
Nizamettin Yıldırım
Trenin Arkasından Bakmak
James Watt’ın 1765 yılında buhar makinesini geliştirmesiyle Avrupa’da sanayi devriminin başladığı kabul edilir.
Avrupa buhar gücünü demiryollarında kullanarak ulaşımda çağ atladı. Denizyolları ve toplu üretim yapacak fabrikalarda da kullanarak buhar gücünden yararlandı.
Bu yenilik, gerek taassup, gerekse Osmanlının zayıflama dönemine geldiği için atlanıldı. Gelişmiş ülkeler buharlı trenler ve gemilerden günümüzde saatte 500 km hız yapan hızlı trenlere geçerken, biz hala hızlı tren şuradan mı geçsin, nerede dursun tartışması yapıyoruz.
Çarşamba günü akşamı Bolu Türkocağı’nda Düzce Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanı
Sayın Prof. Dr. Ayhan ŞAMANDAR Ankara İstanbul arasında yapılması düşünülen Hızlı Tren Hattıyla ilgili bilgiler verdi.
Hocamız gerçekten bu konu üzerinde çalışmış projeye hakim, daha da önemlisi bu hattın Gerede-Bolu-Düzce hattından geçmesi için yoğun çaba harcayan bir akademisyen. Öyle ki, beni dinleyecek bir kişi de olsa hiç gocunmadan projeyi anlatırım diyecek kadar da fedakar.
Bir saati bulan sunum boyunca bilimsel verilerle projeyi açıkladı. Bolu ve Düzce’yi ıskalayan demiryolu hattının neden yanlış olduğunu ortay koydu.
Özet olarak projeyi mevcut haliyle yapmanın sakıncalarını, kendi önerdiği hattın avantajlarını şu şekilde anlattı.
Hocamızın önerdiği hat “Ankara-Sincan-Çayırhan-Sakarya-İstanbul güzergâhına alternatif olarak, çok daha verimli ve ekonomik olan Ankara-Kızılcahamam-Gerede-Bolu-Düzce-Hendek-Sakarya-İzmit-Gebze-İstanbul güzergahıdır.
Planlanan hat, Ankara-Sincan-Çayırhan-Sakarya kesiminde mühendislik açısından çok zor bir topoğrafyaya sahiptir. Bu güzergâhta toplam uzunluğu 71365 m olan 49 adet tünel ve toplam uzunluğu 13770 m olan 25 adet viyadük ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu güzergâhın maliyeti TCDD tarafından 6 milyar $ olarak hesaplanmıştır (TCDD Fizibilite, 2011).
Önerilen Ankara-Kızılcahamam Gerede-Bolu Düzce-Hendek Sakarya İzmit Gebze İstanbul güzergahı yaklaşık olarak 5 milyar $’a mal olmaktadır çünkü proje maliyetlerini arttıran tünel ve viyadük sayısı önermiş olduğum bu güzergahta daha azdır. Buna göre önerilen hat mevcut hattan 1 milyar $ daha düşük maliyetlidir.
Başlangıçta günlük çift yönde 125 bin kişinin, yılda ise 45 milyon kişinin kullanacağı bu güzergâhın kendini amorti etme süresi maksimum 19 yıl olacaktır. (Bu hat çok kısa bir sürede 200 bin yolcu sayısına ulaşacaktır, bu özelliğinden dolayı yap-işlet-devret modeline uygundur)
Önerilen Ankara-Kızılcahamam Gerede-Bolu Düzce-Hendek Sakarya İzmit Gebze İstanbul güzergahı toplam nüfusu 25 milyon olan 6 il ve 4 ilçeyi birbirine bağlayacaktır. Ayrıca bu hattan Zonguldak, Ereğli ve Akçakoca Düzce’ye gelerek Faydalanacaktır. Orta Karadeniz’de yer alan 6 il deki (Karabük, Bartın, Kastamonu, Amasya, Sinop ve Samsun)yolcular Gerede’ye kadar otobüsle gelip Gerede’den YHT’yi kullanarak İstanbul’a 1,5 saatte gidebileceklerdir.400 km mesafede Ülkemizde en fazla insan (⁓30 milyon) bu bölgemizde yaşamaktadır.
YHT sayesinde Ankara-İstanbul arası seyahat süresi 2 saat olacaktır. Bu güzergâhtaki 6 il 4 ilçe hızlı, ekonomik, konforlu, güvenli ve çevreci bir ulaşıma sahip olacaktır. Yapılacak olan YHT bölgede turizm, sanayi, tarım, sağlık ve eğitim konularında önemli gelişmeler sağlayacaktır.”
Ülkemizin aksine dünyanın gelişmiş ülkeler toplu taşımacılığı büyük oranda hızlı trenlerle yapıyorlar. Petrole bağlı olmadığı için maliyeti düşük. Yüksek sürate ulaşabiliyor, dolayısıyla zamandan tasarruf sağlıyor ve daha konforlu.
Artık karayolları trafiği taşıyamıyor. Özellikle şehirlerarası yolcu hareketleri demiryollarına kaydırılmalı. Avrupanın önemli ülkeleri İngiltere, Almanya, Fransa 2035 yılından sonra araçlarda fosil yakıt kullanımını yasaklama kararı aldılar. Bu karar Türkiye’yi de zorlayacak. O bakımdan demiryolu taşımacılığı önem kazanıyor.
Yüksek Hızlı Trenin mutlaka Bolu, Düzce hattından geçmesi gerekir. Düşünün 50 dakikada Ankara’ya, 70 dakikada İstanbul’a gidebilmek Bolu için çok büyük bir ayrıcalık olacaktır. Uçakla gitseniz bu kadar sürede gidemezsiniz.
Henüz araştırma aşamasında olan bu proje için biz Bolulular olarak güzergahın Boludan geçmesini sağlayacak bütün imkanları kullanmalıyız.
Bolu teşvik dışında kalarak bir avantajı kaybetti, hızlı treni kaçırarak ikinci bir darbeyi yemesin.
Başta siyasiler olmak üzere, etkili ve yetkili kişiler, sivil toplum örgütleri, basınımız, köşe yazarları, üniversitemiz bu konuda güç birliği yapmalı bu projeyi Bolu’ya çevirmelidir.
Artık bir de trenin ardından bakan sahipsiz vatandaşlar olmak istemiyoruz.