“Un var, Şeker var, Helva yapamıyoruz”

Bolu Vali yardımcısı Ömer Eru Bolu’nun önemli bir Turizm potansiyelini barındırmasına rağmen Kolektif çalışmaların yapılmadığını söyledi. Eru; “Dışarıdan gelenleri oyalayacak, program satacak, turları getirecek oteller yapmak lazım. Burası havacılıktan tutun, su sporları ve kayak merkezine kadar gelişmeye çok açık bir şehir. Bolu’lu girişimciler bu olanakları iyi değerlendiremiyor.”dedi.

Haber; Duygu Kaya

Her hafta bir Vali yardımcımızla röportaj yapmaya devam ediyoruz. Bu haftaki konuğumuz

Bolu Vali yardımcısı Ömer Eru oldu. Söyleşimizin başında kısa özgeçmişinden bahseden Eru ‘’1952 yılında Uşak’ta doğdum. Babam İzmir’de ticaretle uğraşıyordu. İzmir’de yaşadık. İlkokul ve liseyi İzmir’de okudum. 1972 yılında Ankara üniversitesi’nde İktisat Maliye bölümünde okudum. İdareciliğe geçtim. 1979 yılında İç İşleri bakanlığına girdim stajyer kaymakam olarak. İzmir’de 3 yıl staj yaptım. Stajdan sonra kaymakam vekilliğine atandım Nevşehir Kozaklı’ya sonra Amasya Taşova’ya, daha sonra İzmir Karaburun’a geldim. Sonra Kaymakamlık kursuna katıldım. Teftiş stajı vardı Van Çatak Gevaş’ta kaldım. Çankırı’ da 4 sene kaldım. Sonra Hakkâri Uludere’ye geçtim. 2 sene orda çalıştım. Hatta orası ile ilgili romanda yazdım. Romanda öğretmenlerin ve bizim başımızdan geçenleri yazdım. Romanın tamamını yazdım 1–2 seneye kadar yayınlanacağını düşünüyorum. Uludere’den sonra Suşehri, daha sonra Trabzon, Artvin, Maçka’da çalıştım iki ilçeye birlikte baktım. Bursa Yenişehir kaymakamlığına atandım. Daha sonra Adana Yumurtalık, kayseri Tavas’a geldim. Oradan Afyon Dinar’a geldim. Dinar’ın şuan ki şehir yapılaşması benim zamanımda başladı. Orayı bir şehir haline getirdik, yollar yaptık. Dinar’dan sonra Aydın’a geldim vali yardımcısı olarak 5 sene çalıştım. Oradan Kütahya’ya tayinim çıktı, en son olarak Bolu’ya geldim Eşim Resim öğretmenidir. 3 çocuğum var birisi Yardımcı Doçent Doktor olarak görev yapmakta. Siğerleri endüstriyel tasarım okudular. Evim Aydın’dadır, çocuklarım orada yaşıyor. Bazen onlar benim yanıma geliyorlar bazen ben gidiyorum onların yanına. Edebiyatla ilgiliyim. İki tane şiir kitabım, bir tane deneme kitabım var. Adı; ‘Atatürkçü Aydınlanma’, ‘Vatan uğruna’ adlı bir tiyatro oyunum var. Şiir kitaplarımın birini Kayseride birini Trabzon’da yayımladım. Deneme kitabımda Atatürk’ü derledim. Onun bakış açısını araştırdım, şair yönünü yazdım. Bu sene ‘Akşemsettin Hazretleri’ diye bir kitap yayımladım. Geçen sene karar verdim yazmaya. Göynük’te bu konuda yapılan toplantıları derledim toparladım ve iki perdelik kitap çıkardım. Basımını Göynük Belediyesi yaptı. Geliri Akşemsettin vakfına verildi” şeklinde konuştu.

Görev Yaptığım Yerler Bana Kalkınma Modellerini Öğretti”

