
Kola ve havuçtan medet ummayın
Doç. Dr. Mualla Polat, bronzlaşmak için cilde dökülen kola ve havuç yağının deride güneşin oluşturabileceği kanser riskini arttırdığını söyledi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi...
Doç. Dr. Mualla Polat, bronzlaşmak için cilde dökülen kola ve havuç yağının deride güneşin oluşturabileceği kanser riskini arttırdığını söyledi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda görevli Doç. Dr. Mualla Polat, bronzlaşmak için cilde dökülen kola ve havuç yağının deride güneşin oluşturabileceği kanser riskini arttırdığını söyledi. Doç. Dr. Polat, "Güneş ışınlarının cilde zarar vermemesi için güneş koruyucularının kullanılması ve bronzlaşmak için belirli saatlerde güneş banyosu yapılmalı" dedi. Doç. Dr. Polat, beyaz tenli kişilerin güneşten korunması için daha yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanması gerektiğini belirtti.
Doç. Dr. Mualla Polat, "Normal hava koşullarında bile güneşten korunmak için 'gün perdesi' dediğimiz güneş koruyucularının kullanılması gerekiyor. Türkiye gibi yaz mevsimi uzun, sahil kıyısı çok olduğu için deniz turizminin çok yapıldığı ülkemizde insanların ciltlerini korumaları çok daha fazla önem taşıyor. Öğlen vaktinde güneş ışınları dik geldiği için ciltte daha çok hasar bırakabiliyor. Bu saatlerde olabildiğince güneşten korunmak gereklidir. Bu saatlerde dışarıya çıkacak olan kişi şapka, gözlük ve güneş kremi kullanarak çıkmalı. Özellikle beyaz tenliler daha yüksek koruyucularla kendilerini güneş ışınlarından korumalıdırlar. Öğle saatinden akşama kadar güneşlenmek gibi yanlış bir düşünceye kapılmamalıdır. Deniz sahilinde güneşlenmek için sabah 10. 30'a kadar, öğleden sonra ise 15. 30'dan sonra güneşlenmeyi tercih etmeliler. Ayrıca güneşlenmeye kısa sürelerle başlayıp, günler içinde süreyi uzatmaları kişilerin faydalarına olacaktır. " şeklinde konuştu. Doç. Dr. Mualla Polat, açık saç ve açık göz rengine sahip olan kişilerin güneşten kaçınmak zorunda olduklarını dile getirdi. Doç. Dr. Polat, "Beyaz tenliler için güneş ışınları büyük risk taşıyor. Beyaz tenlilerde uzun süreli güneş kızarıklık, ağrı ve daha ileri boyutta su toplamaları oluşturabilir. Güneş yanıkları kişinin cildinde kalıcı hasar da bırakabilir. Biriken güneş hasarı sonrasında bir takım deri kanserlerinin oluşmasında risk oluşturur. Bu risk beyaz tenlilerde, her güneşe çıktığında kızaran, yanan insanlarda daha da büyük tehlike arz ediyor. 'Denize girip yüzüyorum, suyun altındayım güneşten zarar görmem' düşüncesi de son derece yanlış. Güneş ışınlarının deniz seviyesinden 2 metre aşağıya kadar inebildiğini biliyoruz. Dipte yüzmüyorsa, yüzerken bile güneş koruyucusu olması lazım.”biçiminde konuştu.
Kola ve Havuç yağı güneşin etkilerini artırıyor
Doç. Dr. Polat, bronzlaşmak için cilde sürülen kola ve havuç yağının kansere zemin oluşturabileceğini söyleyerek, "Normal güneşe dahi koruyucusuz çıkmamayı önerirken, kola gibi havuç yağı gibi deride güneşin etkilerini artıran maddeler sürmek riski daha da artıracaktır. Bronzlaşma, melanin dediğimiz deriye rengini veren maddedeki artıştır. Melanin güneş ışınlarından derimizi korur. Ama bunun 'İlk gün yanayım, diğer gün nasıl olsa koyulaşayım' düşüncesi ile olmaması gerekir. Bu son derece yanlıştır. Akut yanmalar sonrasında deri kanseri oluşabilir. Solaryumda bronzlaşma da doğru değildir. Solaryuma giren bir kişi hangi dalga boyunda güneş ışığı aldığını bilmiyor. Bu da birçok riski ortaya çıkartıyor. Solaryum hem yüksek dozda, hem de uygunsuz zamanlarda güneşlenmek anlamına geliyor. Dolayısıyla güneşten olabildiğince kaçınmak olası risklerden uzaklaşmak anlamına gelmektedir.”şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.