
FERHAT’IN GÜNLÜĞÜ (ANALİZ)
Boluspor altın değerinde 6 puanlık Adana galibiyeti ile kendini bulma yolunda önemli bir engeli aştı. Karşılaşmanın genelinde iyi görünmememize rağmen, Ferhat Kiraz’ın becerisi, sürati ve attığı gollerle farklı skora...
Boluspor altın değerinde 6 puanlık Adana galibiyeti ile kendini bulma yolunda önemli bir engeli aştı. Karşılaşmanın genelinde iyi görünmememize rağmen, Ferhat Kiraz’ın becerisi, sürati ve attığı gollerle farklı skora ulaştık.
Bahar havasında, seyircinin oldukça ilgi gösterdiği Adana maçı her iki takım içinde dönüm noktasıydı. Adana kaybetmesi halinde üst sıralar yerine orta sıraları zorlayacak, Boluspor kazandığı takdirde şampiyonluğa bir adım daha yaklaşacaktı. Bu bilinçte iki takımda sakin, disiplinli, kontrollü olarak başladığı maçta olağanüstü gelişmelerde yaşanmadan sona erdi.
Süper lig görmüş iki takıma yakışır şekilde başlayan karşılaşma sonrası da, aynı güzelliklerle bitti. Kazanan Boluspor olunca, yeni bir haftanın güzel geçeceği haberini de veriyordu.
Geçtiğimiz haftayı maç yapmadan geçen Boluspor, zorlu Adana maçına hazırlıklarını tamamlayıp, mutlak kazanma parolasıyla çıktı.
Oyunu zaman zaman 30 metreye sıkıştıran, gol yollarında net pozisyonlar bulamayan ama sonuç olarak net galibiyetin sahibi oldu.
Hazırlık döneminin “yıldız” olarak nitelenen futbolcusu Caner’in oyunda varlığı ile yokluğu belli olmazken, kaptan Burak’ın çok istemesine rağmen yinede takıma fazla katkı vermemesi gözlerden kaçmadı.
Oyunu oldukça iyi okuyan Levent Eriş, Caner ve Burak değişikliklerini yerinde ve zamanında yaparken, önünde hata yapan Alp konusunda geç kaldı. Adanaspor’un üstümüze genelde sol kanadımızdan gelmesi, ataklara burada yön vermesi ve yapılan ortaların arka direğe düştüğünde tehlike yaşamamıza önlem almadık.
Orta alandan ileri çıkarken hatlar arasında kopukluklar olması, gol yollarında eksik adamla olmamız, organize ve sistemimizin olmaması olası sorunlar yaratabilir. Aslında böylesi önemli karşılaşmalarda skora oynayarak, hedefe gitme konusunda Levent Hocanın hakkını da vermemiz gerekir.Alınan farklı galibiyet ile geçmişi değil hep önümüzdeki maçlara bakmamız gerektiğinin de altını çizmeliyim. Böylesi maçlarda oyundan öte skor çok önemlidir. İstediğimizi aldık ve yolumuza devam ediyoruz.
Hakem Hakan Ceylan’ın 90 dakika süresince neredeyse sıfır hatayla maç yönetmesi Türk futbolu adına olumlu gelişme olarak notlarımız arasındaki yerini aldı.
Kalede Ferhat, çok önemli pozisyonlarda şansının ve rakip forvetin aceleci davranması sonucu gol yemeden haftayı kapattı. Görmüş olduğu sarı karta gerek olmadığını, bunun ilerleyen haftalarda kendi ve takımın başına iş açabileceğini biliyordur. Kendi sahamızda ve ceza alanımızda topla çok oynaması şimdilik sorun yaratmayabilir. Kötü bir sahada yapılacak en küçük bir hatanın telafisini gideremeyebiliriz. Erdem, sahanın iyilerinden olmasına rağmen, bir-iki topta arkaya kaçan adamları fark edemedi. Alp, genç, iyi niyetli ama atakları genelde buradan yedik. Orta sol kanatta oynayan arkadaşının kim olduğunu bilmeden, tek başına 2-3 kişiyle kaldığında hata yapması doğal, gördüğü 2. sarı kart gereksizdi. Cemil, sakatlık sonrası her geçen gün toparlıyor ve takıma katkı veriyor. Ramazan, hırsı, mücadele gücüyle arkadaşlarını motive ederken, bazen gereksiz çıkışlar da yaparak oyunu geriyor.
