Boluspor oynadığı 5 maçından 3 puanla ligin dibinde görüntüsüyle sahaya çıktı. Tuzla rakibimiz, 6 puanlık maç olduğunun bilinciyle önemli maçı kazanmak zorundaydık.

Ligin başında hoca değişimiyle gündeme düşen Boluspor, son olarak da sportif direktörü gönderdi. Kimin hangi transferi yaptığını bilmediğimiz, futbolun kaderini belirleyen menajerler, destek olan ama işi olmayan yöneticilerle yapılanların faturası takımın kaderini belirliyor.

Bütün olumsuzluklar sonrası Yalçın hocanın gelmesi, yönetimin erken müdahalesi olarak düşünülmeli.

Boluspor’da futbolcu olarak görev alan Yalçın hocamızı tanıyorum desem yalan olur. Spor yazan arkadaşlarımız gibi bende oynanan oyun, taktik, teknik ve alınan sonucu yazarız.

Bir diğer avantajımın, yıllarca amatör ve 5 yıl profesyonel olmanın olduğunun da altını çizmeliyim. Sahayı da, soyunma odasını da, verilen taktiği de, antrenman programlarını da, hakemi de ve son olarak hocanın verdiği beyanatla maç sonu açıklamalarını da bildiğimi sanıyorum.

Yalçın hocanın Kocaeli maçı sonrası açıklamaları hayretle okudum. Yıllardır girmediğim basın odasına bu hafta yapacağı açıklamaları dinlemek için gittim.

Saha kenarında yaptığı hareketlerle, canlı olarak da tamamen meraktan ve hocayı daha iyi tanımak istedim. Bu hafta alınan galibiyet sonrası söyledikleri olumlu, yerinde ve bir o kadar da gerçekçiydi. Taraftarı maçlara itici güç olarak çağırması, galibiyeti olmayan takımın üstündeki baskıyla maça çıkması ve Tuzla’nın da aynı sıkıntılarla rakibimiz olduğunu söylemesi doğruydu. Hocamızın edebiyatının iyi olması, ağzının laf yapması birileri tarafından inanırlık açısından olumlu olabilir.

Oysaki, Yalçın hocanın Kocaeli maçı sonrası yaptığı açıklamalar yenilir yutulur cinsten olmadığını söylemeliyim. Rakibi analiz ettiğini, sağ kanadını kapattığını, ceza alanına girdiğimizi anlatmış. Üzerine vazife olmayan takımların ekonomisine da dalmış. Anlayamadığım açıklamasında da, 2 oyuncu bizde olsa 2-0 önde olurdum demiş. Takımı hazırlayacak olan Yalçın hoca, kendi oyuncularına resmen iyi şey söylememiş. Ekonomisi oldukça düzgün olan Boluspor’da anlaşılan devre arası oyuncu aldıracak gibi.

Hocam bunlar senin işin değil, sen teknik, taktik ve kondisyon olarak takımı motive et. Oynanan oyun seyircinin ve izleyenlerin beğenisini kazanırsa, yönetim gereğini yapar. Onlarca kadrosu iyi olan takım var ama kimse seni takımın başına getirmiyor neden, demezler mi? Umarım Yalçın hoca bundan sonra sadece takımın futboluyla ve futbolcuların motivasyonuyla ilgilenir.

Gelelim Tuzla maçına, 6 puan değerinde ve bizim için çok önemli maçı kazandığımız için mutluyuz. Kazanmanın verdiği moral ile Erzurum deplasmanından da iyi sonuç alabiliriz.

Boluspor’un en iyi bölgesinin geri dörtlü ve Kaleci Çağlar’ın olduğunu düşünüyorum. Onur, Naby, Hakan ve bu hafta ofansa fazla çıkmayan Batuhan belki de ligimizin en iyi defansı olarak görülüyor.

Boluspor’un sorunu orta sahamızda. 90 dakika Oğuz’u saha da tutan teknik heyet, Safa’nın takıma katılmasıyla kısmen orta sahanın düzelmesine, Landel’in sorumluluk almasında dolayı da sıkıntı çekerken, 2 golle galibiyeti hazırlaması taktik icabı olduğunu öğrendik.

Adel’in kanatta oynamasına rağmen faydası, Kayamba’nın takıma dönmesi, Camara’nın mücadeleci ruhu galibiyette önemli rol oynadı. Gol yollarında ciddi sıkıntı çektiğimiz de unutmamalıyız.

Tuzla’nın 1-1 den sonra kaçırdığı gol yüreğimizi ağzımıza getirdi. Landel’in 2.golden sonra rakibi neden kendi sahamızda kabul ettiğimizi de anlamadım.

Sonuç olarak, alınan galibiyete çok ihtiyacımız vardı. Bundan sonra yapacağımız maçlarda Boluspor kendi kimliği, ruhu ve kenar yönetimin teknik, taktik ve motivasyonuyla hak ettiği yere gelmesi tek dileğimdir.

Emeği geçenleri kutluyor, bundan sonraki maçlarımızda şansın ve başarının bizden yana olmasını diliyorum.