Geçen haftadan devam ediyorum.
…/.
İtalya, aynen Türkiye gibi üç tarafı Akdeniz’le çevrili, 301.338 kilometre kare yüzölçümü olan çizme biçiminde bir ülke. Resmî adı da İtalyan Cumhuriyeti. Kuzeyinde Fransa, İsviçre, Avusturya, Slovenya ülkeleri ve Alp Dağları var. Güneyinde de İtalya’ya ait Sicilya ve Sardunya adaları var, yalnız bu adalar özerk bölgeler.
İtalya’nın toplam nüfusu 2023 yılı itibariyle 60 milyon 460 bin civarında. Nüfusun yaş ortalaması 43 ve giderek yaş ortalaması yükseliyor. Ayrıca İtalya’nın nüfusu yıllar itibarıyla düşüyormuş. İtalya’nın en büyük şehirleri Roma, Napoli, Venedik, Milano ve Floransa. Bu şehirlerle birlikte İtalya’nın 109 şehri var. Bu şehirlerden Roma’nın nüfusu 4 milyon, Milano 1.3 milyon civarında. Diğer şehirlerin nüfusu bir milyonun altında.
Etrafı Akdeniz’le çevrili olan İtalya, ılıman bir iklime sahip. Bolu’dan yola çıktığımızda hava adeta kış gibi gibiydi, hepimizde kalın montlar, anoraklar gibi kalın giysiler vardı. Roma’ya indiğimizde hava ılıktı, adeta yaza girer gibi bir hava vardı. Türkiye’de giydiğimiz kalın giysiler burada fazla geldi. Roma’da insanlar bahar ve yaz kıyafetleri giymişlerdi. Bir haftalık süre içinde zaman zaman yağmurlarla karşılaştık, ancak bu yağmurlar hiç üşütmedi.
Havanın etkisiyle olsa gerek her yer yemyeşildi. Şehirlerarası yolculuklarımızda hiç çorak bir yer görmedik. Gezide bulunan herkes İtalya’nın doğal güzelliklerine hayran kaldı. Bitki örtüsü bizim Karadeniz Bölgemizi andırıyor. Yol boylarınca çok bakımlı üzüm bağları ve zeytinlikler gördük. Üzümleri şarap yapımında kullanıyorlarmış ve Dünya’nın en kaliteli şarapları bu üzümlerden İtalya’da yapılıyormuş. Zeytinler de zeytinyağı üretiminde kullanılıyormuş. Yine İtalya’da üretilen zeytinyağı da Dünya’nın en kaliteli zeytinyağı olarak kabul ediliyor.
Rehberimiz Burakhan Özarslan, İtalya’da zeytin ağaçlarının bir insan boyunu geçmemesi için budandığını anlattı. Zeytin ağaçları aynen şemsiye gibi duruyor ve çok güzel görünüyorlar. Zeytin ağacının boyu yüksek olmayınca, insanlar ayakta elleriyle zeytinleri rahatlıkla topluyorlarmış. Böylelikle zeytinler zedelenmiyor ve çok kaliteli zeytinyağı elde ediyorlarmış. Bizde ise zeytinler ağaç dallarına sopalarla vurularak yere düşürülüyor, yerden toplanıyor. Bu zeytinin kalitesini düşürüyormuş. Ben zeytinin her yerde aynı yöntemle toplandığını düşünüyordum. Bunu öğrenince, zeytinlerin bizde zedelenerek toplanmasına üzüldüm. İtalyanlar ürettikleri kendi kaliteli zeytinyağını iç piyasada kendileri kullanıyorlarmış. Türkiye’den de ucuza aldıkları zeytinleri zeytinyağı haline getirerek dış ülkelere çok yüksek fiyata satıyorlarmış.
İtalya’da bizim kahvaltılarda yediğimiz kahvaltılık zeytin yok. Böyle zeytinler pizzalarda kullanılıyor. Kaldığımız bir iki otelde kahvaltıda küçük tabaklarda siyah ve yeşil zeytin vardı, ancak tatsız tuzsuz bir zeytin; o yüzden yiyemedik..
Biz niye İtalya gibi kaliteli zeytinyağı üretemiyoruz diye düşündüm. Biz kendi ürünümüzü değerlendirip, ihraç etmemiz lazım. Bizim Tarım İl Müdürlükleri ve Ziraat Odalarımız ne iş yapıyor acaba?
İtalyan bayrağı dikey yeşil, beyaz ve kırmızı renklerden oluşuyor. Bayraktaki yeşil doğayı, beyaz Alp Dağlarındaki karı, kırmızı ise İtalyan bağımsızlık Savaşında akıtılan kanı simgeliyormuş. İtalyan bayrağını da, Fransız İmparator Napolyon tasarlamış. Bu da ilgimi çekti, araştırdım. Napolyon, İtalyan Birliği kurulmadan önce İtalya’yı birleştirme fikrini benimsemiş ve İtalya’yı yönetebilecek bir lider olarak görülmüş.
İtalya’nın Unesco tarafından verilen Dünya Mirası listesinde 51 adet korunması gereken yeri ve özeliği var. Bu bir rekor ve bu rekor onlara turist yağdırıyor. Bu Dünya Miraslarından gördüklerimi ve öğrendiklerimi sırası ile sizlerle paylaşacağım. Eminim siz de ilgiyle okuyacaksınız.
İtalya NATO ve Avrupa Birliğinin kurucusu ve önde gelen ülkelerinden. Ayrıca Dünya’nın en gelişmiş ve en zengin ülkelerinin yer aldığı G7 içinde bulunuyor. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Dünya Ticaret Örgütü ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)üyesi.
…/.
Haftaya devam edeceğim.