Landry, orta sahayı toparlamaya çalışan, her yere basan ve enine oynayandı. Caner, istenilen düzeyde olmadığı, kopuk kopuk oynadığı ve daldığı zamanlar oldu. A. Gökhan, inanılmaz mücadele ediyor. Deyim yerindeyse tekmeye kafa sokuyor ve her yere basmaya çalışıyor. Tek hatası oyunu kurmak istemesi. Aldığı topu yanındakine vermiş olsa sorun yaşamayacak. Attığı gol iyi niyetinin mükafatı olarak notlarımızda kayıtlı. Kaptan Burak, hastalıktan çıkışın bedelini öder gibi. Kendisinden daha fazla şeyler beklerken, istenileni hastalıktan ötürü veremediğini görüyoruz.
Yaser, çok koşuyor, basıyor, hava toplarına çıkıyor ve mücadele ediyor. Bazen tek başına savaşıyor ama bitirici noktalarda etkisiz kalıyor. Ferhat, genç süratli, yetenekli, şanslı ve becerikli.10 Kişi kaldığımız zaman rakibin üstümüze tüm hatlarıyla gelmesini fırsata çeviren, attığı gollerle takımı rahatlatan, galibiyette bir asist 2 gol ile haftaya damgasını vuran futbolcumuzdu. Milli takıma giderken hakkıyla gideceğini ve bu gidişle Boluspor’un en büyük kozu ve geliri olacağını belgeler gibi. Allah nazardan korusun.
Yedek oynayan Sefa ve Oliveira’nın fazla katkısı olmadığı, Murat Önür’ün hazır hale gelmesi gerektiği ortaya çıktı.
Taraftarımız, anlı-şanlı ve aslan yürekli insanlarımız. Boluspor’un gerçek sahipleri olarak katkınızdan, birlik beraberliğinizden dolayı hepinizi kutluyorum.
Önümüzde 6 puanlık Tavşanlı deplasmanı var.Bu deplasman ile çıkışımızı sürdürebilir, hedefe giderken çok önemli bir virajı geçebiliriz.Ligin en iyi takımı olduğumuzu iddia ediyor ve şampiyon olacağız diyorsak, mutlaka Tavşanlı’dan puan yada puanlarla dönmeliyiz.Bunu başaracak kadromuz, yetenekli futbolcularımız ve gücümüz var.Yolumuz, yolunuz açık olsun.
Not: Koca Boluspor’un kelli-felli yöneticilerinin geçmiş alışkanlıklarından kurtulamadığını görür gibiyim. İki basın kuruluşuna yapılan uygulamanın doğru olmadığını benden daha iyi bildiklerini sanıyorum. Zamanında eski başkanın bizim kuruluşumuza yapmış olduğu uygulama sonrasında unutulmamalı ki, başkan gidiyor, yönetici gidiyor ama kuruluş devam ediyor. Biz 40 kişiyiz ve birbirimizi çekmek, taşımak zorundayız. Bunlar bana kalırsa kasaba zihniyetiyle yapılan davranışlar. Sizlerde çok iyi biliyorsunuz ki, Caner ve Bülent’in Boluspor sevgisinin ve aşkının ne maddi değerini nede sevdasını sorgulamak kimsenin haddi değildir. Bu saçma ve gereksiz yanlıştan kısa zamanda döneceğinizi umut ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.