Prof. Dr. Meydanlı, rahim kanseriyle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Rahim kanseri için özel bir tarama yöntemi bulunmasa da, hastalık genellikle menopoz sonrası dönemde kanama şikayetiyle kendini gösterir. Menopoz sonrası dönemde meydana gelen kanamalar önemlidir çünkü bu şikayetin altında rahim kanseri olma ihtimali yüzde 10'dur. Özellikle obez kadınlar, 52 yaşına gelmelerine rağmen adet görmeye devam eden kadınlar ve polikistik over sendromu öyküsü bulunan kadınlar risk altındadır. Ayrıca, annesinde veya kız kardeşlerinde rahim, yumurtalık veya meme kanseri öyküsü bulunan kadınlar da ailevi geçiş açısından riskli grupta yer alır. Rahim kanseri şüphesi olan bir hastada, tanı koymak için rahmin iç tabakasından bir biyopsi alınmalı ve bu materyal mikroskop altında patolojik olarak incelenmelidir. Rahim kanseri tanısı biyopsi ile konulur. Tanı konulduktan sonra cerrahi müdahale mutlaka bir jinekolojik kanser cerrahı, yani jinekolojik onkoloji cerrahisi uzmanı tarafından yapılmalıdır."

Prof. Dr. Meydanlı, kadınların rahim kanserinden korunması için farkındalığın artırılması ve bilinçlenmelerinin önemli olduğunu vurguladı. Her kadının ve özellikle menopoz sonrası dönemdeki kadınların yılda bir kez jinekolojik muayene olmaları gerektiğini belirtti ve rahim kanserinin tedavi edilebilir bir kanser olduğunu sözlerine ekledi. Ayrıca, normal vücut ağırlığının korunması ve obeziteden kaçınılmasının önemli olduğunu ifade etti.