"Metal yorgunluğu,

sürekli olarak çalışan veya belirli bir yükün sürekli uygulanması sonucu, metal malzemelerin istenilen dayanma özelliğini kaybetmesidir."

Örnek olarak; Bir tel sürekli olarak aynı noktadan aşağı yukarı eğilir ise tel büküldüğü noktandan ısınır ve bir süre sonra kopar. Kopma metal yorgunluğunun son noktasıdır.

Bolusporumuz da bu nokta da diyorum,

Yönetimi ile,

Taraftarı ile,

Her konusu ile metal yorgunluğu var.

-Hadi oradan, ne alaka diyebilirsiniz?

Anlatayım;

1965 te kurulmuşuz, 1970 de şimdiki adı süper lig olan birinci lige çıkmışız,

Hala süper ligi gören 74 takım içinde puan sıralamasın da yirmi ikinci sıradayız.

1992 de süper ligden ayrılmışız,

Ayrılış, o ayrılış işte,

Tamı tamına otuz bir yıl olmuş,

Ara ki bulasın...

Süper lig de bulunan on dokuz takıma bakıyorum, on beşi de bulunduğumuz ligden geçmişler,

Yani bize selam çakmışlar,

-Hadi bize bay bay deyip süper ligi görmüşler.

Alt liglerde de bulunduğumuz ligi istasyon yaparak süper ligi gören takımlar var.

Ya biz?

Bu lig istasyonun da çakılıp kaldık,

Bizim tren bir türlü gelmiyor,

Ara sıra gelir gibi oluyor,

Onu da biz kaçırıyoruz...

Yönetime/ yöneticilere gına geldi,

Olmuyor, olmuyor, olmuyor...

Taraftara gına geldi,

Olmuyor, olmuyor, olmuyor....

Her birim de bir bezginlik var, bir yorgunluk var,

Kim ne derse desin,

İşte bu METAL YORGUNLUĞU dur...

umarım bu yorgunluk kronik hale gelmez...