Nilgün Özerdoğan

Nilgün Özerdoğan

KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN

Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’imizi kurar kurmaz kadınlarımızın hak ettiği yere gelebilmesi için yasal düzenlemeler yaptı. Kadınlarımızın erkeklerle omuz omuza eşit bireyler olarak yaşamaları gerektiğini, Atatürk her fırsatta dile getirmiştir. Kadınlarla ilgili her zaman güzel sözler söyleyen Atatürk, bir sözünde de,“Kadınlarını geri bırakan toplum, geri kalmaya mahkumdur,” demiştir.
Depremlerle yıkıldığımız ve canımızın çok yandığı bu dönemde, yine kadınlarımızın gücü ile bu acıları yeneceğiz. Depremde çocuklarını kaybeden anneler, annelerini kaybeden çocukların kalpleri yangın yeri gibi. Yaşadığımız bunca acıyı bizim kadınlarımızın gücü ile mutluluğa dönüştüreceğiz.
Geçtiğimiz yıl, “Kadınlar Olmasa Hayat Durur” başlıklı yazımı tekrar paylaşıyorum. Zira aynen güncelliğini koruyor:
>> “ Her yıl 8 Mart tarihleri Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. İnsanlar ve özellikle de kadınlar bilinçlendikçe ve sivil toplum kuruluşlarının da destek vermesi ile her yıl artan bir ilgiyle Dünya Kadınlar Günü konferanslarla , yürüyüşlerle, çeşitli etkinliklerle anılıyor.
>>
>> 8 Mart 1857’de Amerika’nın New York şehrinde tekstil sektöründe çalışan kadın işçiler, erkeklerle eşit şartlara sahip olmak için, olumsuz çalışma şartlarını, düşük ücret ve uzun çalışma saatlerini protesto etmek amacıyla greve gidiyorlar. İşveren tarafından fabrikaya kilitlenen ve daha sonra fabrikada çıkan yangından, fabrika önüne konan barikatlar yüzünden kaçamayan kadın işçilerden 129 adedi yanarak feci şekilde can veriyor.
>>
>> Bu olay insanları derinden yaralıyor ve 53 yıl sonra 1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde yapılan toplantıda kadın haklarının kazanılması ve kadınlar günü kutlaması yapılmasına karar veriliyor. Ancak belirli bir tarih konulmadığı için 1921 yılında da Moskova’da yapılan 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında her yıl 8 Mart tarihlerinin Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanması kararlaştırılıyor. 1977 yılında da Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart tarihi, Dünya Kadınlar Günü olarak belirleniyor ve tüm Dünya’da kutlanmaya başlanıyor.
>>
>> Türkiye’de ise 8 Mart 1984 tarihinden itibaren düzenli bir şekilde Kadınlar Günü kutlanıyor. Türk kadınları, her konuda olduğu gibi, Büyük Atatürk sayesinde, 1926 yılında Türk Medeni Kanunu ile erkeğin çok eşliliği, tek taraflı boşanma, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf haklarına kavuşuyor. 1934 yılında, Dünya’daki çoğu kadından önce seçme ve seçilme hakkını elde ediyor. 1971 yılında ilk kadın bakanımız Türkan Akyol, 1991 yılında ilk kadın valimiz Lale Aytaman ve 1993 yılında da ilk kadın başbakanımız Tansu Çiller görev alıyorlar.
>>
>> Görüyorsunuz her gün kocalarından dayak yiyen, erkekler tarafından öldürülen kadınlar gündemden düşmüyor. Bunları gördükçe, duydukça insan, insanlığından utanıyor. Bu devirde hala şiddete maruz kalan kadınlar, yoksulluğun pençesinde boğuşan kadınlar yüreğimizi burkuyor.
>>
>> Yılda sadece bir gün kadınların sorunlarını dile getirmek yetmez ama, bir gün bile olsa sivil toplum kuruluşlarının kadınlar günü için yaptıkları çalışmaları çok önemsiyorum. Bu konuda toplum duyarlılığını arttırıyorlar, insanları bilinçlendiriyorlar, kadınların uğradıkları haksızlıkları gündeme getirerek kadınların mağduriyetlerini ön plana çıkarıyorlar. Artık devlet kuruluşları da kadınlar üzerine çalışmalar yaparak kadın sorunları üzerine kafa yoruyorlar.
>>
>> Kadınların olmadığı bir Dünya düşünülemez. Yeryüzünden kadın denen varlığı kaldırın, inanın Dünya yaşanılır olmaktan çıkar. Şöyle bir bakın etrafınıza, her şey kadının eseridir. Kadın annedir, eştir, sevgilidir, abladır, haladır, teyzedir. Kadın dışarıda çalışır, evdeki bütün işleri kadın yapar. Erkekler kadınsız yapamaz, ama yine de kıymetini bilmez, nasıl kıyar da döverler, öldürürler. Bu ne biçim bir Dünya’dır, anlamak mümkün değil.
>
>> Tüm kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun.”

Önceki ve Sonraki Yazılar