
YAZIK GELEN TARAFTARA ÇOK YAZIK! (ANALİZ)
Kolay rakip diyerek el ele çıktığımız Tavşanlı maçını kaybederken, kendimize yeni bir rakip daha hazırladık. Büyük umutlarla ve seyirci olarak oldukça fazla sayıda gittiğimiz Tavşanlı karşılaşmasından boynumuz...
Kolay rakip diyerek el ele çıktığımız Tavşanlı maçını kaybederken, kendimize yeni bir rakip daha hazırladık. Büyük umutlarla ve seyirci olarak oldukça fazla sayıda gittiğimiz Tavşanlı karşılaşmasından boynumuz bükük ayrılırken, adeta yıkıldık.
Geçtiğimiz hafta Adana maçını farklı kazandığımızda top oynamıyoruz, galibiyetimiz seyirci baskısı, rakibin olmayışı ve şansımızdan olduğunu belirtmiştim.
Tavşanlı maçında iyi başlayıp, Erdem’in sakatlamasıyla devam eden süreçte ilk yarının son düdüğüne kadar tehlikeli bir tek pozisyonumuz yoktu.
Boluspor inanılmaz bir fırsatı kaçırırken, Samsun maçına Sefa’nın sarı karttan cezalı duruma düşmesi, Erdem’in sakatlanması sonuçları itibarıyla hoş gelişmeler olmadığı ortada.
Levent Hocanın Erdem sakatlığı veya cezalı durumunu göz önüne alıp B planını hazırlaması gerekirdi. Fatih’in oynadığı süre içinde ilk yarıda tek hatayla, ikinci yarıda neredeyse hatasız oynamasına karşılık yinede kaybetmemizi hazmedemiyorum.
İlk yarıda tamamen defansa yönelik oynadığımızı, ikinci yarıda ise mağlubiyetin verdiği psikolojik baskıyı lehimize çevirmememiz bin kişiden fazla gelen taraftarı hüsrana uğrattı.Bu kadar olumsuzluklara rağmen, son dakikalarda üst üste 3 net gol pozisyona girmemiz karşılığında, beceriksizliğimizle sonumuzu hazırladık.
Orta sahamızın olmayışı, orta sahadan top çıkmayışı, çıkan gereksiz toplarda sadece Ferhat’ın, sonrasında Oklan ve Fabiano’nun gol atamamaları sonucu belgeler nitelikteydi. Orta sahası olmayan, en iyi oynayan Landry’nin yana oynayıp yinede her topa basması, ileri oynamadığımız süre içinde kolay kazanamayacağımızı bilmemiz gerekirdi.
90 Dakika boyunca oyun disiplininden kopmadan oynayan Tavşanlı, gücünü, haddini bilerek oynamasının karşılığını aldı. Orta sahalarında Onur gibi bir oyun kurucu eksikliğini dün hissettiğimiz gibi bu günde hissediyoruz.
Ara transferde almış olduğumuz oyuncuların kimler tarafından alındığının, orta sahaya adam lazım olmasına rağmen alınmamasının ve alınanların neden hazır olmadığının hesabını birileri sormalı, birileri de bu hesabı vermeliler.
Mehmet Akyüz’ün tek başına defansımızı oyalamasına karşılık cesur oynayamadığımız, risk alamadığımız gerçeği ortadaydı. Kalede Oğuz, inanılmazları gerçekleştirirken takımına hem oynadığı futbol ile hem de oyunu en geriden yönetmesiyle artı puan kazandırdığına şahit oldum. Oysa Tavşanlı için yazdığım övgü dolu sözleri, Boluspor için yazmayı ne çok isterdim bilemezsiniz.
Tavşanlı maçında 3 net pozisyonu hovardaca harcayan, futbol adına bir şey ortaya koyamayan Boluspor bu haliyle umut vermiyor. Samsun maçında ne pahasına olursa olsun kazanmaktan başka çaremiz olmadığını futbolcular beyinlerine yerleştirmeli. Yine 6 puanlık çıkacağımız Samsun maçını almazsak, sonuçlarını kimsenin kaldıramayacağı da ortada.
Levent Hocanın oyuncu değişikliklerinde Fatih’i iyi düşündüğünü, Oltan konusunda geç oyuna aldığını, Sefa’nın teknik kapasitesinin, fedailiğin ötesinde çok faydası olmadığını hep beraber gördük.
Emin Semercioğlu’nun bütün iyi niyeti, gayreti ve gecesini gündüzünü vermesine karşılık, futbolcuların bir şey vermemelerini, ekmek yedikleri yere ihanet olarak algılıyorum. Karşımızda sadece disiplini, haddini bilmesiyle, yardımlaşması ve yetenekleri sınırlı Tavşanlı’yı yenemiyorsan eğer, kusura bakmasın benim söylediklerim az bile kalır. Yazık değil mi Emin Semercioğlu’na ve yönetimine?
Recep Aydoğanlı son sözüm sana, yapılan transferlerde ve ara transferlerde sen işin neresindesin? Takımın eksiklerini gördüğünü biliyorum ve anlatacağını sanıyorum.
Gelelim oynamayan futbolcularımıza,
Ferhat, kalemize tehlikeli gelen tek bir pozisyonda golü yedi. Bundan başka da herhangi bir artısı, eksisi olmadı. Fatih, sağ kanatta oldukça faydalı işler yaptı ama daha fazla ofansa katılmalıydı. Özgür, ikinci yarının son 20 dakikasında yaptığı ortalarla görüldü. Yediğimiz golde Ramazan ile en çok hatası olandı. Cemil, Boluspor’un en iyisiydi. Ramazan, oyun içinde agresifliğine kabul ama oyun durduktan sonra yaptıkları ve hiç alakası olmayan yerde gördüğü kart profesyonelliğine gölge düşürüyor.
Landry, orta sahanın enine oynayan, en fazla basan, son dakikaya kadar ayakta kalan tek ismiydi. A. Gökhan, geçtiğimiz haftaya oranla çoğu zaman oyunda görünmedi, katkısı olmadı. Caner, kaçırdığı gol ve takıma katkısız oluşuyla takımda zor oynayacağa benziyor.
Burak, hastalığından günümüze sahada yok, neden hala oynadığını anlamış değilim. Fabiano, son 20 dakika kımıldadı, kendine ve yalandan oynuyor. Ferhat, ilerinin en hareketlisi, kazanmayı en çok isteyeniydi.
Sefa’ya verilen şansın Oltan gibi gençlere verilmesi gerekir. Oltan daha fazla oynamalı ve kazanılmalı.
Taraftarımız şanlı taraftarımız, sahanın ve kötü günün en güzel olanı sizlersiniz. Sizlerle gurur duyuyor ve sizleri çok seviyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.