
Nilgün Özerdoğan
TUNCAY KONTRAPLAK-ŞURA ÖZTUNCAY-2 SON
Geçen haftadan devam ediyorum.
…/.
N.Ö.: -Şura Bey, son yıllarda yurt dışı satışlarınızın önemi ölçüde arttığını biliyoruz. Biraz bunlardan bahseder misiniz?
Ş.Ö.: -Ürettiğimiz ofis mobilyaları, sandalye parçaları, özel proje imalat parçaları, son beş yıldır da bitmiş ürün sandalyeleri gibi üretimlerimizi ulusal mobilya firmalarına pazarlamaktayız. Uluslararası pazarlarda da Burgerking, McDonald’s, KFC gibi firmaların yarı mamul parçalarını üretmekteyiz. 2022 yılında toplam satışlarımızın %10’u olan ihracat payımızı, 2023 yılında % 60 çıkartmayı hedefliyoruz. Özellikle bu yıl Dubai, İspanya. Almanya ve Kenya’ya mamullerimizin satışı için anlaşmalar yapılmıştır. Bu da 2023 yılı hedeflerimizin şimdiden tutturacağımızı göstermektedir. Son 10 yıldır yurt dışına mal göndermekteyiz, bu son yıllarda yaptığımız çalışmalarla daha da artarak devam etmektedir. İhracatımız son iki yıldır oldukça büyüdü.
Yurt içinde sektördeki payımız Ar-Gesiyle, kalitesiyle ve üretim hızıyla Türkiye’de sektörün iyileri ile çalışarak, kendini de geliştirmeyi başarmıştır. Bolu’dan daha çok dışarıda tanınmaktayız.
Ayrıca biz üretimde, Bolu, Akçakoca ve Zonguldak yöresinde yetişen kayın ağaçlarını kullanmaktayız. Bölgemizde yetişen bu ağaçları en verimli şekilde ekonomiye kazandırmaktayız.
N.Ö.: -Kadın istihdamına ve “Sanayide Kadın Eli Projesi”ne nasıl bakıyorsunuz? Firmanızda istihdam ettiğiniz kadınların çalışmalarından memnun musunuz?
Ş.Ö.: -Ülkemizin refaha ulaşabilmesi için, doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle, özellikle kadınlarımız ve kadın eğitimi çok önemli. Sonuçta geleceğimizi yetiştiren anneler, ülkemizin geleceğini de çalışkan kadınlarımız oluşturuyor. Ülkemizin ekonomisine de kadınlarımızın katkısı çok büyüktür ve hak ettiği yeri almalıdır.
Biz, 1989 yılında ilk defa kadın istihdam etmeye başladık. O zaman 5 çalışanımız vardı, bunlardan 2’si kadındı. Şu anda 98 çalışanımız var, bunun 50’den fazlası kadın. 34 yıldır kadınlarla çalışıyoruz, onlardan çok memnunuz. Bizim işimize kadın eli daha çok yakışıyor.
Kadınlar işinde daha disiplinli ve yaptığı işi daha çok severek yapıyor. Kadın elinin hassasiyeti işin kalitesine de yansıyor. İlk kez bu yıl kadın çalışanlarımıza özel teşekkür mahiyetinde 14 Burda’da canlı müzikli eğlence programı yaptık. Her kadın çalışanımıza hediye dağıttık. Bunun işimize çok faydası oldu. Ben bunun bu kadar verimli olacağını ummuyordum. Bundan sonra her yıl kadınlara özel eğlence yapmayı planlıyorum. Aslında biz bunu daha önce de kadın erkek tüm çalışanlarımızla her yıl yapıyorduk. Kadınlar erkeklerin yanında rahat eğlenemiyorlar. Bunu düşünerek kadınlarımıza özel eğlence yaptık. Ayrıca tüm çalışanlarımıza daha önce de önce kahvaltı, sonra iş güvenliği eğitimi, ardından sinemaya götürdük, daha sonra da yemekle çalışanlarımızı onurlandırdık. Bu aktiviteleri her zaman yapmaya devam ediyoruz, bu da çalışanlarımızın işlerine bağlılığını ve verimliliklerini arttırıyor.
