ENDERUN………. BİLİM VE SANAT MERKEZLERİ

Dostlar merhaba;

Pazar günü öğleden sonra Semerkant ve Akpınar mahallemizin sakinlerinden sevdiğim ve saygı duyduğum bir ağabeyim olan Kadri Akil Beyin açacağı tost hamburger vb. yiyeceklerin satışını yapacağı nezih mekanda sohbet ederken yine aynı mahalle sakinlerinden bir öğretmenimiz de mekana uğradı.

Çaylarımızı yudumlarken sohbet döndü dolaştı bu öğretmen kardeşimin çalıştığı okulun amacına geldi dayandı…

O anlattıkça ben adeta yer yarılsa da yerin dibine girsem diye bir duyguya kapıldım.

Enderun dedi Mücahit öğretmenim, yutkundum.

Osmanlının XV yüzyılda Edirne Sarayında faaliyete geçirdiği, kimi kaynaklarca II Murad tarafından, kimi kaynaklarca da Fatih Sultan Mehmed tarafından kurulduğu belirtilen Enderun’un günümüzdeki kısmen karşılığı da denilebilir dedi.

Dostlar; sade bir vatandaştan bazı şeyleri bilmesini beklemek biraz fazla iyimserlik olur. Ama şahsen ben, niçin böyle bir kurumu atladım. Belki de okulda okuyan bir çocuğumun olmaması bunda büyük bir etken.

Milli Eğitim Bakanlığı güzel projelere de imza atmış atmasına da, konu hakkında çoğu vatandaş (öğrenci velileri) bilgi sahibi değil.

Ülkemizde gündem o kadar hızlı değişiyor ki, hem ülke içinde hem de komşularımızla olan sık gündem değişiklikleri bizleri (sade vatandaşı) eğitim konusundan hayli uzaklaştırdı.

Eğitim deyince, kaldırılan TEOG sınav sistemi gündeme gelince, üniversite sınav sisteminde değişiklik yapılınca IQ muz birden tavan yapıyor ve birer eğitim uzmanı olup başlıyoruz ahkâm kesmeye. Ya da Halk otobüslerinde bir öğrenci, yaşlı bir vatandaşımıza yer vermeyince de başlıyoruz nutuk atmaya. Öğrencilerin okul dışındaki saygısız tavırlarında da aynı şekilde birer eğitim uzmanı kesiliyoruz.

Eğitim sadece okullarda mı veriliyor, verilmesi gerekiyor?

Ailenin ve sosyal çevrenin çocukların eğitimi üzerindeki payı ne?

Eğitimin tüm olumsuz yönlerini bulup acımasızca eleştirirken, eğitimde güzel şeylerde olduğunu ancak böyle güzel tesadüfler sonucu öğreniyoruz dostlar.

2001 yılı Kasım ayında 2530 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisinde yayımlanan Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesi ile daha ilkokul 1-2-ve 3. Sınıflarında okuyan yavrularımız arasında üstün yetenekli öğrencileri seçip onlara ayrı bir eğitim sunmak adına yola çıkılmış. İlk yıllarda bu yönerge üstün zekâlı veya üstün yetenekli çocuklarımızı belki kısmen bulup ortaya çıkarıp ayrı bir eğitime tabi tutmaya başlamış ancak daha çok siyasi şekilde seçim yapılmaya başlanıp iş sulandırılmış, her uygulamada olduğu gibi amacından saptırılmış.

Milli Eğitim Bakanlığı bir çalışma daha yaparak yönergeyi revize edip Şubat 2007 de 2593 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlamış. Mart 2009’da da geçmiş yönergeleri yürürlükten kaldırıp 2918 sayılı Tebliğler Dergisinde hali hazırdaki Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesini yürürlüğe koymuş.

Sizleri teknik bilgi ile daha fazla sıkmayacağım dostlar. Bilim ve Sanat Merkezlerinin işlevi tahmin edemeyeceğimiz kadar önemli. Çoğu öğrenci velimizin bu merkezlerden ve bu merkezlerin işlevinden haberi yok.

Rehberlik Araştırma merkezlerinde veya rehber öğretmenlerimiz vasıtasıyla okullarda çocuklarımıza IQ testi yaptırıyoruz/yapılıyor ama bu yavrularımızın yetenekleri konusunda ek bir eğitimi nasıl ve nerede, hangi kurumda alacağını çoğumuz bilmiyoruz.

2015 yılında Bolu Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olarak açılan Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) 2016-2017 öğretim yılında faaliyetine başlamış.

Halen 1 müdür, 1 müdür yardımcısı, 1 memur ve 8 öğretmenle her gün 16.00- 19.40 saatleri arasında Rehberlik Araştırma Merkezinin 2 katında hizmet veren Bolu Bilim ve Sanat Merkezi sessiz sedasız başarılı, yetenekli, üstün zekalı yavrularımıza hizmet vermeye devam ediyormuş.

Okulların birinci kademe 1-2 ve 3. Sınıf öğretmenleri ile ilçelerimizin rehber öğretmenleri bu konuda bilgilendirilmiş.

İlçelerden gelen öğrenciler de haftanın belirli günlerinde geliyormuş.

Bilim ve Sanat Merkezine kabul edilecek öğrencilerin kaydı, her yıl kasım ayında öğrencinin kendi talebi veya okuduğu okulun bildirimi ile yapılıyor. Ancak kayıt yaptırmakla bu merkeze hemen kabul edilmiyor. Kayıt işlemine müteakip Ocak veya Şubat ayında yapılacak genel sınavda başarılı olanlar Merkeze kesin kabulü yapılıyor. Olması gereken de bu zaten.

Bilim ve Sanat deyince aklıma sağlıklı bir nesil geldi birdenbire. Devlet Hastanelerinin Başhekimliğini emanet ettiğimiz Yrd. Doç. Dr. Muhammed Emin DEMİRKOL, Bolu İl Sağlık Müdürü olarak yeni görevine başlamış. Devlet hastaneleri başhekimliği görevinde gösterdiği üstün gayret ve çalışma performansını yeni görevinde de devam ettireceğinden zerrece kuşkum yok.

Semerkant Mahallesinde açılacak olan TURKUAZ, anlaşılan sadece öğrencilerin karınlarını doyuracağı bir mekân olmayacak. Aynı zamanda bizlerin sessiz sakin bir ortamda oturup iki kelam edebileceğimiz bir mekân da olacak galiba. Daha açılmadan burada yapılan sohbetin konusu bile bizlerin bir şeyleri daha iyi anlayabilmesine vesile oldu.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Recayi Çağlar - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.