Vatandaşa 39 Milyonluk fatura

Bundan iki yıl evveldi. Rahmetli İzzet Baysal’ın “en büyük eserim” dediği tıp fakültesi can çekişiyordu.

Borç gırtlağa kadar dayanmış, 39 milyon lirayla ülkenin en borçlu 2. tıp fakültesi halini almıştık!

İlgili firmalar gözbebeğimiz hastanemize mal vermemek için adeta saklanıyorlardı!

Çok değerli profesör, doçent, doktor, asistan ve çalışanlar kaçarak başka yerlerde el üstünde tutulmaları engellenemiyordu! Hematoloji kapatılmıştı.

Derken zamanın hükümeti yeni bir işlevi hayata geçirip, batmakta olan tıp fakültelerine can vermek üzere düğmeye bastı.

Kamu Hastaneler Birliğine fakülte hastaneleri de katılarak yeni oluşumu gerçekleştirdiler. Böylelikle bütün hastaneler “araştırma hastanesi” statüsüne sokuldu.

Yapılan bu değişimle, vatandaşların cebinden çıkan para iki, üç misli artmış oldu. Muayene ücretleri, tomografi gibi birçok tedavi ve öncesi alınan ücretler araştırma hastanesi seviyesinde milletin cebinden çıkmaya başladı!

Vatandaş sessiz, vatandaş parasını fazlasıyla ödedikçe ödüyordu. Ne gariptir ki, bu güne kadar da hiçbir siyasi, seçilmiş, atanmış yada hami olanlar sesini çıkarmadı.

Aradan geçen 2 yıl sonrası 39 milyon borç sıfıra indi. Çalışmayan asansörler çalışmaya, tekerlekli sandalyeler yol almaya, alarm sistemleri, gerekli malzemeler, odalar 7 yıl evveline dönmeye başladı. Tek eksik, giden hocaların yerine yenisi gelmiyordu! Bunun gerekçesi olarak, fakültedeki gibi üst düzey yöneticiler yetersiz, kavgacı, huzursuzluk ile anılıyor olmasıydı!

Borç bitmeye yüz tuttuğu bu günlerde, “afiliasyon” denen birleşmenin bitmesi gerektiği rektörlük tarafından dillendirilmeye başlandı.

Eli ayağı düzelen, çalışanların olabildiğinden fazla fedakarca iş görmeleri ve sıfıra inen borç ballı kaymağa döndü. İşler yeni yeni yön bulmuşken, eleştiriler azalmaya başlamış gelirleri de aramışken birilerinin baldan ve kaymaktan yemesi gerekiyordu. İşte bu gerçeklerle afiliasyonun bitmesi gerekli hale geldi.

Döner sermaye paylarından isteyenler, otoritede söz sahibi olmayı özleyenler, ağalık düzeninin yeniden hayata geçmesinin hayalini kuranlar eskiye dönmesine imza koydular.

Bir diğer sorun olması büyük ihtimal olan çalışanlar var ki, bakalım hangi fırtınalar kopacak göreceğiz! Haliyle KHB elemanlarını çekecektir. Fakülte boşalacak, yeni elemanlar alınması söz konusu olacaktır. Kimlerin hangi kriterlerde hangi adamına göre iş hazırlayacaklarını düşündükçe içim acıyor.

Bu güne kadar afiliasyon diyenler, bozulmasına neden olanlar mıdır bilinmez. Bildiğim tek gerçek şu ki, dönerlerini düşünenlerin bize emaneti eskisi gibi yönetecek olurlarsa bir yıla kalmadan fakülteyi eskisinden daha kötü hale getirecekleridir. Böylelikle de vatandaşın cebin çok milyonlar birilerine ödemeye devam ederiz. Hükümetin yerinde olsam, afliasyonu bozmaya çalışanlara istediklerini verir, fakültenin kapısından geçirmem!

Muhtemelen önümüzdeki ay her birim özüne dönmeye başlayacak! Bizlerde güzel şeyler yazarız. Aksi halde biz eleştirilerimizi yazıp çizmeye devam edeceğimizden kuşkunuz olmasın.

Allah nefes verdiği süre içinde İzzet Babamızın eserine sonuna kadar sahip çıkacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Erhan Beykoz - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.