
İlhami Candemir
SİYASETİN PANAROMASI
Seçim atmosferine girdik.Ortalık toz-duman. Yeni sisteme göre irili-ufaklı her parti kapağı atacak bir İTTİFAK arıyor. Çetin pazarlıklar oluyor.Akşam küsenler sabah barışıyor. Herkes kendi ideolojisini öne çıkarmak derdinde.Fırsat bu fırsat deyip karma eğitimden vazgeçilmesini,kadının dört duvar arasına hapsedilmesini isteyenler bile var. Vatandaş şaşkın, birisi diğerine, eskiden hangi partidensin denilirdi ama şimdi hangi ittifaktansın diyor. Yani millet ittifak bazında kamplara bölündü. Bu ortamda sayın Recep Tayyip Erdoğan C.Başkanı adayı, bütün bakanlar -istifa etmeden-milletvekili adayı.Eee hal böyle olunca bunlar devletin tüm olanaklarını kullanarak seçim çalışmalarını yürüteceklerdir ve nitekim seçim maratonu koşusuna başladılar bile. Vaatler, verilenler sanki açık artırmaya çıktı. Bir bakan şu kadar personel alacağız, işlemler başlatıldı diyor, bir başka bakan, ben daha fazlasını alacağım der gibi yarış ediyorlar. Bu arada ürettikleri mallarda-elektrik ve doğalgaz gibi- indirime gidildiğini de görüyoruz. Seçim öncesi iktidar partileri genel olarak devletin kasasını ardına kadar açarak ulufe dağıtır gibi menfaat dağıtırlar ama insana, şairin “yatılır ama böyle de yatılmaz ki- dediği gibi bu kadar da olmaz ki dedirtiyor. Vaatlere ve dağıtılanlara bakıldığında insan,ister istemez “seçim sonrası halimiz ne olur acaba “demekten kendini alamıyor. Dahası var, Genel kurmay başkanı da dahil kuvvet komutanları Milli savunma bakanına, jandarma İç işleri bakanına bağlı.Bu bakanlar da milletvekili adayı. Bu tabloya rağmen seçimin “adil” ve YSK kanununda da belirtildiği gibi “DÜRÜST” olacağına inanan var mı acaba diye düşünüyorum. Peki bu tablo nasıl oluşturuldu ona da bir bakalım; Malı götürecek olan önce bunun hazırlığını, planlamasını yapar. AKP de 2002 den itibaren bunun hazırlığını –planlamasını-yaptı. Nasıl mı? Şöyle; Önce Fetö’yü kullanarak planlarının gerçekleşmesinde kendilerine ayak bağı olacak kişi ve grupları –Atatürk’cüler de dahil-saf dışı etti. Sonra işi biten Fetö’yü ve hatta bu gidişata ayak uyduramayan AKP kurucularını uzaklaştırdı. Yasalarda değişiklik yaptı, seçim öncesi istifa etmesi gereken bakanların ”istifa etmelerine gerek yoktur” denildi. Askerin “cumhuriyeti korumak ve kollamak” görevi ortadan kaldırıldı. Genel Kurmay ve kuvvet komutanları milli savunma bakanına , jandarma İç İşleri bakanına bağlandı. Devam edelim; Tüm imam hatip liselilere saygım saklı kalmak kaydı ile diyorum ki şimdiki YSK başkanı sayın Ahmet Yener’in, önceki YSK başkanı sayın Muharrem Akkaya’ nın ve “kanunun, mühürsüz oy pusulaları geçersizdir yönündeki açık hükmüne rağmen GEÇERLİ sayan bir önceki başkan sayın Sadi Güven’in imam hatip mezunu olmaları bir tesadüf müdür? Tabii ki değildir. İşte bunlar-yukarıda değinildiği gibi-bir planın içinde olan uygulamalardır. Peki bu koşullar seçimi etkiler mi? Tabi doğal olarak etkiler ama İstiklal Marşımızda, Türk Milletine atfen ”kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım,yırtarım dağları,enginlere sığmam taşarım” denildiği gibi aklı selim sahibi Türk seçmeninin HER TÜRLÜ ENGELİ aşarak vicdanının gösterdiği yolda oyunu kullanacağına inanıyorum.
İTİRAZLAR
Bazı siyasi partiler veya şahıslar C.Başkanının üçüncü kez aday olamayacağı yönünde YSK na itirazda bulundular.Keza sayın C.Başkanının üniversite mezunu olmadığını ileri sürerek aday olamayacağı yönünde itirazda bulunanlar var.Ben bu yazıyı 28/03/2023 günü saat 21.00 yazıyorum.Adım gibi biliyorum ki bu itirazlar-dalga kırana çarpan dalgalar gibi- reddedileceklerdir.
Ben yoruldum, şimdi sözü –rahmeti bol olsun-Aziz Nesin’e bırakıyorum; Ne diyor Aziz Nesin? Taaa 1993 de” yarın, öbür gün bu dinciler iktidara gelip İmam Hatiplerde yetiştirdiği talebeleri yargıç, avukat,hekim, mühendis,belediye reisi gibi devletin her koluna atayıp en son bu talebeleri Harbiye’ye sokarak orduyu ele geçirip devleti her koldan kuşatacaklar ama şu an kimse farkında değil” diyor. İleri görüşlülük buna denir işte.
İşte Türkiye’nin şu anki siyasi panoraması bu, daha ne diyelim.
SON SÖZ
Bu gün düşen habere göre İskoçya’da, Pakistan asıllı MÜSLÜMAN olan Hamza Yusuf başbakan seçilmiş. İnanıyorum ki Türk seçmeni de seçim arifesinde verilenlere göre değil seçeceği kişinin özel yaşamına bakmaksızın dürüstlüğüne ve liyakatine bakarak –yukarıda da değinildiği gibi-seçimini yapar diye düşünüyorum. Hoşça kalın.