Bolu hak etmediği bir tablo ile karşı karşıya

Bolu hak etmediği bir tablo ile karşı karşıya

        “Milletvekilleri toplantısı “için Abant’a gelen CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Büyük Abant Otel’inde Almanya-Türkiye maçının hemen öncesinde...

 

 

 

 

Milletvekilleri toplantısı “için Abant’a gelen CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Büyük Abant Otel’inde Almanya-Türkiye maçının hemen öncesinde gazetemizin haber müdürü Hakan Karacaören’in sorularını cevaplandırdı

Bolu’nun sorunlarının bir türlü meclis kürsüsünden dile getirilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu; “Bolu son yıllarda çok ciddi kan kaybetti. İşsizlik ciddi noktalara ulaştı. Bolu’nun hak etmediği bir tablo ile karşı karşıya kaldığını söyleyebiliriz. Geçmişte şu ya da bu şekilde karar vermiş olabiliriz ama ben sıranın Cumhuriyet Halk Partisine geldiğini düşünüyorum.2011 seçimlerinde Bolulular partimizi tercih ederlerse Bolu kesinlikle eski gücüne kavuşacaktır” dedi.

Sayın Kılıçdaroğlu Tarhan Erdem’in sahibi olduğu Konda şirketinin yaptığı ankette iktidar partisi olan Adalet ve Kalkınma Partisinin oyları % 42-43 CHP % 26-27 MHP ise % 10’lar seviyesinde görünüyor. Genelde Tarhan Bey’in anketleri son yıllarda en çok rağbet gören anketlerin başında geliyor. Sizin önderliğinizde CHP yıllar sonra “tek başına iktidar “sloganlarını kullanmaya başladı. Bu bağlamda tablo CHP için çok olumlu görünmüyor. Bu durumu nasıl değiştirmeyi düşünüyorsunuz?

Daha fazla çalışmak gerekiyor demek ki . Halkın sorunlarına daha fazla eğileceğiz. Daha fazla halkla beraber olacağız. Sonuçta  bir siyasi parti olarak halka güven vermemiz lazım.Temel hedefimiz bu olması lazım.Halkın karşısına çıkarken tabi güzel projelerle çıkmak lazım.Demokrasilerde başvuruda bulunacağınız tek güç kaynağı halkın kendisi.

Bu soru size çok sorulmuştur ama ben biraz da Bülent Arınç’ın söylemiyle bu soruyu yöneltmek istiyorum. Türban konusunda “CHP’nin kafası karışık” diye bugün bir ifade kullandı Sayın Arınç. “Kılıçdaroğlu türban konusunda bir şeyler yapmak istiyor ama partide Türban yasağını savunan bir hayli Milletvekili var” diyor. CHP Türban konusunda nasıl bir yöntem izlemeyi düşünüyor?

Cumhuriyet Halk partisinin kafası karışık değil tam tersine düşüncelerimiz açık ve net.Biliyoruz ne olacağını,neyin nasıl çözüleceğini de çok iyi biliyoruz.Kendileri bir çözüm önerisi getiriyorlarsa parlamentoya getirsinler.330’un üzerinde milletvekilleri var.

Bu aşamada şunu sormak gerekiyor sanırım son günlerde izlediğim televizyon programlarında “genelde Türban işini üç aşağı beş yukarı çözdük bundan sonrasına bakmalıyız” gibi bir hava estiriliyor. Diyorlar ki “kızlarımız 4 sene tıp eğitimi aldılar, türbanla okudular ama bu kızlar çalışmayacaklar mı? Özel sektörde çalışma alanları çok sınırlı çalıştıranlarda çoğu yerde iş bulamadıklarını düşünerek onları çok düşük ücretlerle iş veriyorlar. Bunların Kamu’da çalışmaları kadar normal bir şey olamaz!”türünden konuşmalar televizyon kanallarında bir hayli yer alıyor

Kim diyor bunları?

Örneğin Mehtap tv’de gazeteci Mustafa Akyol’un sunduğu programa Sabah gazetesi adına katılan Ergun Babahan ve Today’s Zaman gazetesi adına katılan Bülent Keneş konuyu  bu formatta irdelediler…

Kendi aralarında bunu söyleyebilirler ama her devletin kuralları vardır. Kuralsız olan bana bir tek devlet bile söyleyemezsiniz. Ben Türkiye Büyük Millet Meclisine kravatsız girebiliyorum? Giremiyorum. Niye giremiyorum? Çünkü kurallar var. Eğer kuralı egemen kılarsanız devlet dediğiniz kimlik ortaya çıkar. Ama kuralsızlığı egemen kılarsanız anarşi dediğiniz olaylar ortaya çıkar. Biz devletin saygın ve kişilikli olmasını istiyoruz.Eğer yargıç cüppeyle çıkıyorsa mahkemeye herhalde bunun bir anlamı vardır.Bu yalnızca bizim ülkemize özgü bir olay değil.Aynı şey İngiltere’de de var.Fransa’da da var Angola’da da var.Onun için söylemlerimizi dikkatle kullanmalı kelimelerimizi özenle seçmeliyiz.”Öyle birisi şunu söyledi biz ona yanıt yetiştirelim” diye bir kural yok.Hukukun üstünlüğüne inanıyor muyuz? İnanmıyor muyuz? Avrupa insan hakları mahkemesinin kararları var. Anayasa mahkemesinin kararları var. Eğer bu kararlara uyacaksak o zaman biz hukuk devletiyiz. Ama “bu kararların hiçbir önemi yok. Ben hiç birisine uymam “diyorsanız. Siz hukuk devleti değilsiniz demektir. Bu kadar basit.

