Nizamettin Yıldırım

Nizamettin Yıldırım

Aşçılıkla Özdeşleşen Mengen

Ülkemizde bazı iller ve ilçeler vardır ürettiği ürünlerle tanınır. Mesela, Kayserinin pastırması, Çorum’un leblebisi, Bursa’nın şeftalisi ve kestane şekeri, Malatya’nın kayısısı, Kütahya’nın çinisi, Kastamonu’nun sarımsağı, Maraş’ın dondurması, Tosya’nın pirinci, Mengen’in de aşçıları meşhurdur.

Ürettiği ürünler özel ve ayrıcalıklı, bir o kadarda kaliteli olmasının sebeplerinden biri, o yöreye has ekolojik yapı ve üretim teknikleridir.

Ürün yetiştirmek için bu kriterler geçerlidir peki aşçı yetiştirmek için neler gerekli? Bunu Mengen ve çevresini inceleyerek görebiliriz.

Mengen’in bazı köylerine baktığımızda köyde erkek olarak yaşlılarla çocuklar kalmıştır. Erkeklerin çoğu büyük şehirlerde aşçı olarak çalışmaktadır ve bunlar astronomik rakamlarda ücret alırlar. Bu da bu mesleği cazip hale getirmektedir.

Ayrıca bir de mahalle baskısı vardır ki, şöyle;

Köyün erkek çocuklarının hayali iyi bir aşçı olmak ve iyi bir yerde çalışıp çok para kazanmak, bu arada da köyün en güzel kızıyla evlenmek.

Bu sonuca nasıl mı vardım? Yıllar önce üniversiteyi bitirdikten sonra iş sınavlarına giriyorum. Bu arada da harçlığımı çıkarmak için inşaatlarda çalışıyorum. Mengen’e yakın bir köyde bir evin sıvasını yapıyoruz. Bir gün 10-12 yaşlarında bir çocuk geldi. Adını vs sorduktan sonra hangi okula gideceksin dedim. Abi ben bulaşıkçılığa gireceğim dedi. Garibime gitmişti. Çocuk ilkokulu bitiriyor orta okula gideceğine bir restoranın bulaşıkhanesine talip oluyordu. Neden ortaokula gitmiyorsun dedim. Abi burada aşçı olmayana kız vermezler dedi. Aşçılığın ilk adımı da bulaşık yıkamakla başlıyor.

İşte o yörenin gençlerinin hayali böyle ve bu hayal Mengen’i aşçılar diyarı yapmıştır.

Mengen bütün Türkiye’de aşçılar diyarı olarak bilindiği için Mutfak Sanatları Bölümü buraya açılmıştır. Başka bölgelerdeki hiçbir bölüm Mengen gibi yöresine yakışmamıştır.

 Akademik kişi olarak sırf bir eğitim kurumu olsun, bölgeyi kalkındırsın diye her ilçeye bir meslek yüksekokulu açılmasına karşıyım. Bu kanaatimi daha önceki yazılarımda da belirttim. Üniversitelerin öncelikli amacı, bilgi üretmek ve uzman eleman yetiştirmektir, ancak, Mengen’imize bu okul yakışıyor ve de hak ediyor. Mengen Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü burada kalmalı. O bölgenin çocukları okullarını bitirdiğinde ben bulaşıkçılığa gireceğim demek yerine ben okuyacağım diplomalı aşçı olacağım demeli. Geleneksel aşçılık yerine akademik düzeyde doğduğu bu topraklarda bilimsel düzeyde uygulanmalı.

İşin bir diğer boyutu da İzzet Baysal Vakfıyla yapılan protokoldür. Vakıf başkanı Sayın Ahmet Baysal tavrını ortaya koymuştur. Onu kırmak vakfı kırmak, rahmetli İzzet Baysal’ı kırmaktır. Bolulular buna razı olmazlar.

Ancak Mengen’in de yapması gerekenler var. Öncelikle dışarıdan gelen öğrencilere sahip çıkmalı. Hem Mengen’i hem Mengen’den yetişen aşçıları tüm yurtta tanıtmalı. Bu yıl 34. Düzenlenen festival çeşitlendirilmeli, öyle ki yüz bin kişiyi Mengen’e çekebilmeli.

Hani gül dalında güzeldir diye bir söz vardır ya, Mengen Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü de dalındaki bir gül gibi Mengen de kalsın yeri orası.

Önceki ve Sonraki Yazılar