
Esas çılgın proje Yeni anayasadır
Abant'ta düzenlenen Abant Platformu'nun açılışına katılan Devlet bakanı Egemen Bağış,12 Eylül Anayasası'nın üzerinde yapılan değişikliklerle yamalı bohça olduğunu, bazılarının çoğu maddesinin değiştirildiğini,...
Abant'ta düzenlenen Abant Platformu'nun açılışına katılan Devlet bakanı Egemen Bağış,12 Eylül Anayasası'nın üzerinde yapılan değişikliklerle yamalı bohça olduğunu, bazılarının çoğu maddesinin değiştirildiğini, yeni anayasaya gerek olmadığını söylediğini belirterek, "1982 Anayasası tadilatla, tamiratla ihtiyaca cevap verebilecek bir anayasa değildir.”dedi.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın bünyesinde faaliyet gösteren Abant Platformu'nun, "Yeni Dönem Anayasa" konulu toplantısı Abant Palace Otel'de yapıldı. Toplantıya Devlet Bakanı Egemen Bağış, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, akademisyenler, gazeteci ve yazarlar katıldı. İki gün süren toplantının açılışında konuşan Egemen Bağış, sivil anayasaya ihtiyaç olduğunu belirterek, "Esasen üzerinde daha çok durulması gereken husus, Türkiye'nin acilen 1982 Anayasası'nı tedavülden kaldırarak, ileri demokrasi yolculuğuna yakışacak, birey hak ve özgürlüklerini temel alan, kapsayıcı, özgürlükçü, sivil bir anayasaya olan ihtiyacıdır. Maalesef bin yıllık devlet geleneğine sahip olmakla övünen bir millet olarak, her zaman sivil bir anayasaya kavuşma özleminin çelişkisini yaşadık, halen de yaşıyoruz. Zira Türkiye Cumhuriyeti sadece 1924 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bizzat milletin vekillerinin iradeleriyle bir anayasa hazırlayabilmiş. 1924'ten sonra vesayetçi anlayışın ürünü olan darbe anayasaları Türkiye'nin ve Türk halkının kaderi olmuştur" diye konuştu.
Türkiye'ye yeni bir anayasa gerekiyor
Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu kaydeden Bağış, ''Mümtaz Türköne yeni anayasayı 'Çılgın proje' olarak değerlendirdi. Biz bunu başından beri söylüyoruz Türkiye'ye yeni bir anayasa gerekiyor. Bugünkü Anayasa 80 darbesinden sonra askeri zihniyetle yazınmış, askeri ruh taşıyan bir anayasayadır. 117 kez değişmiş olmasına rağmen hala bir yamalı bohça olmanın dışında o askeri ruhu taşıdığı için askeri demokrasiye imkan vermektedir. Ama bu millet demokrasinin ileri standardına layıktır. Kısa, öz, katılımcı, kapsayıcı, kucaklayıcı anayasaya kavuşma vaktimiz gelmiştir'' dedi.
Bazı demokrasiler anayasasız faaliyet gösterebiliyor
Anayasaların ilaç prospektüsü gibi her türlü detayı barındırmaması, kısa öz olması gerektiğini, detayların ise kanunlar ve yönetmeliklerde ortaya koyulması gerektiğini vurgulayan Bağış, ''Artık dünyaya çok önemli bazı demokrasilerin anayasasız faaliyet gösterdiğini hepimiz görüyoruz. Oralarda sistem çalışıyor. Çünkü toplumsal kültür var. Toplumun çizgileri var. Kimsenin kimseyle uğraşmadığı, kimsenin kimsenin yediğiyle içtiğiyle uğraşmadığı, kılık kıyafetleriyle uğraşmadığı, okuduğu kitaplarla uğraşmadığı herkesin özgürcü yaşaya bildiği, herkesin birbirini olduğu gibi kabul ettiği değiştirmeye kalkmadığı, birbirine saygı duyduğu Türkiye'yi inşallah hep beraber inşa edeceğiz ben bunu başaracak potansiyele sahip olduğumuzu görüyorum'' diye konuştu.
''Kardeşçe yaşamaya ihtiyaç var''
Egemen Bağış, birçok ilkin kendi dönemlerinde yaşama geçirildiğini dile getirerek, ''Mustafa Kemal'den sonra ilk defa cemevine giden bir cumhurbaşkanı gördük. İlk defa Cumhuriyet tarihinde Alevi vatandaşlarıyla aynı sofrada iftar yapıp onların dertleriyle dertlenen bir başbakan gördük. İlk defa ders kitaplarında Alevilerle ilgili bilgilerin yer aldığını gördük. İlk defa Roman vatandaşlarıyla kucaklaşan bir başbakan gördük. İlk defa Alevi vatandaşların sorunlarını çözen devlet anlayışı gördük. Türkiye'de farklı inanç gruplarının farklı konularda işbirliği yaptığını gördük. Bir şehit cenazesine katıldım. İlk defa kilisedeki cenazeye katıldım. Ermeni vatandaşın cenazesine gittiğimde nasıl bir ortamla karşılaşacağımı ben de bilmiyordum. Acılı babaya sarıldığım zaman duyduğum iki kelime beni çok duygulandırdı. 'Vatan sağ olsun sayın bakanım' dedi ölen gencimizin babası. İşte bu gösteriyor ki bu ülkenin ırkçılığa ihtiyacı yok. Bu ülkenin kafatasçılığına ihtiyacı yok. Bu ülkenin milli birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Kardeşçe yaşamaya ihtiyacı var. Bu ülkenin sorunlarıyla yüzleşip onları teker teker çözmeye ihtiyacı var. Bunu çözecek irade bizde var. Milli iradeye hep beraber saygı duymalıyız. Milletin terazisi hiçbir zaman şaşmamıştır. 12 Haziran'da da şaşmayacaktır.'' Dedi.
Sendikalar otel işleteceğine işçinin hakkını korumalı
Devlet bakanı bağış sözlerini şu şekilde tamamladı; “12 Haziran'dan sonra Türkiye'ye yakışır bir sendika yasasını hep beraber yazalım. Almanya'daki, Fransa'daki, Belçika'daki, Hollanda'daki ve Amerika'daki işçinin hakları ve özgürlükleri neyse bunların hepsini masaya yatırılalım, onlardan da ilham alarak Türkiye'ye yakışır, artık televizyon kanalı işleten, otel işleten sendikalar yerine, gerçekten işçinin hakkını koruyan sendikalara kavuştuğumuz günleri hep beraber yakalayalım. Ama aynı zamanda işverenlerimizin de bir takım endişeleri varsa onları da masaya yatıralım. İşçi ve işveren sendikalarımızın uzlaştığı bir nokta da buluşalım.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.