Bank Asya Liginde her hafta liderin değişmesine alışmak zorundayız. Takımların denk olmalarını kabullenmek, şampiyonluk yolundan ödün vermeden birliğimizi bozmamalıyız.

Geçtiğimiz hafta rakibimizi yenip aradan çıkarırken, bu hafta kendimize yeni bir rakip çıkardık. Kayseri Erciyes maçında alınan ummadık mağlubiyet, bizi bizden koparmamalı. Boluspor’un çıktığı şampiyonluk yolu, hepimizin yoludur. Bu yoldan dönmek olmadığı gibi, geri adım atmanın da anlamı olamaz.

Belki de son 10 yılın en büyük taraftarına oynadığımız karşılaşma son olmadığı gibi her şeyin bitmediği de ortadadır. Sadece elimize gelen fırsatı tepmemiz ve içerde kaybedince dışarıda bir fazla maç kazanarak telafi etmek zorunda kalacağımız gerçeğidir.

Bir konuya değinmeden geçemeyeceğim, Boluspor yaklaşan lig sonu itibarıyla kongre yapıp yapmayacağı konusu gündemden düşmüyor. Umarım doğru değildir ama seçim kulislerinin gizliden yapılmaya başlandığı, listeler için hazırlıklar yapıldığı bilgileri hiç hoş değil. Üstelik bu takım şampiyonluğa giderken böylesi bir durumun takımı demorilize edeceğini unutmamak lazım. Kayseri maçında ki seyirci çokluğu, dışarıda kalanlarla yapılan hesabın ve mağlubiyetin kimseyi aldatmaması gerektiğine inanıyorum.

Denizli galibiyetinin morali ile sahaya çıkan Boluspor, yanlış kurguyla çift ön liberonun hatasını pahalıya ödedi. Üstümüze gelen takımlar için deplasmanda iki ön libero belki tutabilir ama kazanmak zorunda olduğumuz ve içerde oynadığımız maçlar için bu sistem tutmayacağını bilmeliyiz. Denizli maçının sadece golde var olan Caner ile maça başlamanın ana gerekçesi de sanırım Kaptan Burak’ın sakatlığıydı.

Levent Hocanın oyuncu değişiklikleri yerinde olmasına karşılık, Peev’in oyuna girip sonradan oyundan alınması hiçbir futbolcunun yaşamak istemediği andır. Eğer bir oyuncu oyuna alınıp tekrar oyundan çıkarılıyorsa, hoca tarafından tanınmadığının yada hafta içi çalışmalarında kandırmacanın ortaya çıkmasıdır.

Levent Hoca bana kalırsa yüreğini ortaya koyarak Oltan ile başlamalı ve 90 dakikayı çıkarmalıydı. Sakatlığı her topa girişinde belli olan Yaser’in risk edilmemesi gerekirdi. Her yediğimiz golde kademe hatası yapan Özgür’ü antrenmanlarda kademe çalışması yapmalı. Aksi halde bu şekilde daha fazla gol yememiz kaçınılmaz olacaktır.

Bir diğer anlayamadığım olay da, futbolcu arkadaşlarımızın fazla motivasyondan strese girmeleri. Güçlü diye bildiğimiz futbolcularımızın karşılaşma içinde sık sık yere düşmeleri, ayaklarının çekmesi ve yapılacak ortalarda etkili olamamaları bundan olsa gerek.

Boluspor’u çözen Erciyes, defans bloğunda gedik vermeden oynarken, kontra ataklarda yaptığımız hatalar yüzünden daha farklı da kazanabilirdi. Kayseri maçında Levent Hocanın dediği gibi, “top bizi sevmedi” sözü de gerçekler arasındaki yerini aldı.

