Daha önceki bir seçim öncesinde yazmış olduğum ‘ÂŞIK ile MAŞUK’ hikâyesini yine anlatalım.

Sonra, daha önceki bir yazıma yeni şeyler katalım.

***

Âşık ve Maşuk birbirlerini çok seviyorlar. Bir gün âşık, maşukun evine gidiyor, kapıyı çalıyor.

İçerden bir ses ‘Kim o?’ diyor.

Âşık cevap veriyor, ‘BEN im, BEN’

Maşuk içeriden sesleniyor, ‘Git buradan’

Âşık şaşırıyor ve üzgün bir şekilde kapıdan ayrılıyor. Bir süre sonra tekrar gidiyor.

Aynı sahne yine tekrar ediyor.

Âşık deliye dönüyor. Bir türlü anlamıyor aşkının bu tavrı ona niye yaptığını, aradan zaman geçiyor yine gidip kapıyı çalıyor.

İçerden bir ses geliyor, ‘Kim o?’

Âşık cevaplıyor, ‘SEN’ im SEN!’

Maşuk içerden sesleniyor, ‘Gir içeri o zaman.’

***

Siyasetçiler âşık misali yine geldiler, kapıyı çaldılar, vatandaş sordu.

‘Kimsin?’

Onlar da ‘Kapında bıkmadan bekleyenim. Senin derdini dert edinen, hüzünlerini yüreğinde hisseden, neşelerin ile neşelenenim’ diye cevap verdi.

Yani SEN im SEN demeye getirdi.

Vatandaş da hem kapıları hem de gönlünü açıverdi.

***

Şimdi vatandaş ne istiyor?

‘‘SEN im SEN’ diyerek önce kapımı sonra gönlümü çaldın. Ne olur ‘BEN’ e dönme’ diyor.

‘Aşkına kurban OY OY, yar sana kurban OY OY ’diye seslendin.

Yetmedi…

‘Vurulmuşum gözlerine
Deli gönül coşkun yine
İçmeden OY OY OY OY
Sarhoşum OY OY OY OY
Mayhoşum OY OY OY OY’ dedin, kapıyı açmamın verdiği mutluluk hali ile vaat üstüne vaat verdin.

Ben de senin o tatlı sözlerinden, baygın baygın bakan gözlerinden etkilendim. Bana olan OY OY lu aşkına, OY ile cevap verdim. Alacağını aldın, şimdi ne olur, ‘Tak sepeti koluna, sen yoluna ben yoluma’ deme.

Ne olur, benim tertemiz hislerim ile artık oynama, beni rezil etme’’ diyor.

***

‘SEN im SEN’

Ne anlamlı bir ifade…

14.05.2023

Muharrem Demirel