgeçmeyeceği açıklanmıştır. Partimizin bütün kademleriyle geniş çaplı istişareler yapılmış parti tabanının temayülünü görebilmek için anketler yapılmıştır. Şunu hemen belirtmek gerekir ki; 1970’li yıllarda Milli Selamet Partisi, 1990’lı yıllarda Refah Partisi Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini savunuyordu. Ancak bugün gelinen noktada Cumhurbaşkanını halk tarafından seçilmesini savunuyordu. Ancak bugün gelinen noktada Cumhurbaşkanını halk seçmekte, fakat TBMM tarafından belirlenen aday halka zorla seçtirilmektedir. Yani seçilmişlerin seçmene dayatmasıdır. Saadet Partisi olarak halkın da, örneğin elli bin, yüz bin imza ile aday çıkartması taraftarıyız” diye konuştu.

“AB’cilik ABD’cilik yapıyorlar”

Çetinkaya, Cumhurbaşkanı adayları için ise eleştirilerde bulunarak “Milli Görüş hareketi olarak en baştan beri, isimlerin değil ilkelerin üzerinde durduk. Kim Cumhurbaşkanı olmalı sorusundan daha önemlisi, nasıl bir Cumhurbaşkanı olmalı sorusu olduğunu savunduk. Eğer Cumhurbaşkanı; faize dayalı sömürü sistemini savunuyorsa, real politik diyerek küresel güçlere teslim olmuşsa, İslam dünyası paramparça bölünürken hala AB’cilik ABD’cilik yapıyorsa, adı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş ne fark eder.

Başta da belirttiğimiz gibi bizim ilkelerimiz bellidir. Cumhurbaşkanı hayra motor, şerre fren olmalı. Güçlünün yanında değil; halkının yanında olmalı. Önce ahlak ve maneviyat düsturunu benimsemeli, içki kumar fuhuş gibi halkı ifsat eden davranışlarla amansız mücadele etmelidir. Faiz ekonomisini değil adil ekonomiyi savunmalıdır.

“Batı Kulübü değil İslam Birliği kurma mücadelesi verilmeli”

Batı kulübüne girmeyi değil, İslam Birliğini kurmayı mücadelesini vermelidir. Adaylara gelince; Her üç aday da Batıcıdır. Oysa Irak’ı üçe bölen batıdır. Libya’yı paramparça eden Batı’dır. Bugün İsrail’in Gazze’deki katliamlarına en büyük desteği veren Batı’dır.

Bu ortamda adaylardan Selahattin Demirtaş’ın, İmralı için gösterdiği çabayı İsrail’deki zulmü önlemek için göstermesini beklerdik. Ekmelettin Bey’in yıllarca İslam İşbirliği Teşkilatı genel sekreterliğini yapmış bir isim olarak Gazze konusunda diğer İslam Ülkelerini harekete geçirmesini beklerdik. Sayın R.Tayyip Erdoğan’a gelince, bu ortamda 2005 yılında Yahudi lobisinden aldığı üstün cesaret ödülünü derhal iade etmesini ve BOP eş başkanlığından ayrılmasını beklerdik. Olmadı. Ayrıca, Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilecek olması vesayet rejimine son vereceği iddiası da bir kandırmacadan ibarettir. Çünkü Türkiye de ki asıl mesele Askeri ve Bürokratik vesayet değil; asıl vesayet Amerikan vesayetidir. Bu konuda adayların hiç biri ‘Bana ne Amerika’dan’ diyebilecek bir işaret göstermemiştir.

“Yanlışların vebaline ortak olmayacağız”

Kısacası bu ilke ve prensipler çerçevesinde değerlendirildiğinde mevcut adaylardan hiçbiri maalesef Milli Görüş hassasiyetine ve beklentilerine cevap vermiyor. Çünkü söylemleri farklı gibi gözükse de eylemleri ve yönleri aynıdır, Batıcıdır. Oy vermek onay vermektir, sorumlu olmaktır” şeklinde konuştu.

3 adayın da Milli Görüşün ilke ve prensiplerine uygun olmadıklarını savunan Çetinkaya ve partililer, “10 Ağustos’ta yapılacak oylamada hiçbir adaya oy vermeyecek ve ileride yapılacak muhtemel yanlışların sorumluluk ve vebaline ortak olmayacağız. Eğer seçim ikinci tura kalır, adaylar icraatlarını aziz milletimizin temel değerlerine göre ayarlayacak olurlarsa gayet tabii kararımızı gözden geçireceğiz” diyerek açıklamalarını bitirdiler.

25 Tem 2014 - 18:18 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.