Umutsuz olma diyor kâinat

Umutsuz olma diyor kâinat

Adanma. Aldanma ve aldatma kendini. Önünde koca bir ömür yok. Mazi, hafızanın orta yerinde çürük bir diş gibi nasıl zonkluyorsa, umduğun gelecek de belki hiç gelmeyecek. Hayat zor. Hayat müşkül ve zahmetli. Her köşe bir tuzak. Yol ağızları bir çukur. Basamaklar hem çıkış hem iniş. Hayatım zor değil benim diyorsan, hiç merak etme. Beklemediğin bir anda gelip bulacak, isabet edecek musibetler. Ümüğüne basıp oturacak. Çünkü, hayat bir sınav. Bu kadarcık işte. Bir sınav. Bizi yaşatacak olan ne peki, bu sisli belirsizlikte? Adı umut olan refika nerede? Umudu yanlış yerde arayarak mı tüketiyoruz ömrümüzü yoksa? Boşuna gözlerini kısıp ilerisini görmeye çalışma. Umut, o baktığın uzaklarda, geleceğin belirsizliğinde değil. Umut, her günü ağır ağır doğan günün sayfalarında da değil. Umut, geçmişle geleceğin iç içe geçtiği anın içinde. Umut şimdide. Şimdi ve hemen senin içinde. Aldığın nefesin bir umut olduğunun idrakinde değil isen umut hiçbir yerde. Umut gözlerinde. Şu an, şimdi gözünün gördüğü bir ağacın üzerine tünemiş bir güvercinin kanatlarında. Umut, kulaklarına çarpan rüzgârın uğultusunda. Umut, Sonsuz Kudret’in eseri, sanatı, nakışı olan bir damla, evet, tek bir damla yağmurda. Bir de böyle bak. Bir tek saç telinE bile sonsuz kudretin sonsuz değerli bir eseri diye bak. Umut, her gün büyüyen saç tellerinde. Umut, her an yeniden yeniye yaratılan kâinatın içinde. Kaldır gözündeki perdeyi ve şimdiye bak. O’nun “Kayyum” isminde hayatının sırrına eriş. Hayat, güzel. Her köşeyi tutan tuzaklar yeni bir yol ağzı aslında. Elbet her şerrin içinde bir hayır saklı. Her inişte bir çıkış saklı. Seni aşağı indiren her basamak, bir dua kapısı. Vakit daralırken, ne dünü kurtarırsın ne yarını. Umudun, şimdinin boynunda asılı. Tut elinden şu anın. Onu ye’sin elinden çekip al. Hayatım kötü, berbat, anlamsız deme. Bilgiçlik taslama. Kötü sandığın iyi, anlamsız sandığın belki de bir mana deryası. Önce şu mağrur düşünceden bir sıyrıl. Hayat, sana hizmetkâr değil. Hayat, senin nefsini beslemek, arzularını yerine getirmek , için yaratılmadı. Dünyanın merkezine oturtmadı kimse seni. Önce bir haddini bil. Senin makamın, kulluk. Senin makamın secde. Sen, O’nun sonsuz isimlerinin tecellisine mazhar olmak için varsın. Bu böyle. Kabulü zor olsa da bu böyle. Haddini bildin mi, şu cümleyi de bil. Kafana kazı bu cümleyi. Yapabilirsen kalbine de kazı. “Madem hayat, esma-i hüsnanın nukuşunu gösterir. Hayatın başına gelen her şey hasendir.” Harflerle nakşolmuş bir umut deryası bu. Ne güzel söylemiş değil mi söyleyen. Hele hele Söyleten. Çok önceleri bilgisayarıma kopyaladığım,yazarını bilmediğim yaşamımda ki en önemli Yazılardan biri…Haddimizi bilmemiz lazım …Her alanda,Her nefesimizde …
# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Levent Ömer Bıltır - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.