Erkeklerin de bir anneleri var ve o anne de bir kadın…

Son zamanlarda önüme sıkça çıkanları bu cümle özetliyor… Toplumun dayattığı bir dolu kurala alıştırılarak yetiştiriliyoruz. Bazen kimilerine itirazımız oluyor, bazen itirazlarımızda yanılabiliyoruz… Bir anne çocuğuna odasını toplamıyor diye kızdığında kendini sonuna dek haklı bulur ya aslında çocuğun özel alanına saygı göstermemiş olabilir mi? Veya eşiyle sıkıntılı bir dönemden geçerken, çocuğunun normalde hoşgörüyle yaklaşabileceği ufacık bir davranışına aşırı tepkili olabiliyor. Ve duygusal karmaşa içinde yetişen çocuk sonrasında kendini ya ifade edemeyen, baskılanmış bir kişilik sergileyerek mutsuzluklarla dolu bir hayat geçiriyor ya da isyanlarıyla kendi hayrına görünmeyen seçimlere yöneliyor. Ve çocukluktan gençliğe, orta yaştan yaşlılığa hoşgörü geliştirerek varmak yerine her konuda kaşlarını çatan insanlara dönüşülüyor. O esnada bir dolu hastalık yerleşiyor kişiye, o hastalıkları benimsiyor, şikayetler içinde hastalığa, ev sahipliği yapmayı sürdürüyor.

Duygu durumunda; öfke, nefret, hayal kırıklıkları barındırmak yerine, tüm yaşanılan olumsuzluklara rağmen; kişi kendinde ve çevresinde hoşnut olabildiği bir şeyler bulup, bunların şükründe kalmayı başarabildiği takdirde, zamanla hayatında fevkalade bir dönüşüm başarabilir.

Elbette sağlık sorunlarında, öncelikle hekimlerin önerilerini uygulamaya özen göstermek ve aynı esnada geçmişten biriken belki hafızamızın en ücra köşelerine itelediğimiz, her ne varsa önce kendimizi affederek, tüm geçmişimize bizi bugün olageldiğimiz kişi haline getirdiği için teşekkür etmeliyiz.

Hayatta her şey olması gerektiği gibi… Her birimiz kendimizi deneyimlemek veya vazifelendirildiğimiz görevlerimizi yerine getirmek için buradayız. Şimdiye dek red ettiklerinize bakın belki de, yaşamınızdaki olumsuzlukların süregelmesi, sadece kendi inadınızdandır. Tekrar tekrar aynı sonucu aldığınız biçimde düşünmek, hareket etmek sizi yeni bir sonuca ulaştırmaz der bir hocam… O halde şimdiye dek size fayda sağlamamış bakış açınızı biraz değiştirmeyi dener misiniz? Ufak ufak zihninizde başlatacağınız dönüşüm, belli bir süre zarfında meyvelerini verir.

Ön yargılarla yetişmişseniz, teknolojinin son hız geliştiği, her türlü bilgiye rahatça ulaşılabilen, bu zamanda hala kıyafeti yüzünden saldırıya uğrayan biri için, öyle giyinmeseydi diyebilirsiniz. Bu tüm farklı giyinenler arasında uçurumlar açılması, tartışmalar çıkması, toplumun huzurunu, hoşgörüsünü yitirmesine sebep olmuyor mu?

Toplumda yanlış sayılan birçok davranışların sahiplerinin ardındaki gerçek, kişilerin kendilerine saygılarını, inançlarını yitirmişlikleri olabilir mi? O halde tüm anneler, topluma yetiştirdiğimiz evlatlarımızın önce kendilerine sonra çevrelerine saygılı olmaları için iş bizlere düşüyor. Otobüste kucağındaki çocuğun öndeki oturanı tekmelemesini kayıtsız izleyen anne de umarım bu satırları okuyordur… Ve babalar lütfen kızlarınızı okutun, onlar gelecek nesilleri yetiştirecekler… Ve tüm ebeveynler lütfen çocuklarınızla iletişim kurun, dinlenilmeyen, ilgilenilmeyen doğru odana şeklinde yok sayılmaya çalışılan çocuklarınız için sonrasında ah saçımı süpürge ettim niye bu çocuk böyle oldu diye ahlanmayın. Çocuğunuzun her an sizden bir adım önde ve farklı fikirler üretmesiyle gurur duyun, çocuklarınıza onları sevdiğinizi sık sık söyleyin, başını okşayın. Sevgi karşılıksızdır, şöyle yaparsan gibi dayatmalara yer yoktur. Siz yapamıyorsanız dahi çocuklarınıza bir fikrin tezini ve antitezini karşılaştırabilmek üzere, okuyan araştıran biri olmasının hayrına olduğunu söyleyin ki sonra ah bilmem kimler kandırdı diye dövünmeyin. Bir lafı bir kez söyleyin, sürekli tekrarlamanız faydadan çok bıkkınlık getirir.

Her bireyin kendi özgür iradesiyle, seçimleriyle bir diğerine saygı çerçevesinde yaşayabilmesiyle sağlıklı bir toplum oluşturabilmeyi başarabileceğimize inanıyorum. Birbirimize nice farkındalıklar kazandırabildiğimiz günler diliyorum.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Nafiye Ç. Özdemir - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.