POŞET KADAR DEĞERİMİZ YOK


Döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar sebebiyle baş gösteren ekonomik sıkıntılar kendini hayatımızın her alanında acıyla hissettirmeye devam ediyor. Sevgili hükümetimizin enflasyonla mücadele kapsamında, döviz kurundaki artış sonrası yapılan yüzde 50’lere varan zamları yüzde 10 gevşetme çabası da bu acımızı dindirmeye yetmiyordu. Marketlere zam yasağı getiren hükümetimiz vatandaşları da boş geçmeyerek market poşetlerini de ücretli hale getirdi. Böyle olacağını bilseydik poşet biriktirmeyi bırakmazdık. Vatandaşa hamallık yaptıracaklar, yakında çuvallara doldurup sırtımızda taşıyacağız aldığımız ürünleri. Poşetleri ücretli satmazsa marketlere de ceza var haa… Yani açıkçası bir komplo teorisi gibi düşünürsek olayları şu kanıya varabiliriz de: Dövizdeki dalgalanmaların ardından ardı ardına yapılan zamlara hiçbir ses çıkartılmadı. Sonra baktılar vatandaş isyan etmeye başladı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her zaman ki gibi bir ağabey edasıyla, “Hoopp… Kimse benim vatandaşımı mağdur edemez. Zam yapmayacaksınız. Yapanı görürsem kötü olur” dercesine olaya el attı ve zam yapmak yasaklandı adeta. Sonra vatandaş, “İşte Reis, helal olsun, Varol” diyerek sevinç içinde yaşamaya devam etti. Oysa zaten her cezada, her zamda, her olayda Cumhurbaşkanımız aynı şeyi yapıyordu. Önce yapılana ses çıkarmıyor, vatandaşın tepkisine bakıyorlar; sonra vatandaş tepkili ise gelip ağabeylik yapıyorlar. Güzel film, bitmiyor. Şimdi vatandaş zamlardan şikayetçi, işletmeler ülkede üretim olmadığı için aldığı ürünlerin maliyetindeki artış nedeniyle zam yapmak zorunda. Ama hükümet diyor zam yok, vatandaşa poşet sat… Bence bu döviz kuru artarken oturmuşlar vatandaşların hayatının stratejik noktalarına etki eden ürünlerle ilgili özel çalışma yapmışlar. Bu kapsamda gözle görülmeyen değerde ama günlük bir hayli fazla sayıda tüketilen ürünler üzerinde bir ekonomi politikası geliştirdiler. Bu kapsamda da bizim için ufak görünen ama uzun vadeye yayınca bir hayli çok kullandığımız ürünlere zamlar geldi, parayla satışa başlandı. Bu poşet olayı da aynı bence. Birer birer hayatımızda gözle görülmeyen yere sahip şeylere ilişkin çalışmalar yapılıyor ve bu her geçen gün artıyor. Poşetler parayla satılıyor. Bir de üstüne bez çanta dağıtan kampanyalar başladı. Arkadaş poşeti paralı yapan sizin partiniz, neden dalga geçer gibi alın bez çanta diye iyilik meleği olmaya çalışıyorsunuz? Söyleyin poşetlerden para almasınlar yine.

Yok yok… Biz böyle sustukça, bir şeylere somut bir şekilde tepki göstermedikçe bugün poşeti paralı yaparlar, yarın her yere kurulan hayratlardaki suyu paralı yaparlar. Ekonomik kriz yok diyenler, ekonomimiz güçlü diyenler vatandaşın cebinden sonra 5 ayda çıkan ek ücretleri görmezden gelmeye devam ediyor. Evet ülke ekonomimiz çok güçlü, çünkü bu ekonomik kriz de vatandaşın cebinden zorla aldığınız paralarla atlatıldı. Siz de bizim sayemizde hava atıyorsunuz. Yazık.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Erdal Tanrıverdi - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.