Boluspor yönetimi Levent Eriş’in istifasıyla sporseverlerde beyin travması yaşatırken, bilgi kirliliğini en üst seviyeye çıkardı. Neler oldu gözden geçirelim, Eriş taraftarı, yönetimi, futbolcuları suçlayarak istifa ederken topu yönetime attı.Yönetim toplanarak Eriş’in istifasını kabul ettiğini bildirdi.Eriş, vedaya geldiğinde hatasını kabul ederek Boluspor kapıyı aralayarak gitti.Devre arası Adana’ya gideceği ve anlaştı söylentilerini doğrularcasına Adanaspor’a imza atması beni şaşırtmadı doğrusu.Giderken götürdüğü paraların bir kısmını bıraktı mı bilemem.Yine birileri tarafından sırtı sıvazlanıp, öpülüp, okşayıp, koklanarak gönderildi.Umarım yakın zamanda takımı teslim edip, Bolu’nun milyonlarını hesabına yatırırsınız!

Gazeteci arkadaşlarım yönetimin yaptığı gelişmeleri takip edip gelen bilgileri son dakika diye internet sayfalarına atmaya yetişemediler. Şehir dışında olmama rağmen ben son dakika haberlerine yetişemez olmuş, telefonla spor muhabirimizden bilgi alıyordum.Bu çelişkiler maalesef yönetimin sınıfta kalmasına neden olmuştur! Bu hafta en güzel olay ise, Lütfi Hocanın maça çıkarken takıma kurban kesildiğinde yaptığı duadır.

Açıklamalardan Son Dakikalar; antrenmana futbolcularla Hakkı Hoca çıktı.Selahattin Konrat Almanya’dan çağrılarak görev teslim edileceği söylendi. Selahattin Hoca söz Boluspor olunca aracıyla son hızla gelirken Düzce’de kaza yapmasına rağmen aracını bırakıp, koşarak idmana yetişti. Alt yapı koordinatörü, para pul istemeden, kimsenin kaşını gözünü ve kendi geleceğini düşünmeden ateşten gömlek giymek istedi. Göreve gelirken ne avukatları vardı yanında ne çalıştıracağı kadrosu. Bütün bunlara rağmen antrenmana çıkarılmadı.(Aklıma gelişken, uzun zamandır Boluspor’da oynamış İmdat’ı birileri itelemeye çalışıyor.Bilmiyorlar ki, İmdat 10 gün evvel başka bir takımla yardımcı antrenör daha yeni anlaşma imzalamıştı!)

Son Dakika; Yönetim cephesinden Uğur Tütüneker’le görüşme yapıldığı ve anlaşma sağlandığı bilgisi geldi.Hatta 4 yardımcısıyla geleceği açıklanmış, yapılan anlaşmada, 3 maç, paly-off ve gelecek sezon bilgileri kamuoyuna aktarılmıştı.

Son Dakika, Boluspor Hüsnü Özkara ile anlaştı. Hüsnü Hoca arandığında geliyorum diyerek boş kağıda imza attığı ve alt yapıdan Hakkı Hocayı kadrosuna alacağını deklere etmiş.Nihayet son dakika olarak Hüsnü Özkaya imza attı da, basın kamuoyuna doğru bilgiyi vermiş oldu. Hüsnü Hocayı kim getirdi, kim hazır bekle dedi yakında kokusu çıkacaktır!

Yani yönetim inanılmaz bilgi kirliliği ve inanılmaz çelişkili haberleri yayarken basını alabildiğine kullanmış oldu.Bu arada unutmadan yazayım, Bolu’da kamuyu ilgilendiren bazı konuların Düzce’de buluşulup sonuca bağlanmasını anlamış değilim.Sanırım Hüsnü Hocadan evvel Levent hocayla da Düzce’de anlaşma sağlanmış, imzayı Bolu’da atmıştı.

Başkan Semercioğlu sezon bittiğinde konuşacağım dedi. Umudum o ki, başkan konuşmasında masa arkasında yaşananları, savrulan paraları ve bilgi kirliliğinin nedenlerini de anlatacaktır. Bu aralarda yapılan listeleri, başkan arayışlarını, transferle ilgili söyledikleri, transfer yapanları, transfer komitesini ve yapılan yanlışlarla ilgili olarak geniş çaplı bir bilgi vereceğini düşünmekteyim.

Boluspor, Altay maçına çıkarken birçok gelişmeye gebe olacak ateş çemberi içinde, her iki takım futbolcularının stresi ve alınacak sonucun doğuracağı nedenleri bilerek sahadaydı.Bu gelişmeleri çok iyi bilen eski Başkan Çarıkçı’nın, Bolu’ya erken gelen Altay’ı kamp yaptığı otelde ziyaret etmesi ise manidardır.Böylesi dedikodusu çok olacak maçlar öncesi ne dostluk, ne misafirperverlik söyleneceklerin önünü alamaz.Allah yardımcımız oldu da maçı kazandık yoksa sonunu düşünmek bile istemiyorum.

