KÜRESEL ISINMAYI ÖNLEYİCİ ÜMİT VAR SENARYOLAR

Gazete gündemlerinde; “anındalık” unsuru, “önemlilik” unsurunun önüne geçmektedir.

Buna en güzel örnek , küresel ısınma gibi çok önemli bir konu.Sıkıcı ve sonu belli olmayan özelliği dolayısıyla çoğunlukla göz ardı edilmektedir. Diyeceksiniz ki Bolu’da uzun süredir eksilerde yaşamayıp ,sanki RİO’ dasın ve sıcağa çözüm arıyorsun..!

Her geçen gün çevresel değişikliklerin etkisini daha fazla hissetmekteyiz.Kısaca olumsuzlukların birazını özetlersek;

-Dünya nüfusu 1800 yılından bu yana 6 kattan fazla artmıştır.

-Ormanlar küçülmekte ,balık stokları azalmakta,bazı bitki ve hayvan türleri yok olma tehdidi altına girmektedir.

- 1950 yılından beri içilebilir su kaynakları kullanımı üç kat artmıştır.

- Önümüzdeki 20 yıl içersinde atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu ne yaparsa yapsın, ortalama ısının artı 2 derecelik sınırı geçmesini önlememiz gerekiyor. Ve uzun vade de karbondioksidi milyonda 350 partiküle indirgemeliyiz. Bunun için sadece bilgi birikimi ve teknik yeterli olmuyor.”Tüketen insan “ profiline girmiş insanoğlunun, aynı zamanda “nefsine ve işbirliği yapabilme becerisine” sahip olması gerekiyor (WWF-Dünya Doğayı Koruma Vakfı.).

En son “İklim Değişikliği “ araştırmalarından yararlanan ve bilim adamları,politikacılar,teknokratlarla söyleşilerde bulunan yazar, sayın Gwynee Dyer “İklim Savaşları “ kitabında (2013), gezegenimizin geleceği ile ilgili gerçekleri gözler önüne sermiş.Buna çeviriden sonraki baskıda Türkiye’nin geleceği de eklenmiş.Sahip olduğumuz teknoloji bizi kurtarabilir mi?Yoksa çok mu geç? Yaşanacak zararları sınırlandırmak için en güçlü umutlar nerelerde yatıyor? sorularına yanıtlar arıyor.

HALA UMUTLAR VAR..!

Sizlere karanlık senaryolar ve acı reçeteleri aktarmak yerine ,yeni yıla daha pozitif ümitvar projeleri konu ederek daha ümitle girmenizi hedefledim

İklim değişimini düzeltici senaryolar,yandığı zaman atmosfere uzun süre karbondioksit salan yakıtların yerini alabilecek yaklaşımların önemlileri aşağıda sıralanmıştır (Dennis Bushnell.NASA.Araş.Mer.Şefi.).

-BİYOYAKITLAR; büyürken havadan karbondioksidi emip ,yanarken geri vererek çok cazip çözüm sunarlar.Bugünkü kuşak biyoyakıtlar (şekerpancarı,mısır) neredeyse katıksız bir felaket.Yalnızca bir kaç yıl içinde tüm dünyada sübvansiyonlar kesilmez ve çiftlik toprakları gıda üretimi için yeniden düzenlenmezse yiyecek sıkıntısı baş gösterecektir.

Buna karşı tarıma elverişli olmayan topraklarda yetiştirilebilen,dallı darı,söğüt ya da hızlı büyüyen ikinci kuşak ya da “selülozik biyoyakıtlar”orta vade de gelecek için ümit vaad ediyorlar.Durgun suda ya da tuzlu suda büyüyebilen su yosunları veya halofit bitkiler( tuzlu toprak bitkileri) gibi üçüncü kuşak biyoyakıtlar uzun vadede daha iyi olabilirler.Su yosunu en iyi biyo yakıt gözükmektedir.Su yosununun %30-60 ı yağdır.Bunu basit tekniklerle arıtmak olanaklıdır.Su yosunlarında dört dönümünden yıllık yakıt kapasitesi- yirmi bin galon- civarıdır.Bu değerler diğer biyoyakıtların 30-40 misli fazlası olmakta.

ABD’de tahminlere göre ; biyoyakıtların maliyeti ,2020 yılına kadar galon başına bir dolardan az olabilecek,böylece petrolün yerini alabilecektir.

JEOTERMAL ENERJİ; toprak kütlelerinden iki kilometre aşağı indiğimizde 200 derece sıcaklıkta kayaçlarla karşılaşılmakta.Beş km.aşağı inerseniz 300 derecelik sıcaklıkta kayaçlarla karşılaşılıyor.Petrol kuyusu açma döneminde insanların sondaj kapasitesi - on km.-olduğuna göre ,iki km.lik delikler açmak zor olmaz.Her bir açılan deliğin 2.5 santimetrekaresine- bin beşyüz -kg ‘lık basınçlı su verirseniz diğer delikten - yüz –kg lık buhar alırsınız.Artık bir enerji santraliniz vardır.Nükleer enerji için harcayacaklarınızın yanında bu çok daha ucuz olmalı (Dennis Buscnell,NASA).

GÜNEŞ ENERJİSİ; Bir türbini çalıştırmak üzere buhar kazanına termal enerji toplayabilen güneş kaynaklı enerji tesİsleri,nano plastik güneş pilleri, rüzgar enerjisi, okyanusların gel-git enerjisi, elektrik enerjisi üretmek için fosil yakıtların yerini alabilecek öneme sahiptirler.

Bir ümitvar senaryo ise; DESERTEC adlı bir konsorsiyum(Aralarında Sıemens,Deutche Bank,Muniche RE. İspanyol,İsviçre firmalarından müteşekkil) 2009 yılında; Afrika’da B.Sahra Çölünde güneş enerjisi üretmeyi planlamış.Bu konuda,çöle sahip Mısır,Fas,Tunus,Cezayir aday ülkelerde elektrik ve nakit olarak ta paylarını alacaklar.Elektriği böyle uzun mesafelere yüksek enerji kaybı olmadan taşımanın sırrı ,uzun mesafe iletim için alternatif akım kablolarının yerine yüksek voltaj doğru akım kabloları kullanmakta yatıyor.Avrupa Birliğinde bu iş için adımlar atılmış.Bu oluşumları halen kullanılan Çin.Hindistan,Brezilyada doğru akım şebekeleri var.Avrupa Birliği 2020 yılına kadar elektriğinin yüzde 60-70’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından(rüzgar,jeotermal,güneş enerjisi) elde etmeğe kararlı.

GÜNEŞ-ISIL ENERJİSİ; Bunlar güneş ışığını buhar üreterek türbini çalıştıran sıvıyla dolu bir kapta yoğunlaştıran aynalardan ibaret bir teknolojiyi kapsıyor (Lester Brown.Yeryüzü Politikaları Enst. Başkanı.).

Diğer yandan önceleri ümit beslenen hidrojen ise, çok düşük yoğunluklu yakıt oluşturmakta ve pek çok sorun yaratabiliyor.

İklimi kurtarma alanında çalışan herkes , küresel ısınma problemininin çözümünde karbonsuz kaynakların kullanılmasını tercih edecektir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Suat Tosun - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.