Yazıyı Özge Nur Dilber'in sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın...

"Videoyu İzlemekte Sorun Yaşıyorsanız Buraya Tıklayın..."

Kimi zaman beni yolda çevirip sorarlar onur hangi okula gittin ne mezunusun yazıların çok güzel derler. Bende gülümseyerek hiç okula gitmedim her şeyi evde öğrendim derim. Bunu duyunca şaşırırlar vay be adama bak hiç okula girmeden gazetede yazı yazıyor Türkiye’nin ilk sesli kitabını çıkarmış. biz o kadar okul okuduk eğitim aldık gazetede yazı yazacak kitap çıkaracak cesaretimiz yok şu cesaretinden bize de birazcık ver derler

Bilmiyorum cesaretli birimiyim ama beni heyecanlandıran işler ne kadar zor olursa olsun yaparım, hızlı karar verme ve uygulama yeteneğimde birazcık vardır. Bakın bu konuda gazeteciliğe ve yazarlığa başladığım yıllarda yaşadığım bir olayı anlatayım

Bilenler bilir sohbet etmeyi severim ancak birçok insan gibi toplulukta konuşmaktan biraz çekinirim. Çünkü heyecanlanırsam karşımdaki kişi konuştuklarımdan hiçbir şey anlamaz. Neyse yıllar önce arkadaşlarımla Engellenenler ve ailelerini bir araya getirmek dertlerini sorunlarını dinlemek için bir etkinlik düzenlemeye karar verdik tabi ki ekipte bende vardım ve orada benden beklenmeyen bir şeyler yapmak istiyordum.

Hazırlıklar bitmek üzereyken toplantıyı sunan arkadaşıma “uzmanların konuşması bitince mikrofonu bana ver dedim. çünkü orada bir şeyler söylemek istiyordum ama mikrofonu elime alıp yüzlerce kişinin içinde konuşmaya kalkarsam yapamayacağımı da biliyordum.” Hemen bir arkadaşıma benim yanıma gel seninle herkese sürpriz yapacağız diyerek o toplantıda yanımda olmasını istedim ve dilim döndüğünce 3-4 dakikalık bir konuşma metni hazırladım yanıma gelen arkadaşımın eline tutuşturdum. Sıra bize gelince benim yanımda durarak bunu okuyacaksın dedim.

Arkadaşım nasıl yani? Ben mi yapacağım emin misin? dedi. Evet, sen okuyacaksın senden başkası o metni okuyamaz dedim. Tabi bizim bu hazırlığımızdan salonda hiç kimsenin haberi yok zaten o zamanlarda benden orada çıkıp konuşmamı hiç kimse beklemezdi. Uzmanlar konuştu ama tahmin ettiğim gibi hepsi şu yapılmalı bu yapılmalı diyerek konuya bilimsel yaklaştı. Onların konuşmaları bitince mikrofonu Onur Ustaoğlu’na uzatıyoruz dediler. “Annem, yok yok Onur konuşamaz diyecek gibi bir tepki verecek oldu.”

O anda yanımdaki arkadaşım aldı mikrofonu yazdıklarımı okumaya başladı. Başta önümde oturan annem ve babam olmak üzere herkes şaşkın ve bir o kadarda dikkatli bizi dinlemeye başladı. Konuşma metnini bitirdiğimizde 1 saattir orada konuşan uzmanlardan daha çok alkış almıştık. Çünkü metinde karşılaştığımız engelleri sevgi, arkadaşlık ve dostlukla nasıl aşabileceğimizi anlatmaya çalışmıştık. Metni okuyan arkadaşım alkışlar esnasında bana sarıldı ve kulağıma abi ölüyordum heyecandan demişti. Şimdi düşünüyorum da iyi ki o metni yazmışım iyi ki yapamam diye çekinmemişim eğer çekinseydim. ben ve oradaki arkadaşlarım bu kadar güzel ve hayatımız boyunca unutamayacağım bir anı sahibi olamazdık

Şimdi iyide bunlardan bize ne diyenler olabilir. Bakın arkadaşlar ben orada ilk defa yüzlerce kişinin önüne çıktım ve hiç kimsenin beklemediği anda bende buradayım deyip orada konuşulmayan bir konuyu vurguladım. Evet, yürüyemiyordum evet heyecanlanınca konuştuğum şeyler anlaşılmıyordu ama tüm bunlara rağmen aklımla ve tabi birazcık ta arkadaşlarımın yardımıyla o konuşmayı yapmayı bir bakıma oradaki engelleri kaldırmayı başardım.

Şimdi etrafıma bakıyorum insanları izliyorum özellikle engellenen arkadaşlar ve ailelerinin çoğunda cesaretsizlik ve ben bu işi yapamam korkusu hâkim. Bu korku ve çekingenlik onları evde bir şey üretmeden oturmaya itiyor. Hâlbuki isteyen her engelli birey bir şeyler üretebilir benim gibi aklını kullanarak önündeki engelleri ortadan kaldırabilir. Düşünsenize cesaretli ve kendine güvenen insanlar olup, hata yapmaktan korkmadığımızı, gerektiğinde birazda çevremizden yardım aldığımızı önümüzde engel kalır mı?

Unutmayın arkadaşlar dünyayı değiştirmek ve güzelleştirmek isteyen insanlar hep farklı görünen farklı düşünen insanlardır. Belki de biraz cesaretle sizde o farklı insanlardan biri olabilirsiniz.

Yazan: Onur Ustaoğlu – Seslendiren – Özge Nur Dilber – Bolu Olay Gündem gazetesi…