“Büyük İnsanlık” yok satıyor

“Büyük İnsanlık” yok satıyor

Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük şairlerinden biri olarak kabul edilen Nazım Hikmet’in “Büyük İnsanlık” isimli şiir kitabı Bolu’da en çok satılan şiir kitaplarının başında...

Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük şairlerinden biri olarak kabul edilen Nazım Hikmet’in “Büyük İnsanlık” isimli şiir kitabı Bolu’da en çok satılan şiir kitaplarının başında yer alıyor. Aksungur kitapevi’nin sahibi Zafer Aksungur kitabın Hikmet’in doğum günü olan 17 Ocak 2011 tarihinde piyasaya çıktığını söyleyerek;” İlk etapta verdiğimiz tüm siparişler tükendiği gibi yeni siparişler de aldık. Kitabın içinde daha önce Nazım Hikmet ‘in bugüne kadar yayınlanmamış iki adet şiirinin ve ses kayıtlarını içeren CD’nin olması kitaba olan ilgiyi daha da artırıyor” şeklinde konuştu.

 

Nazım Hikmet’in gerçek doğum günü olan 17 Ocak'ta okurlarla buluşan sette, şairin bugüne kadar yayımlanmamış iki şiiri de yer alıyor. Hikâye, Nâzım Hikmet ve Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun 1961 yılında Paris'te bir araya gelmesiyle başlıyor. İki şairin buluşmasında Nazım, tam 57 şiirini teybe okur. Bedri Rahmi, ülkeye dönerken yasaklı şair Nâzım Hikmet'in kayıtlarına el konulmaması için özel önlemler alır. Daha sonra kayıtları oğlu Mehmet ve gelini Hughette Eyüboğlu'na bırakır. Hughette Eyüboğlu, Paris'teki kayıtların üzerinden 50 yıl geçtikten sonra "saklanan şiirlerin gün ışığına çıkmasının zamanı gelmiştir" diyerek harekete geçer... Ve kayıtları Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'na teslim eder. Kitap ve CD, Nazım Hikmet'n bütün eserlerini yayımlayan YKY ile İş Bankası Kültür yayınları tarafından yayımlandı.

 

Yayımlanmamış 2 şiir


‘Büyük İnsanlık’ adı verilen kitapta şairin bugüne kadar yayımlanmamış iki şiiri de yer alıyor. “Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden” dizesiyle başlayan şiir Türkçe ya da Rusça hiçbir kaynakta yer almamış; “Bir ucu bir kuyuda kaybolan rüzgârlı bir şosede” dizesiyle başlayan şiir ise yalnızca Rusça yayımlanan Seçme Eserleri’nde bulunuyor. ‘Büyük İnsanlık’ta ilk defa gün ışığına çıkan bir şey daha var. Nâzım’ın annesi Celile Hanım’ın yaptığı ve daha önce ortaya çıkmayan bir Nâzım portresi. Bu portre kitabın ön kapağı içinde yer alıyor.

Nâzım’ın gün yüzüne çıkmamış iki şiiri

Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
gölgem gibi demiyorum
çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
Ellerim ayaklarım gibi de değil
uykudayken yitirirsin elini ayağını
ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
açlıktı, susuzluktu demiyorum
sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
giderilmesi imkânsız bir şey
ne sevinç ne keder
şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
içimdeydi dışımdaydı
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
hasretten gayrı
Bütün Yolculuk Boyunca Hasret Ayrılmadı Benden

Bir Ucu Bir Kuyuda Kaybolan Rüzgârlı Bir Şosede
Bir ucu bir kuyuda kaybolan rüzgârlı bir şosede
bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
yüzü saçlarıyla örtülü kavuşma saatımızın
bir de ağır yürüyor ki deli olmak işten değil
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de telefon direğine bağlıyım kollarımdan
yüreğim de yorgun mu yorgun duracak nerdeyse
bir de alnıma bir su damlıyor aynı yere artsız arasız
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de seni düşünüyorum da seni düşünüyorum
ben de seni düşündükçe o da ağırlaştırıyor
yürüyüşünü
bu böyle giderse yıkılabilirim direğin dibine
o yanıma varmadan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.