Veteriner hekim Tuğçe Kara, kuduz hastalığıyla ilgili olarak kuduz aşısının yüzde 100 koruma sağladığını ancak bazı hayvan sahiplerinin aşı yaptırmadığını belirtmektedir dedi.

Tuğçe Kara, kuduz aşısının hayvanları hastalığı yaymasına engel olduğunu ve yüzde 100 koruyucu olduğunu vurgulamaktadır. Ancak hayvan sahiplerinin bazılarının hala kuduz aşısının önemini göz ardı ettiğine dikkat çekmektedir. Evde beslenen hayvanlarda kuduz bulaşma riskinin düşük olduğunu bilmek, aşının yaptırılmamasına neden olmaktadır. Veteriner hekim, bu ihmalkârlığın ilerleyen dönemlerde kuduzun daha yaygın bir hastalık haline gelmesine sebep olabileceğini ve bu riski önlemek için yılda bir doz kuduz aşısı yaptırmanın önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Kuduz hastalığıyla ilgili detaylara değinen Tuğçe Kara, kuduzun çok tehlikeli bir hastalık olduğunu ve yüzde 100 ölümcül olduğunu belirtmektedir. Hastalığın tedavisinin olmadığını ve sadece çok az vakada tedavi edildiğini ifade etmektedir. Özellikle Asya ve Afrika'da yılda 55 bin ölümün kuduz nedeniyle gerçekleştiği bilgisini vermektedir. Bu kadar etkili bir koruyucu aşının mevcut olmasına rağmen, yüksek ölüm oranlarına sahip olmanın ihmalkârlığın bir göstergesi olduğunu belirtmektedir.

Kuduz hastalığıyla ilgili riskin düşük olsa bile Türkiye'nin henüz kuduzdan arındırılmış bir ülke olmadığına dikkat çeken veteriner hekim, bu nedenle aşırı güven duymanın yanlış olduğunu ifade etmektedir. Kuduz vakalarının az görülmesi nedeniyle insanların önemsemediğini belirtmektedir. Ancak evcil hayvanlarda bile risk düşük olsa da, bu hastalıktan tam anlamıyla korunmak için aşı yaptırmanın gerekliliğini vurgulamaktadır.

Tuğçe Kara, kuduz aşısının daha yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etmekte ve sağlıklı bir hayvanın kuduzlu bir hayvan tarafından ısırıldıktan sonra aşı yaptırmanın etkili olmadığını belirtmektedir. Özellikle köpek sahiplerine uyarıda bulunarak, sokak hayvanlarında hala kuduz vakalarının görüldüğünü ve belediyelerin bu konuda sorumluluk taşıdığını ifade etmektedir. Ayrıca, aşı fiyatlarının yüksek olmasının bazı insanları engellediğini ancak Tarım İl Müdürlükleri aracılığıyla daha düşük ücretlerle aşı yapılabilme imkanının olduğunu belirtmektedir.

Kuduz hastalığının tehlikesine dikkat çeken Tuğçe Kara, hastalığın nasıl bulaştığını anlatmaktadır. Kuduzun, viral ensefalit (beyin iltihabı) semptomlarına yol açan eski bir hastalık olduğunu ifade etmektedir. Bir hayvanın ısırılması durumunda virüsün ne zaman etkisini göstereceğinin belirsiz olduğunu ve ısırılan hayvanın beyniyle ısırıldığı noktanın uzaklığının önemli olduğunu belirtmektedir. Kertenkele ve kurbağa gibi hayvanların riskli olduğunu söyleyen Kara, tavuk gibi kanatlı hayvanların risk oluşturmadığını ifade etmektedir. İnsanlara bulaşabilme ihtimali olan hayvanların başında ise kurt, çakal ve tilki gibi yaban hayatındaki hayvanlar gelmektedir. Ancak şehirleşme arttıkça insanların bu hayvanlarla temasının kısıtlandığını belirtmektedir. Şehir içinde köpeklerin kuduz vakalarında birinci sırada yer aldığını ve sığırların ilginç bir şekilde ikinci sırada olduğunu ifade etmektedir. Kedilerin ise üçüncü sırada olduğunu ancak sayılarının daha düşük olduğunu belirtmektedir.