Bolu Vali yardımcısı Ömer Eru idarecilik hayatına bir seçim yaparak başladığını, bu seçimle turizme ve kalkınmaya yönelik çok şey öğrendiğini söyledi. Eru ‘’Ben İktisat maliye mezunuydum. İlk amacım Maliye Bakanlığında hesap uzmanlığı yapmaktı. İç işleri Bakanlığı imtihanlarını kazandım. Maliye Bakanlığı imtihanlarına girmedim. Şu an mesleğimde 34 seneyi geride bıraktım. Bolu, İstanbul Ankara arasında güzel bir şehir, laboratuar gibi. Turizm anlamında çok özel bir şehir. Bu konuda organizasyonlar kurmak lazım. Bazı büyük holdinglerin otelleri buraya yapılabilir. Örneğin Kütahya’da 12 bin kişilik kongre merkezi yapıldı, çok yönlü bir yerdi. Bunu ‘Başaran grubu’ yaptı. İzmir’de yine böyle bir yer yaptılar. Bu insanlar çok zengin insanlar ve turizme çok fazla yatırım yapıyorlar. Bu insanların Bolu’da turizme yatırım yapmalarını sağlamak lazım. Bu büyük holdinglerin dikkatlerini çekmek lazım. Kütahya’da bunu yaptılar burada neden yapılmasın. Buraya turlar düzenlenmeli ve finansmanını büyük şirketler yapmalı. Söke’de bir Rum köyü vardı, restore ettiler oraya, özel şirket orayı merkez yaptı. Şimdi turist çekiyor Aydın Söke. Adana Yumurtalık’ta da görev yaptım ve turizmin nasıl canlandırabileceğini öğrendik.” Biçiminde konuştu.

“Bolu pahalı bir şehir”

“Yerli ticareti canlandırmak lazım.” Diyen Eru; “ Verginin burada kalması lazım, yabancı şirketler burada alışveriş merkezi yaparsa vergi dışarı çıkar. Bolu’da kolektif çalışmalar yapılması lazım. Dışarıdan gelenleri oyalayacak, program satacak, turları getirecek oteller yapmak lazım. Burası havacılıktan tutun, su sporları kayak merkezine kadar gelişmeye çok açık bir şehirdir. Bolu altyapı olarak, sağlık sistemi olarak iyi. İzzet babamız sağ olsun buraya yapılabilecek şeylerin en iyisini yapmış. Milli eğitimde 53.sıradayız bu durumun iyileştirilmesi lazım. Organize sanayiler var, burada karar vermek lazım. Bolu turizmle mi, yan sanayiyle mi, ağır sanayiyle mi kalkınacak bir karar vermek lazım. Bolu’nun %63’ü Orman diyoruz ama orman sanayine yönelik pek bir şey yok burada. Burası öğrenci şehri fakat öğrencilerle yaptığımız görüşmelerden çıkardığım sonuca göre Bolu pahalı bir şehir. Memurlarda burayı pahalı buluyor. Bolu’da biraz daha hayatın ucuzlaması lazım. Buna rağmen ben Karadeniz bölgesinde tercih yapacak olsam ya Trabzon’a yerleşirim ya Bolu’ya.’’ Şeklinde konuştu.

“Mesleğimin Manevi Yönünü Seviyorum”

34 yıllık idarecilik hayatına birçok anı sığdıran Vali Yardımcısı Ömer Eru bu anılarda insanlardan aldığı olumlu tepkilerden çok memnun kaldığını bizimle paylaştı. Eru ‘’Doğu Anadolu’da anılarım çoktur. Uludere Sapaca’da okul yaptık öğretmenler gönderdik. Fakat kar bir bastırdı. Hizmetler yarıda kaldı. Hakkâri’den geliyorduk bir gün orada Tanin dağları vardır. Özel tim’in aracı bozuldu baktık sağ taraf yamaç sol taraf uçurum. Neyse sağ tarafa yanaştık. Özel tim kontrole çıktı. Dediler kaymakakam bey bir grup geliyor. Hemen aradık yardım istedik. Gelen askerler o PKK’lılarla çatıştılar. Eve geldim hanım kucağında bebek sallıyor. Dedi nerden geliyorsun bana. Tam olayı anlatacaktım baktım öğrenmiş meğerse telsiz evde kalmış olanı biteni dinlemiş. Maçka’da sel oldu. 3 ay sonra yolları açtık. Köylerden kadının birisi yaralanmıştı. Onu hastaneye kaldırdık, protezini taktırdık. Oradan bir sene sonra ayrıldık. Ayrılmadan önce yaşlı bir adam yanıma geldi. Kaymakam bizi bırakıp gidecekmişsin dedi üzüldük dedi, teşekkür etti. Yani biz bu görevin çoğunlukla manevi yönü ile uğraşıyoruz.” Şeklinde konuştu. Eru; “ Yazdığım bir öyküyle bizim idarecilikten ödül aldım. Dinar’da Yusuf adlı bir adam vardı. Kızı menekşe vardı. Kan kanseriydi tedavisini yaptırdık ama kanseri yenemedi ve vefat etti. Onların konteynırlardaki hayatı hikâyelerini anlattım ve ödül aldım’’ Dedi.

07 May 2013 - 20:24 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.