Yunanistan’da bir süre önce trajik bir tren kazası oldu.36 kişi yaşamını yitirdi. Bu olay sonrası Yunanistan’nın altyapı ve ulaştırma bakanı Kostas Karamanlis , böylesine trajik bir durum yaşandığında hiç olmamış gibi devam etmek mümkün değil, birkaç yıldır siyasetin içindeyim ancak ülkemiz vatandaşlarının siyasi sisteme güvenmesini demokrasinin gerekli bir unsuru olarak görüyorum,buna siyasi sorumluluk denir,bu nedenle Ulaştırma Ve Altyapı Bakanlığı’ndan istifa ediyorum” dediler.36 kişinin ölümü bakanı makamından etti.Şimdilik-inşallah artmaz-48 binden fazla kişinin enkaz altında kalarak vefat ettiği ülkemizde istifa anlamında yaprak kımıldamadı. Yunan bakanın olayda hiçbir kusurunun olmamasına rağmen” siyasi sorumluluk” diyerek istifa etmesi -doğru söylemek gerekirse- beni kıskandırdı. Oysa ki 48 bin kişinin vefatında muktedirlerin(iktidardakilerin) bal gibi “ vicdani,siyasi ve hatta yasal sorumlulukları” var.Nasıl mı?Şöyle; Deprem sonrası tutuklananlar kimler, ona bir bakalım; 1)Müteahhit.Peki müteahhit ne ile suçlanıyor? Binayı yaparken deprem kriterlerine uygun malzeme kullanmamış. 2)Kontrolör.Peki kontrolör ne ile suçlanıyor?Kontrol görevini yerine getirmemiş. 3)İskan ruhsatı verenler. Peki iskan ruhsatı verenler ne ile suçlanıyor?Yeteri kadar inceleme yapmadan iskan ruhsatı vermekle. Şimdi gelelim siyasilerin durumuna; Nasıl yapıldığı, ne gibi malzeme kullanıldığı, deprem kriterlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı araştırılmaksızın İMAR BARIŞI adı altında ver parayı-al ruhsatı denilerek ne idiği belirsiz(niteliği belirsiz) yapıları iskana açmalarında ve o binaların yıkılması sonucu binlerce canın gitmesinde en direk değil DİREK olarak sorumlulukları olmalarına rağmen “hiçbir şey olmamış gibi” meydanlarda dolaşmaları NORMAL Mİ? Tabii ki değil.Peki müteahhide,kontrolöre,iskan ruhsatı verene soruşturma açılıyor,tutuklamalar oluyor da bu kadar canın gitmesinde -yukarıda belirtildiği gibi-ağır kusuru olan siyasiler hakkında neden soruşturma açılmıyor?işin yargısal doğası bu değil midir?Ama DEVASA YASAL ENGELLER nedeniyle açılmıyor, açılamıyor. Peki “iç acıtan” bu olay ve kurtarma zafiyetleri nedeniyle siyasilere hiç mi hesap sorulmayacak,tabii ki sorulacak. Nasıl ölümlü bir kazada ölenin yakınlarının olayın faili hakkında mahkeme mahkeme dolaşarak ölenin hakkını arıyorlarsa bu 48 bin canın yakınlarının da-TC mahkemelerinde olmasa bile- seçimde sandık başına gittiklerinde-ölenlerinin hayalleri eşliğinde- hesap soracaklarına inanıyorum.Not/ Yukarıda İSTİFADAN söz etmişken ” kızım sana söylüyorum gelinin sen anla” misali” bir İSTİFADAN söz edeceğim. Trabzonspor teknik direktörü sayın Abdullah Avcı- pek çok teknik direktör gibi o da- hiçbir kusuru olmadığı halde takımın puan tablosu karşısında İSTİFA ERDEMLİĞİNİ gösterdiği için takdirlerimi sunmadan geçemeyeceğim. Hoşça kalın.