Muharrem Demirel

Muharrem Demirel

Bir Varmış, Bir Yokmuş

Masallar, hikâyeler, fıkralar derin izler bırakmıştı bizlerde.

‘Seni sevmeseler de sen sev’ ne güzel bir duygu değil mi? Kül Kedisi Sindirella ile beraber yerleştirmiştik o güzel duyguyu minicik yüreklerimize.

Pinokyo ile yalan söylememeyi öğrenmiştik.

Pamuk Prenses ile paylaşmayı, sevgiyi. Kurbağa Prens ile verilen sözü yerine getirmeyi yazmıştık aklımızın bir köşesine…

Deli Dumrul’ da ölümü kabullenmenin ve maddi güce güvenmenin hazin kaybedişini öğrendik.

‘Kırmızı Başlıklı Kız, Keloğlan, Çirkin Ördek Yavrusu, Ayağına Diken Batan Serçe, Fareli Köyün Kavalcısı gibi daha pek çok masal ayrı bir ders ayrı bir nasihat verirdi bizlere.

Bir varmış, bir yokmuş diye başladığımız masal bittiğinde, onlar ererlerdi muratlarına, bizler ise çıkardık kerevetlere

***

Milli Eğitim Müdürlüğümüzün toplantı salonunda, Atatürk İlkokulu’nun organizasyonunda yapılan ‘İlkokullar Arası Masal Anlatma Yarışmasını’ seyrederken, çocukluğum geldi aklıma.

‘Ne kadar temizmişim’ dedim.

O günlerdeki masum halimi hatırladım, riyasız olan dostluklarımı, sevgilerimi, içtenliklerimi. Sonra da şimdiki halimi; uyanıklarımı, yalancılıklarımı, doymazlıklarımı, ikiyüzlülüklerimi, kötülüklerimi…

Tekrar o masum yavrulara baktım, dedim ki; ‘keşke masallardan hikâyelerden almış oldukları dersleri hiç kaybetmeseler, yetişkin olduklarında da taşıyabilseler’

***

Çocuklarımızın anlattığı hikâyeler, masallar yine aynı.

Verdikleri eğitici ve öğretici mesajlar da mesajları alanlar da.

Ama…

İçinde yaşadığımız gerçek hayat, uzaklaştırıyor bizi hikâyeler ve masallardaki o güzel değerlerden.

***

O çalışkan karıncalar günümüzde aç, ne yazıktır ki ağustos böceğine muhtaç. Tilkinin dalkavukluğu ise kargalar için her daim en önemli ihtiyaç.

Her bir yanımızı yalancı çobanlar sarmış, ‘açlıktan ölürüm yine de özgürlüğümden vazgeçmem’ diyen kurtların boyunları yara bere içinde kalmış.

Aslanlar ise kayıplar; meydanı çakallara ve akbabalara bırakmışlar, çekilmişler köşelerine.

Masallardan, hikâyelerden aldıkları o güzel değerler ile yaşamaya çalışanlar ise ya kaybolup gidiyorlar.

Ya da onlarda ayak uydurmak zorunda kalıyorlar bu anlamsız düzene.

***

Bakmayın siz böyle karamsar ve ümitsiz yazdığıma.

Eğer, saf ve temiz olan küçüklerimiz, kire bulanmış büyüklerine masal anlatmaya başlamışlarsa…

Büyük UMUTLAR ile bakabiliriz yarınlara.

12.03.2023

Muharrem Demirel

Önceki ve Sonraki Yazılar