Yumurta küfesi


OLUR olmaz bir yerlerde "yumurta küfesi" görürseniz şaşırmayın, paniğe kapılmayın; herhalde iktidar bırakmıştır...


*


Ne yumurta küfesi? Ne iktidarı?

Açıklayayım...

7 Haziran seçimleri öncesinde muhalefet partileri seçim bildirgelerini açıkladıktan sonra gürültü kopmuştu.

Özellikle CHP'nin asgari ücreti 1500 TL'ye yükseltme ve emeklilere iki maaş ikramiye vaatleri seçim öncesinde epeyce çene yormuştu.


*


Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Mehmet Şimşek başta olmak üzere iktidar cephesi ekonomik vaatleri "hayalcilik, yalancılık, pervasızlık, 'marjinallik', saçmalık" olarak değerlendirmişti.

Mitinglerde muhalefetin vaatlerinin yuhalatılması gibi hakikaten enteresan hadiselere bile tanıklık ettik bu süreçte:

Hatip: Bunlar var ya bunlar; asgari ücreti 1500 TL yapmak istiyollaaaa!

Halk: Yuuuuuh!

Olaylar başbakanın muhalefetin vaatlerine ses çıkarmayan iş dünyası başta olmak üzere, "Yav tamam da kaynak gösteriyor adamlar, niye olmasın ki?" diyen herkesin fırçalanmasına kadar uzadı.


*


Hatta o kadar büyüdü ki tartışma...

Cumhurbaşkanı Erdoğan da söylev ve demeçlerle:

"Şimdi de sırtında yumurta küfesi olmayanlar ne diyor, 'Asgari ücreti şuralara getireceğim' diyor. Kurusıkı atıp tutuyor. Devlet yönetmenin de bir ahlakı vardır. Türk milleti, hep dürüst siyasetçi arayışında olmuştur, kendini aldatmak isteyenlere prim vermemek gerekir..."

Tarafsızlığının şanlı bir nişanesi daha işte!


*


Seçim bitti, takke düştü, sonuç göründü.

Hep birlikte yaşıyoruz bu acılarla, şoklarla, hayal kırıklıklarıyla dolu gündemin içinde.

Seçimden bu yana ne değişti hepimiz biliyoruz.

Peki bunca acı arasında bir ekonomik mucize yaşandı da haberimiz mi olmadı acaba?

AKP, pazar günü 1 Kasım için hazırladığı bildirgeyi sundu.

Davutoğlu'nun vaatler fışkıran bildirgesinde asgari ücretin 1300 TL'ye yükselteceklerini, gençlere iş kolaylıkları sunacaklarını, emeklilere de 1 maaşa denk gelen bir zam yapacaklarını duyurması dikkat çekti.

Dün muhalefet partileri bıyık altından gülerek "Kaynak var mı cicim?" diye sormaya başlamıştı AKP'ye; gayet haklı olarak...

Dikkatimi çeken, kafamı karıştıran bir noktayı daha paylaşmak isterim.

7 Haziran öncesinde aldıkları sufleyle muhalefetin vaatlerine manşetlerinde, köşelerinde "Temelsiiiiz! Kaynaksıııız! Hainliiiik!" diye saldıranları hatırlıyoruz.

Dün manşetlerinde AKP'nin benzer vaatleri vardı: "Pıravooo! İşte müjdeler konvoyu.!"

İktidarın yılmaz savunucusu bazı gazeteler, ne oluyor? Dün yoktu, bu gün ne oldu da böyle iştahınız kabardı birden coştunuz.Kaynak yoktu , ne yaptınız diye sormuyor.

Merkez faizi faiz oranlarını indirmedi, dolar arttı.Bunlar vatan diyeni alkışlayan basın şimdi niye ses çıkarmıyor?Dolar kaç liraya çıktı.Çözüm süreci diye İmralı'yı komşu kapısı yaptıranlara övgüler düzen basın şimdiki çözümsüzlüğü ve çaresizliğe niye bir şey demiyor?Sadece basın değil vatandaşta çok güzel uyuyor ve atılan yemleri çok güzel yutuyor.

Son moda laflar; 400 vekil verin istikrar gelsin,tek başına iktidar olmalı. Kimse sormuyor, 13 yıl elini tutan mı vardı. Ülkede huzur ve güven bırakmadınız, insanlar geçimsizlik nedeniyle aile yuvalarını yıkıyor,intihar ediyor.Toplumun psikolojisi bozuldu. Bankalar milyonlarca vatandaşa borç takibinde.Ülke, üretim toplumundan çıkarıldı tüketim toplumu yaratıldı.

*

Biz bunları hak etmiyoruz.Huzur içinde yaşamak istiyoruz.Güzel bir ülkemiz olsun istiyoruz.Güven içinde yaşamak istiyoruz.Ama huzur sokakta bulunmuyor,kendiliğinden oluşmuyor.

Toplumu siyasi çıkar güdüleriyle ayrıştırırsanız,

Küçük çıkarları büyük çıkarların önüne koyarsanız..

Hukuku, Anayasa'yı rafa kaldırırsanız..

Coğrafyayı teröre ve terörizme açık hale getirirseniz..

Huzur ve güveni de kaybetmeye adaysınız demektir.

Ülke o zaman ikide bir kayalara toslar..

Katliamlar yaşanır, masum insanlar kim vurduya gider.


Onun için diyorumki,ey bu ülkeyi idare edenler, sırtınızdaki yumurta küfelerine sahip çıkınız, ikbaliniz için değil, bu ülkenin istikbali ve insanlığın geleceği için bu ülkeyi yönetiniz. Ey benim vatandaşım, sende birazcık meselelere kafanı yor, söylenen her şeyi dinle ama taraftar gibi davranma,biat etmeyi bırak,kula tapma, günaha girme, hafızanı zorla, gözlerini dört aç ve olan biten ne varsa muhakeme ve muhasebeni yap. Kendi şahsının dışında ülkeni düşün.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar İsmail Hotakoğlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bolu Olay Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bolu Olay hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bolu Olay editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bolu Olay değil haberi geçen ajanstır.