
Nizamettin Yıldırım
Gerçek Dramlar
Eminim ki şu pandomi döneminde düzenli geliri olmayanların çoğu sıkıntı içindedir.
Ne yazık ki bu kesim giderek de çoğalıyor.
Anlatacağım olay hikaye değil, birisinden dinlediğim olay değil bizzat yaşadığım olaydır. Eminim siz de okuyunca gözleriniz yaşaracak.
Eşim, oğlumun akika kurbanının iki tane kesilmesi gerektiğine inanarak ikinciyi de bu ramazanda dağıtmak istedi.
Bu sefer işin kolayına kaçtık, etleri Nursel (Butik Nursel) hanıma bıraktık.
Nursel Hanımın hastane caddesinde kadın kıyafetleri satan bir mağazası var. Aynı zamanda da eş dost ve arkadaşlarından topladığı çeşitli yardımları tespit ettiği ihtiyaç sahiplerine günübirlik ulaştırıyor. Bolu’da çok önemli bir görevi yerine getiriyor. Başka var mıdır bilmiyorum ama biri Nursel Başer, diğeri de her sabah güneşin doğuşuyla kalkan, topladığı çeşitli yiyecek malzemelerini sokak hayvanlarına dağıtan Nezih Erkan.
Bir gün sonra Nursel Hanım telefon ederek,heyecanlı ve duygulanmış bir şekilde yardımları ulaştırdığı kadınla yaptığı şu konuşmayı aktardı.
“abla bir gün önce benim on yaşındaki oğlan üst katlarda birisi et pişiriyormuş kokusunu duymuş, bir tabure ile kapı önünde oturmak istedi. Oğlum neden diye sorunca. Anne biz et alamıyoruz ya hiç olmazsa kokusunu içime çekeyim dedi. Demez mi?... o anda ben de koptum zaten. Sen bu gün et getirdin ya abla dedi. Onu ben pişirdim hemen.. Yavrumu bir görseydin abla nasıl güzelce yedi onun şıpırtısını hayranlıkla seyrettim ablam. Çok çok sevindi. Bende bir teşekkür edeyim dedim dedi.”
Ailede baba hasta, ayağında platin var ve ağır işlerde çalışamıyor. En son çalıştığı işyerinden işveren sorumluluk almamak için işten çıkarmış. Üç çocuğun çeşitli rahatsızlıkları var.
Bunun gibi yüzlercesi vardır da biz görmezden geliyoruz.
Eskiler bir şey yerken, içerken ya da pişirirken kokusunun dağılmamasına özen gösterirlerdi. Bunun ne kadar önemli olduğu görülüyor.
Çoğumuz apartmanlarda yaşıyoruz, acaba kaçımız biliyordur diğer komşularımızın durumunu.
Acaba işini kaybeden var mı?
Herhangi bir geliri olmayan var mı?
Borç altında ezilen kaç komşumuz var?
Sağlık sorunları yaşayan var mı?
Yıllar önce kalıcı konutlarda oturduğum 24. Adada inşaat mühendisi bir komşu, kalp krizinden hayatını kaybetti. Muhtemelen de içinde bulunduğu durumdan. Sonradan öğrendik ki adam işini kaybetmiş, uzun zamandır çalışamıyormuş ve aç kaldığı zamanlar olmuş ve biz bütün bunları adam ölükten sonra öğreniyoruz.
Şu dönemde daha çok yardımlaşma ve dayanışmaya ihtiyacımız var. Sadece ramazanda değil, her gün yardım edilebilir. Ramazanda yapılan yardımlar daha kıymetlidir diye bir şey yok.
Peygamberimizin şu hadisi ne kadar anlamlı. “Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, onu mirasçı bırakacak zannettim”.
Herkes bir şeyler yapabilir, büyük küçük demeden. Gün bu gündür, daha kötüsünü beklemeden.