
Aykan, “Bu güzel ülke maalesef bir deprem ülkesi”
Bolu Arama Kurtarma Timi Başkanı H. Hüseyin Aykan, Türkiye’nin afet gerçeğine vurgu yaparak, “Bu güzel ülke maalesef bir deprem ülkesi. Bu gerçeğe uygun ve bu gerçeğin bilinci ile yaşamaktan başka çaremiz yok” dedi.
Başkan Aykan, “Tüm depremlerin yaraları ancak ve ancak dayanışma ile sarıla bilir. Gerçekten ülkemiz çok büyük deprem acıları yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Bu ülkede ortalama 10 yılda bir az hasar ve az ölümlü, 25 yılda birçok fazla hasar ve çok fazla ölümlü ve 30-40 yılda birde binlerce insanımızı kurban verdiğimiz depremler yaşanıyor. O zaman ilk kabul edeceğimiz konu bu güzel, bu cennet vatan maalesef bir deprem ülkesi. Daha doğrusu bir afet ülkesi” dedi.
Asrın felaketini asrın hataları getirdi;
“Doğal bir afeti felaket haline getirenler biz yine insanlarız. Oradaki binaların hikayelerini anlattıklarında bunu daha iyi anlıyoruz. Daha önce yapılan yanlışların tabloyu bu kadar ağırlaştırdığı çok açık. Yardım kampanyalarındaki Boluluların katkıları çok büyük ve kıymetli. Bu yaraları dayanışma ile saracağımıza inanıyorum ama deprem gerçeğini asla unutmamalıyız, her konuda hazırlıklı olmalıyız. İmar aflarını çıkarmamalı, binamız biraz daha ucuza mal olsun diye ısrar etmemeliyiz. Bu topraklar binlerce yıldır depremler oluyor insanlar ölüyor. Anadolu’da ilk deprem kaydı 1668 yılından yaşanan İstanbul depremine kadar gidiyor. Yani 350 yıldır bir arpa boyu ilerleyememişiz. 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın felaketini asrın vurdumduymazlığı getirdi. Bugün Türkiye’deki fay hatlarının hepsini biliyoruz. Nerede olduğu, ne kadar sıklıkla periyodik olarak deprem ürettikleri, istatistiksel, matematiksel olarak iyi bir bilgi birikimimiz var. Bölgede de yıkıcı bir deprem olacağını biliyorduk. Çok iyi biliyorduk. Doğu Anadolu fay hattı biraz daha karmaşık ama biliyoruz. Tam olarak nerede, ne zaman olacağını bilmiyoruz. Tam olarak büyüklüğünü de bilmiyoruz. Ama deprem olacağını biliyoruz, bundan daha önemli bir bilgi olabilir mi? Deprem olacağını bildikten sonra bunun zamanının bir önemi olabilir mi? Yarın da olabilir 10 sene sonra da olabilir. Sizin her an hazır olmanız, yapı stoklarınızı ona göre inşa etmiş olmanız gerekirdi” dedi.
Gerekeni yapmazsanız bedelini ödesiniz;
“Deprem gerçekten çok önemli bir konu. Bu coğrafyada binlerce değil, on binlerce değil, yüzbinlerce yıldır çok önemli. Bu coğrafyada yaşayan bütün halklar, topluluklar, devletlerin hepsi depremle karşı karşıya kalmış ve bedeller ödemiş. Maalesef bizim sorunumuz bu, bile bile yaşıyoruz tüm bunları. Bilmediğimiz bir şey değil. 2 yıl önce devletin hazırladığı resmi raporlarda yazıyor, Hatay’da 30 bin can kaybı bekleniyor diye. Biliyorduk ama ne yaptık? Oysa depremin afete dönüşmesini engelleyebiliriz. Deprem kendi kendine bir afet değil. Deprem sadece deprem. Bunu afete dönüştüren şey, bizim deprem bölgesinde yaptığımız binalar, yapı stoklarımız. Deprem gerçeğini dikkate almazsanız bedelini ağır şekilde ödersiniz. 1939 ‘da Erzincan’da, 1944’te Gerede’de 1999’da Gölcük’te depremi hafife almanın bedelini hem de çok ağır şekilde ödedik.
Korkmayın hazırlık yapın;
Osmanlı, Selçuklu, Roma zamanında da yüzbinlerce insanın öldüğü depremler var. Sonuçta Anadolu bir deprem coğrafyası, fay hatları yeni oluşmuş değil, geçmişleri çok derin. Bu coğrafyada tarihteki bütün halklar depremi yaşamışlar, akıllı olanları gerekli önlemleri almışlar. Şehirlerini daha dağlara yakın bölgelere taşımışlar, bir daha ağır bedeller ödemek istememişler. Bazı kültürler deprem nedeniyle yok olmuş. Sonuçta bu coğrafya, bu güzel ülke bir deprem ülkesi. Bununla birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Deprem bize uymayacak, biz ona uyum sağlayacağız. Sonuçta Kuzey Anadolu fay hattı, ilk defa 1939 yılında 7.9 büyüklüğünde bir deprem üretiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşadığı en büyük deprem. 33 bin yurttaşımız hayatını kaybediyor, 1939 Türkiye’sinde. Kuzey Anadolu fay hattı 8-10 kırıkla Erzincan’dan başlıyor, 60 il içerisinde ilerleyerek Düzce’ye kadar devam ediyor. 17 Ağustos’ta Gölcük’te, 12 Kasım’da Düzce’de kırılıyor. Şimdi Kuzey Anadolu fay hattının devam edeceği yerde İstanbul’un güney kıyılarının aşağısında bir yerlerde kırılma bekleniyor. Bu bilgileri korkun diye vermiyorum. Hazırlık yapın diye veriyorum” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.