
Köy Enstitülerinin ruhuna El fatiha okudular…
Köy Enstitülerinin 71.kuruluş yıldönümü Eğitim-Sen Bolu şubesi tarafından Solmaz-Ahmet Baysal Öğretmenevinde düzenlenen bir etkinlikle kutlandı.Geceye katılan Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmenlerden...
Köy Enstitülerinin 71.kuruluş yıldönümü Eğitim-Sen Bolu şubesi tarafından Solmaz-Ahmet Baysal Öğretmenevinde düzenlenen bir etkinlikle kutlandı.Geceye katılan Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmenlerden İsmail Altıntaş 1940’lı yıllarda halkın uyanmasından korkan toprak ağalarının ve egemen çevrelerin Köy Enstitülerini kapattırarak yerlerine İmam-Hatip okullarını açtıklarını söyledi.
Cumhuriyetin ilk yıllarına damgasına vuran Köy Enstitülerinin 71.kuruluş yıldönümü Solmaz-Ahmet Baysal Öğretmenevinde kutlandı. Gecenin açılış konuşmasını yapan Eğitim Sen Bolu şube başkanı Dursun Yenin Köy Enstitülerinin, Anadolu’yu aydınlatacak birer meşale olabilmesi için 17 Nisan 1940'ta kurulduğunu söyleyerek; “Bugün Köy Enstitülerinin kuruluşunun 71.kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Kurulduğu günden kapatılıncaya kadar mezun olan öğretmenlerimiz ülkemizin dört bir yanında halkımızın aydınlanması, bilgilenmesi onlara yol göstermede öncülük etmiş ve halkın meşalesi olmuşlardır. Fakat kapatılmasıyla yurdun dört bir yanına dağılan aydınlanma meşaleleri de söndürülmüş olmuştur. Biz Eğitim Sen olarak laik, demokratik, bilimsel, çağdaş eğitimden yana mücadelemizde Köy Enstitülerinin aydınlanmacı anlayışından güç alarak ona sahiplenmekte ve şiarını devam ettirmekteyiz. Bundan sonrada devam ettireceğiz.” Dedi.
Dünyada örnek bir projedir
Köy Enstitülerinin yalnızca öğretmen yetiştiren kuruluş olmayıp, bulunduğu çevreyi araştıran, geliştiren ve çevrenin kalkınmasını da üstlenmiş kurumlar olarak ortaya çıktığına dikkat çeken Yenin; “Köy Enstitüleri kırsal yörede toplumsal ekonomik ve kültürel kalkınmayı sağlamak; bu alanda ilgili elemanları yetiştirmek için kurulan yapılar olmuştur. Bu dönemde eğitilen köy çocukları köylerine gönderilerek tarımda, sanatta, zanaatta ve sağlık alanlarında öğretmen olarak yörelerine hizmet etmişlerdir. Köy Enstitüleri değişik ve çarpıcı bir girişim olarak belki de dünyada örnek bir projedir. Ne yazık ki önemi halen yeterince anlaşılamamıştır. Köy Enstitülerinin başlıca amacı kırsal alanı kalkındırmak, köylüyü eğitmek ve eğitmenlerle köylüyü üretici duruma getirmekti. Köy Enstitülerinde yaşam dönemin öğretmen ve öğrencilerinin anlatımı ile tam "birliktelik, katılım, yetki" ve "sorumluluk" eksenlerine oturtulmuştur. Enstitülerde kararlar yönetici-öğretici-öğrenci üçlüsünün katkı ve onayıyla alınmıştır.” Diye konuştu.
"Eğitim, üretim içindir"
Köy Enstitülerine eğitim anlamında yüklenen sorumluluğun ağır ve anlamlı olduğunu, Köy Enstitülerindeki anlayışın "Eğitim, üretim içindir" anlayışı olduğunu da işaret eden Yenin sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Hep beraber ülkeyi kalkındırmak için üretmek ve hayata birlikte bakmaktır. O dönemde ülkemizin karşı karşıya bulunduğu zorlu koşullar ve uluslar arası dinamiklerin ülkemiz üzerinde kurdukları psikolojik etkinin sonucu Köy Enstitülerinin soğuk savaşa kurban edilip kısa sürede kapatılarak tarihin raflarına kaldırılmıştır. Bundan sonraki süreçte ülkenin aydınlık geleceğinin eğitim projesi önce yatılı öğretmen okullarına, sonra yatılı okullara, sonrada normal lise eğitimine zamana yayılarak bertaraf edilmiştir. Bugün öğretmen yetiştirmeden başlayarak eğitim sisteminin yaşadığı pek çok sorunun kaynağında Köy Enstitülerinin kapatılması yatmaktadır. Köy Enstitülerinin kapatılması ülkemizdeki aydınlanma sürecinin durdurulması ve demokratik işleyişin sekteye uğratılması anlamına gelmiş genel anlamda da demokrasimizin derin bir yara alması sonucunu doğurmuştur. Eğitim Sen Köy Enstitülerinin ilerici, demokrat ve aydınlanmacı geleneğine şimdi nasıl sahip çıkıyorsa bundan sonrada sahip çıkmaya devam edecektir.”
Köy Enstitülerinin yerlerine İmam-Hatip okullarını açtılar
Gecede bir konuşma yapan emekli öğretmen İsmail Altıntaş eski ANAP’lı bakanlardan Yaşar Okuyan’ın köy enstitülerinin kendilerine yanlış tanıtıldığı yolundaki sözlerine dikkat çekerek “Eski bakanlardan Okuyan geçenlerde katıldığı bir televizyon programında ‘Bugünkü sorunların temelinde Köy Enstitülerinin kapatılması yatıyor. Bugün elimde olsa o okulları tekrar açardım’ diyerek bu okulların önemine dikkat çekiyor. Köy Enstitülerini tanımak için Kemal Tahir’in “Bozkırdaki Çekirdek” romanını okumak gerekir. Bugün Türkiye bir yerlere çekilmek isteniyor. Hepimizin çok dikkatli olması gerekiyor. Cumhuriyet ilkeleri yavaş yavaş yok edilmek isteniyor. BOP Projesine dikkat etmek gerekiyor.”dedi.1940’lı yıllarda halkın uyanmasından korkan toprak ağalarının ve egemen çevrelerin Köy Enstitülerini kapattırarak yerlerine İmam-Hatip okullarını açtıklarını vurgulayan Altıntaş;”O okullarda analiz yapılmaz, eleştiri kültürü yoktur. Sorgulama yapılmaz. İşte bu yüzden bu okullara ağırlık vererek Köy Enstitülerinin sonunu getirdiler. O yüzden önümüzdeki seçimde Türkiye toplumu meclise göndereceği milletvekillerini çok iyi bir şekilde belirlemek zorundadır. Umarım halkımız Ankara’ya göndereceği insanların emekten ve alın terinden yana olmasına özen gösterir.”dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.