
İlhami Candemir
BOŞ ADAM
BOŞ ADAM
Hem kamu görevlisi olduğum için emekli sandığından ve hem de serbest meslek erbabı olduğum için kendi ofisimden emekliyim ama BOŞ ADAM sayılmam. BOŞ duramıyorum, çalışıyorum. Çalışmalarım yaşım gereği bedensel olmayıp zihinseldir. Demem o ki bazen gazeteye makale yazıyorum ama “konu kıtlığı” çekiyorum. Esasında yazacak çok konu var da konuyu dezenformasyon yasasının eleğinden geçirebilmek hayli zor. Aslında ben hukukçuyum ama hukuk “hakka göre” değil “şahsa göre” yorumlandığından iktidara yönelik eleştirel yazı yazarken üç kez düşünüyorum. Hakka göre değil şahsa göre dedim,İçini doldurayım; Örneğin Yıllardır cumhurbaşkanımızın üniversite diploması var mı yok mu bunu tartışıyoruz. Keza anayasanın 101.maddesine göre C.başkanı adayı olabilir mi olamaz mı bunu tartışıyoruz. FETÖ olaylarında bankaya para yatıranları mahkum ediyoruz ama bu olayın sorumlularını yargılayamıyoruz. Depremde 50 bin can gitti,müsebbiplerini (sebep olanları) yargılayabiliyor muyuz? Hayır.Daha sayayım mı?Vallaha sayarsam bir kitap olur. Yukarıda değindiğim bu hususlar tabii ki “siyasi tarih” kitaplarında yerini alacak ve Hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacaktır. Anayasada “kanun önünde herkes eşittir” denilir ama görülen tablo öyle değil. Bu anayasaya ne oldu bilmiyorum, artık sözünü hiç geçiremiyor derken aklıma şu şarkı sözü geldi;Ne oldu bize ne oldu böyle….
ÇANAKKALE ZAFERİ
Bilindiği gibi 18 Mart, Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’dür. Bu gün benim için bir başka gündür. Zira O GÜN hem yedi düvele karşı zafer kazanılmış ve hem de dedem Çanakkale’de şehitlik mertebesine ermiştir. Bu nedenle VATAN TOPRAĞI benim için bir başkadır. Şairin” şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” dediği gibi şehit kanları ile yoğrulmuş bu topraklar kanla kazanılmıştır. Bu toprakların Tapu dairelerinde, TÜRK VATANDAŞLIĞININ nüfus Müdürlüklerinde elaleme (herkese) para ile satılmasını kabullenemiyorum. Şehit torunu olarak ben TC nin BANİSİ(kurucusu) olan ve üyesi olmakla gurur duyduğum CHP nin altı okundan birisinin MİLLİYETÇİLİK olduğu da göz önüne alınırsa MİLLİYETÇİYİM , SÖZDE değil EYLEMDE milliyetçiyim. Bu nedenle kahroluyorum.Bir zamanlar yabancılara toprak
satılmasının “kısıtlamaları” vardı ama şimdi her gelene” buyur” diyoruz. Bu nasıl bir milliyetçilik anlamıyorum. Bu iç acıdan durum ne zamana kadar devam edecek bilinmiyor. Vatan aşkı para aşkına dönüştü. Siyaset yoldan çıktı, UÇUK vaatler havalarda uçuşuyor. Deprem bölgesinde nerede ise “ölen canlarınızı geri getireceğiz” bile diyecekler. Hatta bir C.başkanı adayı o bölgede böyle bir vaatte bulunsa onu dahi alkışlayacak “partizan” seçmenlerimiz var bizim. Hal böyle olunca sandıktan çıkacak sonuç “AKLIN” ürünü mü olacak yoksa akıl dışı “TUTKUNUN” ürünü mü olacak merak ediyorum.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU BOMBASI
İyi partili Yavuz Ağıralioğlu Millet ittifakına öyle bir darbe vurdu ki bu ağır darbeyi Cumhur İttifakı sözcüleri dahi yapamazdı. İyi Parti’de bu nasıl bir parti disiplini ki her kafadan bir söz çıkıyor.Demek ki sayın Akşener partiye hakim değil veya insan, mide bulandıran bu çıkışları o mu söyletiyor demekten kendini alamıyor. Ne diyor Ağıralioğlu,partiye pusu kurulmuş.İyi bir siyasetçi pusuya düşmez.Demek ki hala siyaseten olgunlaşamamışsınız.Neymiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem diyerek sayın Kılıçoğlu güçlendirilmiş. Peki kimi güçlendireceksiniz sayın Yavuz bey, yoksa Cumhur İttifakı’nın adayını mı güçlendirmek istiyorsunuz?ağzınızdan baklayı çıkarında mertliğinizi görelim. Kılıçtaroğlu sayesinde Meclis’e girdiğinizi ne çabuk unuttunuz sayın Ağıralioğlu. Neymiş, Cumhurbaşkanlığı makamının HDP nin gölgesinde kalmasını istemiyormuş. Beyefendi “Mevlana’nın, gel,gel ne olursan ol yine gel” dediği gibi seçimlerde OY gelsin de nereden gelirse gelsin.Görmüyor musunuz? Cumhur İttifakı ne olduğuna bakmaksızın kim gelirse gelsin BUYUR diyor.Sen bunu dahi idrak edememişsin sayın Ağıralioğlu.2018 seçimlerinde Apo’nun mektubu “OY” hesabı ile okunurken AKP de simdi senin yaptığın gibi çatlak ses çıktı mı?çıkmadı, çıkmaz zira o partide parti disiplini var. Eğer bu söylemler birileri tarafından söylettirilmemiş ise kendi partisinin görüşlerine bu kadar zıt açıklamalarda bulunan bir milletvekilinin an itibarı ile istifa etmesi gerekir. İyi partinin bu zik zak politikası siyaset zeminin çok kaygan olduğunu gösteriyor. Kimin düşerek kolunu bacağını kıracağını kestirmek mümkün değil. Hoşça kalın.