
Nizamettin Yıldırım
Sınavlar
Meslek hayatımın en uzun dönemini BAİBÜ Bolu Meslek Yüksekokulunda yaşıyorum. 23 üncü yılımı çalışıyorum. Kasım 1978 yılında başladığım memuriyet hayatımda 44 yıl geçmiş. Ancak 1980 yılında tekrar üniversiteye başladığımdan fiili hizmetim 36 yıl olmuş.
Gerek öğrenci gerek eğitimci olarak eğitim sistemindeki aksaklıkları, eksikleri yakından biliyorum.
Üniversiteye gelen öğrenciler yetersiz. Özellikle matematik ve matematik temelli istatistik gibi derslerde oldukça zorlanıyorlar.
Matematik dersi zayıf olunca enteresan durumlarla karşılaşabiliyoruz.
Bir gün sınıfta istatistik dersinde bir bölme işlemini yapmalarını söylediğimde, birkaç öğrenci “hocam küçük sayı büyük sayıya bölünemez” diye itiraz ettiler. Bu öğrenciler muhasebe ara elemanı olacaklar.
Yine bir hocamızın dersinde sayının önündeki eksi işareti için “ hocam o rakamın böğründeki nedir” diye sorduğunu anlatmıştı.
Sadece matematik dersi de değil.
Bilgisayar derslerinde ofis programlarından Microsoft Word programını gösteriyorum. Bu programa başladığımız ilk haftada öğrencilere bir konu veriyorum ve bu durumunuzu anlatan bir dilekçe yazmalarını istiyorum. Hemen internet bağlantısı varsa internete girip oradan yazmaya çalışıyorlar. Tahmin edin kaç kişi dilekçe yazmayı biliyor? Dilekçe yazmada ne var hepsi biliyor diye düşünebilirsiniz. 35 kişilik sınıfta bir kişi ya çıkıyor yada çıkmıyor. Yani kabul edilebilir bir dilekçe yazmasını bilen bu kadar kişi.
Sonra yazdıklarından orijinal olanları sesli olarak okutuyorum, bazıları gülüyor bazıları itiraz ediyor bunda ne var diye.
Yazdıklarında ifade bozuklukları, yanlış hitap şekilleri, hangi kuruma yazdıkları, mesela Meslek Yüksekokulu dekanlığına, rektörlük müdürlüğüne, sayın rektörüm gibi garip ifadeler bulunabiliyor. En sonunda dilekçe formatını tahtaya yazıp, çocuklar, dilekçe bir kişinin talep ve isteklerini en kısa ve öz şekilde anlatan bu formattaki bir yazıdır, bundan sonraki hayatınızda size çok lazım olacaktır deyip dikkatlerini çekiyorum. Bu eksikler İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarında verilmesi gereken bilgiler. Benim kuşağım bilir, bizler ilkokul ve ortaokul bitirme sınavlarına girdik. Nedir mi bu sınavlar, mesela ben bütün derslerden bir hafta boyunca Yukarısoku ilkokullunda sınavlara girdim. O dönem öğretmeni Bolusporun kalecisi Mehmet Başaygün, Çömlekçiler köyü öğretmenleri Cevat Fahri Başer ve Mahir Öztoprak ikisine de Allah rahmet eylesin yine ortaokulda sanıyorum seçilen üç desten bitirme sınavlarına girdik.
Bu gün nereden nereye geldik. Geçen hafta;
“2022 YKS sınavından itibaren lisans ve ön lisans tercihte 150 ve 180 olan baraj puanları kaldırıldı. TYT puanı hesaplaması için temel matematik testi, Türkçe testinde 0.5 ham puan alma şartı sürecek. Bu yıldan itibaren ilgili puan türlerinde sınav puanı hesaplanan tüm adaylar için ortaöğretim başarı puanı eklenerek yerleştirme puanı hesaplanacak. Öte yandan Temel Yeterlilik Testinin 135 dakika olan sınav süresi, 30 dakika artırılarak 165 dakika olarak uygulanacağı da duyuruldu.” Diye bir haber vardı.
Fazla bir şey söylemeyeceğim yukarıda anlattığım olaylar her şeyi açıklamaya yeter sanırım.
Eğitim yatırımı uzun vadeli bir iştir. Bir Çin atasözü der ki "Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, on yıl sonrası için ağaç dik, yüz yıl sonrayı düşünüyorsan, insan yetiştir."
Bunun tersi de düşünülebilir, bir milletin geleceğini karartmak istiyorsan eğitimini boz.