Hüsnü Hocanın takıma verdiği taktik, oyun anlayışı, sistem ile ilgili yaptığı çalışmalar ve takımı iyi motive etmesiyle maçı kazandık demek yalan olur.2 Gün önce gelen bir teknik adam sadece ağabeylik yapar ki, Hüsnü Hocada onu yaptı. Boluspor, Altay maçını kazandıysa bunda en büyük emek kaptan ve futbolcularındır.90 Artı dakikalarda Gencer’in oyuna alınıp alınmaması konusunda yaşananları amatör çalıştırıcıların bile yapmayacağı ortadadır.

Altay’ı yenerek ilk 6 için umutlarımızın çoğaldığı ve rakibimizi ateşe attığımız gerçeğini yadsıyamayız. Boluspor sahasında Tavşanlı maçı sonrası ilk defa çok fazla pas yaptığı gibi, kazanmayı isteyerek çıktığı maçı da kazandı.Bu isteğine karşılık, hatlar arasında yine boşluklar ve yine gedikler verdi.Sona yaklaştıkça takımlardan oyun kurgusu, oyun anlayışı, güzel futbol beklemek yerine sonuç beklemek doğrusu olur.

Mersin maçına gittiğimizde teknik heyet değişiminin neler kattığını, neler katmadığını hep beraber izleriz hayırlısıyla. Bir haftada futbolcuların çok değişeceğini, değişimlerini sahaya yansıtacağını da beklememek lazım.Benim futbolcularımızdan tek isteğim, son 2 maçta kendilerine oynamaları ve beraberinde alacakları iyi sonuçlardır.Transfer yapacak olan oyuncuların kalan maçlarla değerlerine artı katabilecekleri gibi, eksiye de düşürebilecekleri kaçınılmazdır.Yazdıklarımı benden daha iyi bildiklerini ve ona göre mücadele edeceklerine inancım tamdır.Karşılaşmaya gelince;

Ferhat Odabaşı: Oyuna çok katkısı olmadı ama bir pozisyonda çıkınca yüreğimizi ağzımıza getirdi. Alışkanlığı olan zamana oynaması ise hiç hoş değil.

Erdem Özgenç: Bu hafta istenileni veremediği gibi arkasında boşluklar olması rakibe pozisyon sağladı.

Murat Önür: Sol kanatta Ömer’den daha faydalı oynadı. Sırıtmadığı gibi katkısı da olmadı, yerinde çok açıklar vermedi.

Ramazan Sal: Takıma güç veriyor, düştüğümüz anlarda bile tek başına mücadele ile takımı ateşliyor.

Cemil Vatansever: Takımın iyilerinden ve liberoda son zamanların en başarılı ismi.

Sefa Aksoy: Orta alanda bazen inanılmaz paslar atıyor, geriye çok oynuyor.

Landry Matondo: Çok çalışıyor, mücadele ediyor, ofansif anlayışı ve şut özelliği yok.

Burak Akdiş: Kaptan elinden geldiğince mücadele etti.

Yaser Yıldız: Rahat pozisyonda kaçırdı, zor pozisyonda golünü atarak hepimizin nefes almamızı sağladı.

Fabıano Olıveıra: İstese ligin tartışılmaz en iyisi olur Sanırım çok özel bir sıkıntısı sezon başından beri var.

Ferhat Kiraz: Çok top gelmemesine rağmen yinede farkı fark edilen oyuncumuz.

Yedekler; Fatih Gül: Geçen haftanın en iyisi, bu hafta yedek. Futbolcu oynatıldıkça kazanılır.

Alp Ergin: İkinci yarının yükselen grafiğine karşılık oynadığı maçlarda oyundan alınmasına ve oynatılmamasına anlam veremiyorum.

Taraftar en büyük Boluspor’lular, sizlerin önünde saygıyla eğilmekten başka bir şey aklıma gelmiyor. Siz tribünlerin açan çiçeklerisiniz, size kavga değil, sizi bu duruma düşürenleri görmek yakışır. Boş olan stadyumda gerçek olan taraftar ve gerçek Boluspor sevdalıları farkını gösterdiniz. Dün göreve başlayan Hüsnü Hocayı bile Boluspor’un başarısı için bağırlarına basan sizler iyi ki varsınız. Lütfen hep olun, kavgasız, gürültüsüz ve üzülmeden…

Hakem Bülent Yıldırım kötü bir yönetim sergiledi ve son dakikalarda tepki almasıyla bunu kanıtladı.

Mersin maçını alacak güçteyiz ve yüksek kalitede futbolcularımız mevcut. Başarılar bizimle olsun.