Komünizm diye diye Köy Enstitülerini kapattılar

.

Köy Enstitüsü çıkışlı emekli öğretmen Mustafa Büyükkırlı Enstitülerin komünizm bahanesiyle kapatılmasının faturasının ağır olduğunu söyledi. Büyükkırlı “ O dönemde bizler sosyal demokrat olarak bu okullarda yetiştiriliyorduk ama komünizm diye bir şey bize bu okullarda hiçbir zaman öğretilmedi. O dönemde komünizm çok tehlikeli bir rejim olarak gösteriliyordu. Köy enstitüleri kapandığı için Güneydoğu Anadolu’da terörizm patladı. Hâlbuki köy enstitülerinin olduğu köyleri araştırırsanız görürsünüz, o köyler kalkınma açısından çok şanslıydı” dedi.

Röportaj; Duygu Kaya

17 Nisan 2013 tarihinde Köy Enstitülerinin 73.yıl dönümü kutlanacak. Adapazarı Arifiye Köy Enstitüsünde öğrenim gören Bolu’lu Mustafa Büyükkırlı o günleri Bolu olay gazetesine anlattı.

İzcilik Yaparak Doğayı Tanıdık

Beden eğitimi öğretmenleri izcilik dersi verirdi. Okulun ergin izcileriydik. Milli bayramlarda giyinerek geçişlerde bulunurlardı. O izciler senede bir defa kampa giderdi. Bir aylık kamplar dardı. Çadır kurar kampa giderdik. Bir kampta yolu şaşırdık gece gidiyoruz ama nereye gittiğimizi bilmiyoruz. Ateş gördük birden yaklaşamadık ama. Sonra yakınlaştık baktık bir grup insan var. Bizi aldılar sağolsun misafir ettiler. Zengin insanlardı diye düşünüyorum. Ertesi gün kamp yerine götürdüler bizi.

Kahve Kültüründen Kaçıp Köyüme Yerleştim

1944 yılında okula girdim 1950 yılında mezun oldum. İlk görev yerim Sarıot –Ilıcaydı Taşkesti’de bir yerdi. Daha sonra askere gittim, döndüğümde Mudurnu’nun Hacımusalar köyünde görev yaptım. Oradan Mudurnu merkeze geldim Cumhuriyet İlkokulu öğretmeni oldum. Sonrada Mudurnu Dumlupınar Okulu müdürü oldum.1976 yılında emekli oldum. Emekli olduktan sonra kendi kendime düşündüm. Mudurnu’da kalsam kahve kültüründen kurtulamam. Düşündüm ve köyde yaşamaya karar verdim. Kendi yaşantıma uygun ev yaptım. Karkas dolgudan kendi emeğimle bir ev yaptım. Aklınıza gelecek her çeşit hayvanım vardı. Güzel bir düzenim vardı. Eşim çiftçi kızıydı. 3 çocuğum vardı İkisi oğlan biri kız. Bir oğlum vefat etti amansız bir hastalıktan. Bir oğlum burada müzik öğretmeni. Kızımda evliydi eşinden ayrıldı, bende o köydeki o düzeni kızım için bırakıp buraya geldim. Hala kızımla yaşıyorum. Yaz aylarında yine köye gidiyorum.

Komünizm Bahanesiyle Enstitüleri Kapattılar

1947’de yalnız Hasanoğlan Yüksek köy Enstitüsü kapatıldı. Hasanoğlan üzerinde bir baskı vardı. Özellikle o dönemde komünizm çok tehlikeli bir rejim olarak gösteriliyordu. Bu rejimin Hasanoğlan’dan yayıldığı söyleniyordu. Yüksek köy enstitüsü olduğu için Hasanoğlan önemliydi. O zaman çocuktuk gençtik, inanır mısınız komünizmle ilgili en ufak bir çalışma yoktu köy enstitülerinde. Fakat devletçi bir yapılanma vardı, özel teşebbüs yoktu. Devletçilik derken, kendimiz yapıyorduk, kendimiz yetiştirip yiyorduk. İnanır mısınız iş elbiselerimizi kız arkadaşlarımız dikerdi. Maaşımız dışında devlete bir yükümüz yoktu Fakat kız- erkek bir arada yaşayınca bir komünizm tehdidi olarak görüyorlardı. Çok farklıydı aslında onların yatakhaneleri ile bizim yatakhanelerimiz birbirinden uzaktı. Bir kız erkek münasebeti onların başka okullara naklini gerektirirdi. Yani cezalar caydırıcıydı. Düşündükleri gibi şeyler yoktu. Biz alın terinin, emeğin, çalışanın, çalıştıranın hakları üzerine çok titiz bir şekilde yetiştirildik. O dönemde Mudurnu’da CHP’li belediye başkanı vardı, merkezde 11 tane köy enstitüsü vardı. Hiçbirisi propaganda yapmadı. Fakat yetiştirilen kişiler sosyal demokrattı.

Köy Enstitüleri Kapatılmasaydı Terör Olmazdı

Aşiret ağalarının köy enstitüleri üzerinde çok etkisi vardı. Köy enstitülerine gönderilen çocuklar yoksul çocuklardı. Bu çocuklar yetişmiş önemli kişiler olmuş, köylerine dönmüş. Bu aşiret ağaları bu kişileri istemedi. Bu kişilerin başlarına bela olacaklarını düşündüler. Bu çalışmalar köy enstitülerinin kapatılmasını hızlandırdı. Bakın köy enstitüleri kapandığı için Güneydoğu Anadolu’da terörizm patladı. Hâlbuki köy enstitülerinin olduğu köyleri bir araştırırsanız görürsünüz, o köyler kalkınma açısından çok şanslıydı. Savaştan çıkmış bir ülkenin batmaması için vardı köy enstitüleri. Köy enstitüleri olan köylerde göç daha azdı. Karnını doyuramayan köyden göç ederdi. Köyde layıkıyla ekmesini dikmesini biliyorsa vatandaş niye ayrılsın. İşte biz ekmesini dikmesini öğrendik. Köy enstitülerinden mezun olan öğretmenlerin çalıştıkları köylerde kalkınma hızlanmıştı.

17 Nis 2013 - 21:43 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.

03

Dursun YILMAZ - bütün ideojilerin temelinde korku ve korkuya bağlı olarak gelişen aptallık yatar.ideolojiler aptalları dizginler.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 17 Nisan 21:43
02

Ali Bozkurt - koy enstituleri tarihe karisip.calista bir ise tara be adam.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 17 Nisan 21:43