VAR AMA YOK

Sayın okuyucular, yazımın başlığında da görüldüğü gibi bazı “şeyler” hem vardır ve hem de yoktur.Bu cümle masallardaki “bir varmış bir yokmuş” tekerlemesine döndü ama bu biraz farklı.Tekerlemedeki “yokmuş” sözcüğü gerçeği yansıdır, yani “gerçek yokluğu” ifade eder, oysa ki yazımın başlığındaki “var ama yok”ta anlatılmak istenilen ise “yok” olan şey vardır ama olmadığını yani“yok olduğunu” ifade eder.

Sayın okuyucular, bu cümleler biraz felsefi oldu ama irdelemek istediğim konunun açık-seçik anlatılabilmesi için başka bir giriş kapısı bulamadım. Af ola.

Peki neymiş bakalım bu irdelemek istediğim konu? Hadi başlayalım; Masamda Anayasa kitabı var.Önümdeki ve gönlümdeki bu anayasanın; “herkes,dil,ırk renk siyasi düşünce,felsefi inanç, din,mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin KANUN ÖNÜNDE eşittir” hükmünü içeren 10.maddesi VAR.Peki bu madde uygulamada var mı?YOK. İşte o zaman ne diyeceğiz,VAR ama YOK. Buradaki “YOKLUK malumun ilanı gibi olduğundan VAR diyenlerin olmayacağını düşünerek detayına girmiyorum.Keza “Kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz, suçlanamaz” hükmünü içiren “din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24.maddesi VAR. Peki bu madde uygulamada var mı? YOK.O zaman ne diyeceğiz VAR ama YOK. Sakın ha var demeyin, o zaman ben de derim ki bir ATEİST ile bir HACI gerek devlet katında ve gerekse vatandaş nezdinde eşit muamele görüyor mu?tabii ki görmüyor.Daha spesifik bir örnek verelim; Bir sayın bakan içki masasında kadehindeki aslan sütünü yudumlarken çekilen bir fotoğrafı basına yansıtıldığında onun hal-i pür melalini hayal edebiliyor musunuz?Söz sizin. Keza “herkes, düşünce ve kanaatlerini söz,yazı,resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve YAYMA hakkına sahiptir” hükmünü içeren “düşünce açıklama ve yayma hürriyeti” başlıklı 26.maddesi VAR.Peki bu madde uygulamada var mı? YOK.Yani o zaman ne deyiceğiz VAR ama YOK. Sakın ha var demeyin,dünkü haberlerde izledim ”Açız, zamlar geri alınsın” pankartı için “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçesi ile para cezası verilmiş.Bu uygulama bana kurt -kuzu muhabbetini hatırlattı.Neymiş o muhabbet bakalım; Akan derenin üst kısmında bulunan kurt alt tarafta bulunan kuzuya “ey kuzu benim suyumu kirletiyorsun bu nedenle seni yiyeceğim” dediğinde kuzu” kurt kardeş- kardeş dediği halde- ben derenin alt tarafındayım sen üst taraftasın senin suyunu nasıl kirletebilirim” dediğinde kurt” olsun sen suyun kirliliği ile İRTİBATLI ve İLTİSAKLISIN” diye cevap veriyor ve sonuç malum.Yine “basın hürdür,sansür edilemez” hükmünü içeren 28.madde var.Peki bu madde uygulamada var mı?YOK. Yani VAR ama YOK.Ne var? Mahkemelerce verilen yayın yasakları var. Yine Anayasanın Yargı başlıklı 138.maddesinde,yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır,bunların yerine getirilmesini geciktiremez hükmü var.Bu hüküm Uygulamada var mı? var ama nasıl var,AYM ve AİHM kararlarında gördüğümüz gibi uygun görülürse var. Sayın okuyucular, İzninizle her maddenin ayrı ayrı bu şekilde açıklanmasının hem sabrınızın ve hem de gazetede bana ayrılan kısmın sınırlarını zorlayacağını hesaba katarak diğer maddeleri başlıklar halinde sizlerle paylaşmak istiyorum; Dernek kurma hürriyeti ile ilgili 33.madde, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile ilgili 34.madde,hak arama hürriyeti ile ilgili 36.madde,suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz hükmünü içerin 38.madde, eğitim ve öğretim,Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda,çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre,Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır,bu esaslara AYKIRI EĞİTİM VE ÖĞRETİM YERLERİ AÇILAMAZ, Eğitim ve öğretim hürriyeti Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz hükmünü içeren 42.maddesi ile yukarıda numaralarını yazdığım diğer maddeler uygulamada var mı?YOK.Öyle ise ne diyeceğiz, VARLAR ama YOKLAR. Bu durum,komşunun evine gidersiniz,kapısının ziline birkaç kez basarsınız IŞIK ve SESLER var ama kapıyı açan YOK, evdeler ama YOKLAR diyerek dönmenize benziyor.Tekraren diyorum anayasada VAR ama uygulamada YOKLAR:

Sayın okuyucular , öyle ise yukarıdan beri irdelemeye çalıştığım tabloyu içeren yönetim biçimlerine ne diyeceğiz, diktatörlük olabilir mi?Hayır,onların anayasalarında hak ve özgürlükler söz konusu değildir,sadece YASAKLAR ve CEZALAR yer alır,peki demokrasi olabilir mi?Hayır,demokrasilerde anayasalarda yazılı olan tüm hususlar AYNEN uygulanır, Peki bilin bakalım ne diyeceğiz? ......ses yok, bari ben söyleyeyim,Türk Tipi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Gözümüz aydın bu arada Türk tipi başka bir sistem daha geldi,“ kur korumalı Tl.vadeli mevduat sistemi”. Hoş geldi sefa geldi.Bu sistemlerin mucitleri alışın,alışın, alışırsınız diyorlar.Vallaha doğrusunu söylemek gerekirse bu yaştan sonra (85)gelen bu gibi değişikliklere alışmakta çok zorlanıyorum. 85 deyince şu hususu da siz sayın okuyucularla paylaşmak istiyorum;İnsanın yaşı ne olursa olsun toprağın üstü altından daha iyidir misali ölümden uzak durmak istiyor.Dün akşam Tv.de bir önemli kişinin 85 yaşında vefat ettiği haberini okuyunca(okuyunca diyorum zira kulaklarım pek net duymadığı için genellikle alt yazıları okuyarak takip edebiliyorum-önce” Allah rahmet eylesin epey yaşında varmış” dedim ve hemen aklıma benim yaş geldi ve gayr-i ihtiyari “daha da gençmiş” dedim.Hayatta kalmayı istemek işte böyle bir şey.Hoşça kalın.17/01/2022

İLHAMİ CANDEMİR

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar İlhami Candemir - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.