HP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda son günlerde Bolu gündemini meşgul eden olayları da değerlendirdi. Sanayi sitesinin taşınması ve İzzet Baysal Caddesi’ndeki yeni düzenleme ile ilgili görüşlerini açıklayan Özcan, Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’a şöyle seslendi; “Bu zamana kadar baskı ve dayatmayla işleri götürdün, son 2 yılında normal bir belediye başkanı gibi davran insanlara. En azından iki yıl, belediye başkanı taklidi yap. Normal bir ilde belediye başkanı ne yapıyorsa sende bunu yapmaya çalış” dedi.

 Son günlerde Bolu’nun en çok tartışılan konularının başında gelen sanayi sitesinin taşınması ve İzzet Baysal Caddesi’ndeki yeni düzenlemeler ile ilgili Bolu Milletvekili Tanju Özcan’da görüşlerini açıkladı.

“Bolu Belediyesi artık dayatmalardan uzak durmalıdır”

Yerel yönetimlerin halkın işini kolaylaştırmak için çalışması gerektiğini vurgulayan Özcan, sanayi sitesinin taşınmasının yeni sıkıntılar doğuracağını söyledi. Özcan şöyle devam etti; “Sanayi sitesinin taşınması ile ilgili biz başından beri şunu söylüyoruz; oradaki esnafımıza, oradaki mal sahibine, bir dayatma içerisinde olmayalım. Bu konuda oradaki insanların fikirlerini alalım. Sadece yönetimle konuşmak yetmez. Sadece oradaki yönetimin size sıcak mesaj vermesi yetmez. Oradaki esnafla konuşmak lazım. Bu işten sanayi esnafı ne kazanır, Bolu ne kazanır, ne kaybeder bunları ölçüp, biçip, tartmak gerekiyor. Ama şuana kadar Bolu Belediyesi’nin böyle bir şey yaptığına şahit olmadık. Cidden oradaki insanların ne söylediğine kulak verdiğine şahit olmadık. Biz istiyoruz ki; evet gerçekten uzun vadede Bolu’nun geleceği açısından taşınması gerekiyorsa taşınsın ama şu yapılmasın; ben sana yer buldum hemen sen buraya taşınacaksın. Ben TOKİ ile anlaşacağım sen şu şekilde ödeyeceksin gibi bir dayatma olmasın. Mevcut yere bugün taşınsalar iş mi yapabilecekler? Sanayi esnafına biz yıllardır gidiyoruz. Her yıl ben birkaç kez yanlarına uğruyorum. Her gidişimde bir önceki gidişimden daha çok tepkili olduğunu, daha çok ekonomik sıkıntı çektiğini görüyorum. Sanayide birçok esnaf var dükkanını, iş yerini veya önceki yıllardaki birikimlerinden elde ettiği dairesini satmış, sırf kredi alabilmek için, o aldığı krediyle işini çevirmeye çalışıyor. İki-üç ay siftah yapamayan esnaflar var. Bu insanlar zaten sıkıntı çekiyor, yeni iş yeri bedeli ödeyebilecek durumda değiller. Birde götürülmeye çalıştıkları bölgede şimdikinden daha fazla iş yapabilecek durumları da yok. Daha fena olacak durum. Bizim yerel yönetim olarak birinci amacımız halkın hayatını kolaylaştırmak. O bölgede yaşayan esnafın sıkıntılarına çare üretmek. Biz bunları yapmıyoruz yeni sıkıntılar doğmasına sebebiyet veriyoruz. Bunu yaparken de insanları tehdit ediyoruz. Vahim olan bu. Bolu Belediyesi artık bu tip dayatmalardan uzak durmalıdır. Artık yeter. Yaklaşık yedi, yedi buçuk yıldır Bolu’yu yöneten mevcut belediye başkanı, hep dayatma ile hep insanları tehdit ederek, hep insanları bir şeye zorlayarak şimdiye kadar yönetim anlayışı sergiledi. Kimseyi ikna etmeye çalışmak yok. Bu işten insanların fayda sağlamasına dönük bir çaba da yok. Sadece dayatma, sadece baskı var. Bu zamana kadar baskı ve dayatmayla işleri götürdün, son 2 yılında normal bir belediye başkanı gibi davran insanlara. En azından iki yıl, belediye başkanı taklidi yap. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Normal bir ilde belediye başkanı ne yapıyorsa sende bunu yapmaya çalış en azından.”

“Allah akıl fikir versin”

İzzet Baysal Caddesi’ndeki yeni düzenleme hakkında da konuşan Özcan, böyle bir uygulamanın Türkiye’nin hiçbir yerinde görülmediğini söyledi. Özcan, “Ben bu uygulama başladığında yurt dışındaydım. Döndüğümde acayip bir manzarayla karşılaştım. Bunu kelimeyle ifade edemiyorum. Acaba dedim caddede bir alt yapı çalışması falan mı var. Hiç alakası yok, garip bir uygulama başlamış. Bu garip uygulamanın da yasal bir dayanağı yok. Trafik komisyonu kararı falan alınmış değil. Esnafla konuşuyorum, esnaf ne olduğunu anlamamış. Vatandaşla konuşuyorum, vatandaş ne olduğunu anlamamış. Birkaç gündür sürekli izliyorum özellikle açıklamada yapmadım. Acaba bu uygulamanın trafiğe bir faydası mı var dedim. Onu da göremiyorum. Başka illerde bunun bir örneği var mı diye soruyorum, araştırıyorum. Böyle bir örneği de yok. Allah bu mübarek günlerde bu uygulamayı düşünen ve hayata geçirenlere akıl fikir versin. Başka söylenecek bir şey yok. Vatandaşa eziyetten başka bir işe yaramıyor. Böyle işlerin denemesi de olmaz. Bu işin ehli olan insanlarla oturup konuşursun, sağlıklı bir uygulama hayata geçirirsin. Sen öyle bir şey yapıyorsun ki orta refüjde neden boşluk bırakıldığını bilen yok. Kimi bisiklet yolu, kimi güvenlik şeridi diyor. Ben Türkiye’deki vilayetlerin en az yarısını görmüş biriyim. Hiç böyle bir örnek görmedim. Bu tür çalışmalara ancak otobanda yol çalışması varsa ancak öyle düzenlemeler için yapılır. Bu fikir kimin fikriyse doğru bir fikir değil. Bu fikrin vatandaşa bir faydası da yok. Eğer bu durum düzelmezse önümüzdeki günlerde esnaftan bir imza kampanyası ile destek istemeyi, bu uygulamanın sonlandırılması için girişimde bulunmayı da planlıyoruz” diye konuştu.