N.Ö.: -İşinizle ilgili kararları nasıl alıyorsunuz?
Ş.Ö.: -İşimizle ilgili kararlarımızı bölüm şeflerimiz, bölüm müdürlerimiz ile yaptığımız toplantılar sonrasında ortak akılla alıyoruz. Yeni hedefler üzerinde çalışarak uygulamaya özen gösteriyoruz. Son iki yıldır bu doğrultuda ortak akılla aldığımız kararlarla kurumsal yatırımlarımız devam ediyor.
N.Ö.: -İşinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Ş.Ö.: -Dünya’da aranan ve takip edilen bir firma olmayı hayal ediyorum.
N.Ö.: -Türkiye ekonomisini nasıl görüyorsunuz?
Ş.Ö.: -Türkiye’nin Dünya’daki coğrafi konumu çok önem taşıyor. Dünya’nın Çin’e karşı tepkisinden dolayı firmalar Çin’den mal almak istemiyor. Ayrıca Amerika’nın Çin’e karşı ekonomik ambargoları var. Türkiye’nin Avrupa’ya lojistik olarak yakın oluşu ve lojistik sürelerinin kısa oluşu, Türkiye’de üretilen ürünlerin Çin’e göre daha kaliteli oluşu nedeniyle Avrupa firmaları Türkiye’yi tercih ediyor. Örneğin bu yıl Amerika’dan ürün almak için çok sayıda firma geldi. Bu Türkiye için yeni ve çok büyük imkanlar sunuyor. Böylelikle Türkiye’nin ihracat hedeflerinin üzerine çıkacağını, işsizliğin azalacağını görüyor ve inanıyorum.
N.Ö.: -Bolu ekonomisi için neler düşünüyorsunuz, bu konuda neler yapılmalı?
Ş.Ö.: -Bolu’nun ve Türkiye’nin başarısı ancak eğitimli insanlarıyla gerçekleşebilir. Daha güzel bir Bolu ve Türkiye için eğitimin her alanında olmayı tercih ederim. Açılacak mesleki kursları destekliyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz.
Bolu’nun coğrafi güzelliklerinden yararlanarak turizm gelirlerinin artmasını ve Üniversitemizin yatırımlarına devam etmesini, yeni bölümler açılmasını arzu ediyorum. Üniversitede bir bölümün daha açılması demek, Bolu’nun ekonomisine büyük katkı sağlaması demektir. Bolu’nun kurumları, yerel yöneticileri, vakıfları el ele verip, öğrencileri nasıl rahat ettirebileceğini, öğrenciler için daha sosyal ve kültürel ortamlarının yaratılması için araştırmalar yapmalılar. Öğrenciler nelerden mutlu oluyorlarsa onları yapmak lazım. Bundan esnaf da kazanır, kişi başı gelirlerimiz de yükselir.
N.Ö.: -Şura Bey sizden çok şey öğrendim. Son olarak örnek olması açısından Bolululara, iş dünyasına ve gelecek kuşaklara neler söylersiniz?
Ş.Ö.: -İnsanların hedeflerine ulaşması bir serüven, kolay bir yolculuk. Doğrulardan şaşmadan kısa yollardan geçmeden sabırla çalışmalarını tavsiye ederim. Her güzelliğin bir bedeli var. Bunu da ödersen hak ettiğin yere geliyorsun. Başarı para değil, saygınlıktır. Bu vesile ile Bolu Ticaret Odası Kadın Girişimciler Kuruluna teşekkür ederim. Ortak projeleri de her zaman paylaşmayı memnuniyetle devam ederim.
İnsanlar, başarıya ulaşmanın yolunu, tecrübelerden edinilmiş bilgi birikimini, bilgiyi biriktirmiş kişilerden dinleyerek o yolu kısaltabilir. Bunun için de iyi bir dinleyici olmak lazımdır.
Lisedeyken hayal kurardım, fabrika kuracağım, ihracat yapacağım, 100 kişi çalıştıracağım diye hayal ederdim. Çok şükür bugün bu hayallerime kavuştum.