Kalede Ferhat, yediğimiz golde yapacağı bir şey yoktu. Birkaç yan topu zamanında yatarak aldı ama ileri çıktığı dakikalarda dönebilecek atakların hesabını iyi yapmalı. Özellikle hızlı kontra oynayan takımlar karşısında bu türlü çıkışlar takımın sonunu hazırlar. Maçtan sonra takımın gerçek sahibi olan taraftarla tartıştığı bilgisi geldi, doğru değil. Bu taraftar o kadar çok liderlik ve şampiyonluk gördü ki, hesabını dahi yapamazsın. Herkes işine baksın, kimin ne gördüğü ve görmediği kimsenin özellikle kaleci olarak senin haddine değildir. Erdem, kazanmak adına yapılması gerekenleri yaptı, yetmedi. Yaptığı ortaları penaltı noktasına indirmesi gerekirken, hemen hemen hepsi kaleci Yavuz’un ellerinde kaldı. Murat, yerden oynadığımızda iyi.İki pozisyonda yüreğimizi ağzımıza getirdi.Birini Özgür tesadüfen keserken diğeri Muhammet’in beceriksizliğinden gol olmadı.Özgür, kademe hatasıyla golde hatanın sahibi, maçın sonlarına doğru oyundan düşünce de yapacağı ortaların faydası olmayan futbolcumuzdu.Cemil, defansın emniyet sibobu, iyi idi.

Ramazan 90 dakika mücadele ederken, zaman zaman kendini kaybettiği görüldü. Gördüğü kart gereksiz yerde ve gereksiz zamandaydı. Bu hafta oynamayacak olması takım adına büyük eksiklik. Landry, geçen haftayı aratır nitelikte oynadı. Sahada yoktu desem daha doğru olacak. Caner, yorgun, yılgın, bezgin ve maç başlarken bitsin der gibiydi. Değişikliği yerinde hatta geç kalınmış dakika olarak notlarım arasında.

Yaser, sakatlık korkusu üstünde olmasına rağmen, ilk yarıdaki etkili tek atağın sahibiydi. Bir an evvel sakatlıktan kurtulmalı zira bu takımın Yaser’e ihtiyacı var. Fabiano, saman alevi gibi olsa da istekli ve mücadele etmek istiyordu. Kazanmamız için oyuna daha fazla katkı vermesi gerekiyor. Ferhat, yorgun ve isteksiz bir görüntü çizdi. Geçtiğimiz haftalara oranla etkisizdi. Maçı döndürecek yetenek olmasına karşılık verimli değildi. Antrenmanlar ağır ise Levent Hocanın hafta içi üstüne fazla gitmemesi gerekir.

Sefa, Peev ve Oltan’da da yaz yorgunluğu vardı. Takıma katkı vermediler desem yanlış olmaz herhalde.

Kulübeden kart gören A. Gökhan’ın yaptığının yanlış olduğunu birileri söylemeli. Zor dönemeçte, oynamayan her oyuncumuzu ararken, kendilerini beynimizde bitirmelerinin yine kendilerine zarar vereceğini anlamaları gerekir. Yaptıkları her olumsuz hareket yarınlara eksi olarak yazıldığını unutmazlar inşallah. Bu hafta olması gerekirken, takımı yalnız bırakması doğru değil ve cezası verilmeli.

Seyircimiz aslan yürekli, çelik bilekli gerçek sahipler, sizlerle bir kez daha gurur duydum. Kaybetmemize rağmen takımına sahip çıkan, takımına destek olan bütün taraftarın önünde saygıyla eğiliyorum. İyi ki sizler varsınız ve en kötü günümüzde bile yüreğimize su serpecek kadar tertemiz yüreklerin sahibisiniz. Sizler hakkında ne yazsam ne desem az olacağını biliyorum ve sizlerin hakkını kimsenin ödemeyeceğinin de bilinmesini istiyorum.

Hakem Yunus Yıldırım’a diyecek pek bir şey olmadığını düşünüyorum. Biz gol atmadığımız sürece hakemin vereceği her karar bize batacaktır.

Kayseri maçını alıp Ordu’ya güle oynaya gitmek vardı ama olmadı. Şimdi tüm futbolcuların kaybettiğimiz Kayseri maçının telafisini Ordu’da yapmaları gerekecek. Her takımı yenecek güçteyiz, şampiyonluk istiyorsak mutlaka deplasmandan puan ve puanlar getirmeliyiz. Sizlere güveniyorum ve kazanacağımıza inancım tamdır. Yolunuz açık olsun…