Ben sizin genel başkan seçildiğiniz kurultayı bizzat Ankara’ya giderek takip etmiştim. Orada gerçekten muhteşem bir atmosfer vardı. Aradan geçen 5 aylık süreçte sanki şöyle bir hava oluştu;”CHP’de genel başkan değişti ama parti değişmedi”. Zaman zaman basında da bu konuda haberler yapılıyor. Parti içinde bir ikilik olduğu yönünde bir algı var. Bir tarafta Önder Sav, Kemal Anadol ve Hakkı Süha Okay tarafı diğer tarafta da siz ve yanınızda yer alan milletvekilleri gibi bir hava var.Şu anda partide sizce bir iki başlılık var mı? Varsa bunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?

Hayır partide iki başlılık diye bir şey söz konusu değildir. Partimiz şu anda çalışıyor, üretiyor. Bakın biz 8 yıldır yapılmayan milletvekilleri toplantısını yapıyoruz. İki başlılık olsa böyle bir toplantı yapabilir miydik? Kadın kolları genel başkanımız yok şu anda var. Gençlik kolları kurullarını topladık. İl eğitim sekreterlerini topladık eğittik. Bütün bu çalışmalarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde daha güzel çalışmalarımız çıkacak ortaya. Medya Cumhuriyet Halk Partisinin sağlıklı ve geleceğe yönelik bir çalışma yapmasını yeteri kadar görmek istemiyor. Onlar acaba bu partinin içi nasıl karışır? Nasıl bir şeyler olabilir? Onların peşindeler. Ben size şu örneği vereyim. Sayın Başbakan “Referandumdan sonra göreceğiz bakalım CHP’nin içi nasıl karışacak?” demişti. Niçin? Birilerini dinliyor çünkü Sayın başbakan. O yüzden böyle bir söylemde bulundu. Üstelik bunu bir kez değil birden fazla bir şekilde kullandı. O yüzden hiç kimse meraklanmasın Cumhuriyet Halk Partisinin içi karışmayacak, Cumhuriyet Halk Partisi kendi bildiği yolda yenileşerek yürüyecek, Gençlikle kadın kollarına önem vererek yürüyecek.

Biz sonuçta yerel biz gazeteyiz. Sözü Bolu’ya getirecek olursak son yıllarda belediye ve milletvekilliği seçimlerinde CHP’nin ilimizde arzuladığı noktaya gelemediğini görüyoruz. Ama birde şöyle bir gerçekte var.2002 yılında Bolu’da sokakta yürüyen her 100 kişiden 11’i CHP’li iken bu rakam Tanju Özcan’ın il başkanı olmasından sonra bir hayli değişmeye başladı. 2007 yılında Bolu’da her 100 kişiden 20’si CHP’li iken 2009 yılında bu rakam 30’a yükseldi. Yani Tanju bey’in son 3-4 yıldaki çalışmaları CHP’nin Bolu’da kabuğunu kırmasına ve ciddi bir sıçrama yapmasına neden oldu. Bu bağlamda gazetemiz aracılığı ile Bolulu yurttaşlarımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Referandum sırasında ben gelmiştim Bolu’ya onlara şu soruyu sormuştum;”Sizin öyle anlaşılıyor ki hiçbir derdiniz yok, hiçbir sorununuz yok çünkü derdiniz sorununuz olsaydı parlamento kürsüsünden biri kalkar bunu dile getirirdi. Eğer siz Bolunun sorunları var diyorsanız Bolu’da da Cumhuriyet Halk Partisinin temsil edilmesini isterdiniz ve Bolulu bir milletvekili de TBMM Kürsüsünden Bolu adına konuşarak ilin sorunlarını dile getirmesi gerekirdi.” Bunu istiyoruz.Üstelik bunu isterken de Bolunun var olan sorunlarının daha gür daha net parlamento da dile getirilmesini istiyoruz.Çünkü Bolu çok ciddi kan kaybetti.Ekonomi de kan kaybetti.Sanayileşmede kan kaybetti.İşsizlik ciddi noktalara ulaştı.Aslında geriye dönüp baktığınız zaman Bolu hak etmediği bir tablo ile karşı karşıya…O zaman şu soru akla geliyor.Acaba Bolulu mu kenti bu hale getirdi?çünkü tercihleri tümüyle Bolulu yaptı.Biz şapkamızı önümüze koyup düşünmek istiyoruz.Geçmişte şu ya da bu şekilde karar verdik ama ben eminim Cumhuriyet Halk Partisi tercihi yapıldığı zaman görecekler ki Bolu eski gücüne kavuşacaktır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.