
GİZLİ MESAJLARIN FARKINDA MISINIZ?
Onur Ustaoğlu'nun kaleminden Konuşan yazı...
Yazıyı Özge Nur Dilber'in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın...
"Videoyu İzlemekte Sorun Yaşıyorsanız Buraya Tıklayın..."
Uzmanlar insanlarda bilinçaltı denilen yeri kısaca, “Bilinçaltı beynimizin, biz farkında olmadan bilincimiz dışı çalışan, bedenimizin istemsiz kaslarını yöneten, gece uyurken dahi vücut fonksiyonlarımızın çalışmasını sağlayan, beş duyumuzla algıladığımız her şeyi an be an kaydeden ve gerektiğinde kullanılmak üzere bilincin emrine veren bir parçasıdır.” diye tanımlar.
Peki, biz uyurken bile çalışan bazı zamanlar bizi yönlendiren bilinçaltı denilen yere gönderilen gizli mesajların farkında mısınız? Hadi canım, benim bilinçaltıma kimse izinsiz mesaj gönderemez demeyin. Yapılan araştırmalara göre bir insanın bilinçaltına gönderilen gizli mesajlar ile o insana istediğinizi yaptırmanız ve bir şeyi iyi ya da kötü diye kodlamanız mümkün.
Mesela sorulduğunda her ne kadar dizi izlediğimizi inkâr etsek de, en çokta dizileri seviyoruz ve tekrar tekrar izliyoruz. Bu dizileri incelersek bizim bilinçaltımıza en çok gizli mesaj gönderen şeyler olduğunu görürüz. Hiç şaşırmayın, bakın şimdi dizilerden örneklerle bu mesajların bize nasıl verildiğini anlatamaya çalışacağım.
Yıllar önce yapılan ve yıllardır televizyonda yüzlerce defa yayınlanan doktorlar dizisinden bir sahne: “ hastanenin acil bölümüne trafik kazası sonucu yaralanmış bir hasta gelir. Rastlantıya bakın ki gelen hasta stajyer doktorların birinin kız arkadaşıdır. Hemen tetkikler yapılır kızın bacağı ezildiği için kesilmek zorundadır. Doktor gelir. Üzgünüm bacağını kurtarmamız mümkün değil der. Kız iyide ben dansçıyım bacağım olmadan nasıl dans edebilirim diye ağlamaya başlar. Tabi erkek arkadaşı da onunla birlikte ağlar.”
Belki de bu sahne çoğunuza normal gelebilir ama bence hiçte normal değil. Sahnede bize kolu bacağı olmayan insanların dans edemeyeceği mesajını vermektedir. “Hâlbuki orada kızın erkek arkadaşı ağlayacağına hiçbir şey bitmedi tek ayakla da dans etmen mümkün deseydi verilen mesaj doğru olurdu” çünkü biliyoruz kolu bacağı olmayan insanlarda dans edebilir. Araştırırsanız dünyada ve Türkiye de bir sürü örnek bulursunuz.
Gelelim karakterleri hepimizin beynine kazınmış arka sokaklar dizisine, sahne şöyle:” ekibin bilgi işlem sorumlusu Aylin karakteri kırk yılda bir çıktığı devriye de girdiği bir çatışmada belinden yaralanmıştır. Hastanede bir süre dinlendikten sonra doktorlar belindeki kurşunun çıkarılması gerektiğini aksi takdirde yürüyemeyeceğini söyler. Aylin üzülür ama yine de hastaneden çıktıktan sonra tekerlekli sandalye ile görevinin başına gelir. Ekibin amiri Rıza baba, Aylin’i görür, Kızım bir an önce ameliyatını ol öyle gel işinin başına der ve Aylin’i evine göndermeye çalışır.”
Aslında burada da izleyiciye yürüyemeyenler bilgi işlemde bile olsa çalışamaz mesajı verilir. Ancak yine araştırırsak dünyada ve Türkiye’de fiziksel engeli olan bir sürü bilgi işlemci bulabiliriz.
Bu örnekler biraz dikkat edilirse çoğaltılabilir. Bu arada beni sakın yanlış anlamayın dizileri ve filmleri kötülemek için anlatmıyorum. Ayrıca bende seviyorum ve izliyorum ama bazen bilerek ya da bilmeyerek dizilerde yanlış mesajlar verilebiliyor.
Birde ben niye bu kadar iyileştirme meraklısıyız anlamadım. Hayatta bir işe yaramak için illa kolumuzun bacağımızın olması mı lazım? Bir defa da televizyonlardan bir engelli bireyin yaşamını izleyelim, başarılarını, sevinçlerini heyecanlarını görelim. Yok, olmaz başına bir şey gelen karakter illa ameliyat olacak yürüyecek, konuşacak, görecek yoksa bir işe yaramaz.
Allah aşkına senarist ve yapımcı arkadaşlar doğruyu söyleyin. Bu konuyu incelemek, araştırmak ve yazmak zor geldiği için karakter hemen ameliyat olsun iyileşsin, normal normal işimize bakalım diyorsunuz değil mi?
Evet, belki bu anlattıklarım size ayrıntı olarak gelebilir ama gerçekten bize engelliliği yanlış anlatan, bilinçaltımıza engellilik kavramını yanlış kodlayan birazda televizyon dizileri ve sinema filmleridir. Ben inanıyorum bu konularda daha dikkatli olup herkesin izlediği programlarda ve dizilerde insanlara engellilik ile ilgili doğru mesajlar verebilirsek ve engelliliğin normal bir şey olduğunu, engellenen bireylerinde hayatta başarılı olabileceğini gösterebilirsek, toplumda engellenen bireylere bakış açısını daha kolay değiştirebiliriz.
Bu arada biliyorsunuz Pazar günü Babalar günü, Başta beni yetiştiren büyüten Babam Fuat Ustaoğlu olmak üzere, bütün babaların babalar gününü şimdiden kutlamak istiyorum. Haftaya görüşmek üzere…
Yazan: Onur Ustaoğlu - Seslendiren: Özge Nur Dilber – Bolu Olay Gündem Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.