
Danıştay'ı milletin değerleri adına karar vermeye çağırıyoruz
Memur-Sen Bolu İl Başkanı Ahmet Koçak 2010 yılı Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin Danıştay 8. Dairesi tarafından yürütmesinin...
Memur-Sen Bolu İl Başkanı Ahmet Koçak 2010 yılı Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin Danıştay 8. Dairesi tarafından yürütmesinin "fiziksel teşhiste sorun olabilir" gerekçesiyle durdurulmasının demokratikleşme adımlarının ardı ardına atıldığı bir Türkiye'ye yakışmadığını söyledi.
Memur-Sen Bolu İl Başkanı Ahmet Koçak Danıştay 8. Dairesi’nin aldığı yürütme kararı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Söz konusu kararın 28 Şubat sürecinin devamı olarak algılanabileceğini vurgulayan Koçak; “Biz milletimizin ve özellikle de başörtülü kızlarımızın bizzat yaşadıkları bu sorunun 12 Eylül referandumuyla sona ereceğine inanmıştık. Görünen o ki. söz konusu davayı açanlar da davayı karara bağlayanlar da referandumda "Evet" diyen milletten ve değerlerinden rahatsızdır. Oysa onlar da biliyorlar ki inancı gereği başını örten kadın ve genç kızlarımız, sorunun kaynağı değil, mağdurudur. Ancak ideolojik saplantılarıyla "aklını örtenler" arasında yer almaları nedeniyle bunu kabul ve ifade edemiyorlar. Aynı nedenle başörtüsü özgürlüğünü ihlal etmeye devam ediyorlar.”dedi. Bu kararın alınmasına neden olan davayı açanların, 1960 darbesinin doğurduğu 1980 darbesinin beslediği. 28 Şubatın dinamikleştirdiği yapıların toplum mühendisliği yapma çabasının devamı olarak nitelendirdiklerinin altını çizen Koçak;
“Asıl üzücü olan ise; hakkı, hakkaniyeti ve adaleti koruması ve tesis etmesi gereken yargının ve yargı mensuplarının, kararlarıyla bu gestapo mantığını makul bulmasıdır. Dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde sınava başörtüsü ile giriliyor ve bir güvenlik sorunu, endişesi yaşanmıyorken, Danıştay 8. Dairesi tarafından "fiziksel olarak teşhiste" sorun olabilir ve "sınav güvenliği açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir" gerekçeleriyle başı açık fotoğraf çektirme ve başı açık sınava katılma dayatması üretilmesi hukuki açıdan garabet teşkil etmek yanında fiili açıdan da akim kabul sınırlarının dışındadır. Bu gerekçeyi mutlak doğru kabul edersek Genelkurmay Başkanı'ndan erine kadar Silahlı Kuvvetlerimizdeki bütün personelin şapkasını yasaklamak hatta devrim kanunları arasında sayılan ve halen korunan şapka kanununu güvenlik gerekçesiyle yürürlükten kaldırmak zorundayız. Ne de olsa şapka da baş örtüyor.”biçiminde konuştu.
Yargı mensuplarının görevinin 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES)'nda başörtülü kızların "niyetlerini okumak" yerine onların "okuma niyetlerini korumak" olduğunu da söyleyen Koçak ; “Yükseköğrenim gören kızlarımızın başlarını açtırmak için çaba gösterenleri, yükseköğrenim gençliğimizin ufkunu açmak için çaba göstermeye davet ediyoruz. Başörtülü kızlarımıza baskı uygulamak için "ikna odası" oluşturanlara, Milletimizin 12 Eylül'de insan hak ve özgürlükleri açısından yeni bir ders verdiğini tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz. Danıştay'ı millete rağmen değil, millet ve milletin değerleri adına karar vermeye davet ediyoruz.” Şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.